Bangladeş’te yaklaşık 125 km’lik sahil şeridiyle Panowa(Sarıçiçek) olarak bilinen Cox’s Bazar’da yer alan mülteci kampında zor şartlar altında geleceklerine dair umutsuz bir bekleyiş içerisinde olan yüz binlerce Rohinya Müslümanı, Suriye’nin İdlip kentinde düzenlenen bombardımanlarla uyanan masum insanlar, Gazze’de İsrail’in yoğun bombardımanı altında yaşam savaşı veren Filistinliler ve iç savaşın amansız şartlarda sürdüğü Libya’da, Afganistan’da, Yemen’de mukim Müslümanlar ne yazık ki Ramazan-ı Şerif’i buruk bir acıyla karşılıyorlar.
Ortadoğu’da ve birçok Müslüman ülkede vekâlet savaşları sonucunda ortaya çıkan yasal devlet otoritesi, devlet idaresi ve siyasi güç ve istikrar büyük ölçüde küresel güçlerin kontrolü altına girmiş, bunun sonucu olarak çatışmaların sürdüğü bu ülkelerdeki etnik ve mezhepsel farklılıklar farklı mecralarda gelişme göstermeye başlamıştır.
İslam coğrafyasında yaşanan bu olumsuz manzaralar karşısında, uluslararası hukuk gayet sarih olarak hiçe sayılmakta, ayaklar altında çiğnenmekte, küresel güç hukuksuzluğu ise ön plana çıkmaktadır. Çatışma potansiyelinin en kesif olduğu Ortadoğu’daki bu belirsizlikler sürerken, Türkiye’nin de bu belirsizliğin içerisinde sürüklenebilmesi için küresel güçlerin büyük gayret gösterilmekte olduğunu gayet açık olarak müşahede etmek mümkündür.
İslam coğrafyasında barış, istikrar ve güvenin ana arteri konumunda olan Türkiye üzerinde oynanmaya çalışılan bu sinsi oyunun bir an önce ortadan kaldırılabilmesi Türkiye’nin liderliğindeki D-8 Organizasyonu’nun bir an önce yeniden tahkim edilmesi, iç barışın ve ekonomik istikrarın sağlanmasıyla mümkündür.
Türkiye, İslam coğrafyasındaki güçlü konumu ve tarihten gelen büyük devlet idaresi tecrübesiyle, bölgedeki zorlukların ortadan kalkmasına vesile olabilecek güç ve kapasitededir. Bunun gerçekleştirilebilmesi için İkinci Kırk Yıl mottosuyla yola çıkan Yeniden Refah Partisi’nin bir an önce iktidara gelmesiyle mümkün olabilecektir.
Bu duygu ve düşünceyle, milletimizin ve tüm İslam Âlemi’nin Ramazan-ı Şeriflerini tebrik eder, hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan temenni ederiz.
Saygılarımızla
Doğan Bekin
yeniden refah partisi Dış İlişkilerden Sorumlu
Genel Başkan Yardımcısı
Ortadoğu’da ve birçok Müslüman ülkede vekâlet savaşları sonucunda ortaya çıkan yasal devlet otoritesi, devlet idaresi ve siyasi güç ve istikrar büyük ölçüde küresel güçlerin kontrolü altına girmiş, bunun sonucu olarak çatışmaların sürdüğü bu ülkelerdeki etnik ve mezhepsel farklılıklar farklı mecralarda gelişme göstermeye başlamıştır.
İslam coğrafyasında yaşanan bu olumsuz manzaralar karşısında, uluslararası hukuk gayet sarih olarak hiçe sayılmakta, ayaklar altında çiğnenmekte, küresel güç hukuksuzluğu ise ön plana çıkmaktadır. Çatışma potansiyelinin en kesif olduğu Ortadoğu’daki bu belirsizlikler sürerken, Türkiye’nin de bu belirsizliğin içerisinde sürüklenebilmesi için küresel güçlerin büyük gayret gösterilmekte olduğunu gayet açık olarak müşahede etmek mümkündür.
İslam coğrafyasında barış, istikrar ve güvenin ana arteri konumunda olan Türkiye üzerinde oynanmaya çalışılan bu sinsi oyunun bir an önce ortadan kaldırılabilmesi Türkiye’nin liderliğindeki D-8 Organizasyonu’nun bir an önce yeniden tahkim edilmesi, iç barışın ve ekonomik istikrarın sağlanmasıyla mümkündür.
Türkiye, İslam coğrafyasındaki güçlü konumu ve tarihten gelen büyük devlet idaresi tecrübesiyle, bölgedeki zorlukların ortadan kalkmasına vesile olabilecek güç ve kapasitededir. Bunun gerçekleştirilebilmesi için İkinci Kırk Yıl mottosuyla yola çıkan Yeniden Refah Partisi’nin bir an önce iktidara gelmesiyle mümkün olabilecektir.
Bu duygu ve düşünceyle, milletimizin ve tüm İslam Âlemi’nin Ramazan-ı Şeriflerini tebrik eder, hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan temenni ederiz.
Saygılarımızla
Doğan Bekin
yeniden refah partisi Dış İlişkilerden Sorumlu
Genel Başkan Yardımcısı