Orta Doğu'da İsrail'in saldırılarının ardından 2. Körfez Savaşı'nın ayak sesleri duyulmaya başladı. ABD'nin desteklediği İsrail ile İran arasındaki gerilim tırmanırken, bölgedeki Arap ülkeleri, çatışmalara dahil olma riskine karşı temkinli bir tutum sergiliyor.
İran, ABD ve İsrail’e yönelik sert tehditlerde bulunarak, bu ülkelerin İran’a yönelik saldırılarında Körfez ülkelerinin kara veya hava sahalarının kullanılmasına müsaade etmeleri durumunda hedef olabileceklerini bildirdi. Wall Street Journal'ın haberine göre, İran yönetimi bu uyarıları gizli diplomatik kanallar üzerinden iletti. İsrail'in İran'a "intikam" amaçlı 180 füze fırlatmasının ardından, Tel Aviv yönetiminden de misilleme tehdidi geldi.
Arap Ülkeleri Endişeli
Tahran'ın tehditlerine yanıt veren Arap yetkililer, İsrail'in İran'a yönelik operasyonlarında hava sahalarının ya da kara yollarının kullanılmasını istemediklerini belirttiler. Arap ülkeleri arasında Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Katar gibi, ABD askerlerine ev sahipliği yapan ülkeler öne çıkıyor. Bu ülkeler, ABD'ye kendi topraklarının İran'a karşı saldırılar için kullanılmasına karşı olduklarını dile getirdiler.
Yetkililer, İran’ın tehditlerinin petrol zengini Körfez ülkelerinde tedirginlik yarattığını belirtti. Özellikle uzun süredir Amerikan güvenlik desteği altında korunan petrol tesislerinin olası saldırı hedefleri arasında olabileceği endişesi dile getirildi.
ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri de bölgedeki müttefiklerinin, İsrail savaş uçaklarının kendi hava sahaları üzerinden geçmesini istemediğini kabul etti. Ancak, bazı Arap ülkeleri ABD'nin kendilerini korumak için meşru müdafaa hakkına sahip olduğunu belirterek bu konuda farklı bir yaklaşım sergiledi.
Ürdün'den İsrail'e Kınama
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Doğu Kudüs'teki Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) ait araziyi gasbetme kararını sert bir şekilde kınadı. Bakanlık, İsrail'in bu adımının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu ve işgal altındaki Filistin topraklarında yürütülen BM faaliyetlerinin engellenmesine yönelik bir girişim olarak değerlendirildiğini açıkladı. Açıklamada, uluslararası topluma İsrail'in bu ihlallerine karşı ses çıkarma çağrısında bulunuldu.
İran'dan İsrail'e Sahra Hastanesi Saldırısına Tepki
İsrail'in Suriye-Lübnan sınırında İran Kızılayı’na (IRCS) ait sahra hastanesine düzenlediği hava saldırısına İran'dan sert tepki geldi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bakayi, saldırıyı "savaş suçu" olarak nitelendirerek, İsrail'in uluslararası norm ve yasaları ihlal ettiğini belirtti. Bakayi, uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması gerektiğini ifade ederek, İran'ın yerlerinden edilen yüz binlerce Lübnanlı mülteciye yardım için uluslararası çağrıda bulundu.
Kanada ve BM'den İsrail'e Tepki
Kanada Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü’ne (UNIFIL) yönelik saldırısını “endişe verici ve kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Kanada, barış gücü ve insani yardım çalışanlarının korunması gerektiğini vurguladı ve tüm tarafları uluslararası insani hukuka uymaya davet etti.
Birleşmiş Milletler (BM) de İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarının bölgedeki faaliyetlerini olumsuz etkilediğine dikkat çekti. BM Barış Operasyonlarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Jean-Pierre Lacroix, Lübnan’daki BM Barış Gücü askerlerinin güvenliğinin giderek tehlikeye girdiğini belirtti. Lacroix, barış gücü askerlerinin operasyonel faaliyetlerinin neredeyse durma noktasına geldiğini ve uzun süredir üslerine hapsolmuş durumda olduklarını ifade etti.
ABD ve İsrail Arasında Olası İran Saldırısı Konusunda Anlaşma Yakın
ABD ve İsrail'in, İran’a yönelik olası bir saldırı konusunda fikir birliğine yaklaştığı ileri sürüldü. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmelerde, İsrail'in İran'a yönelik saldırı planlarının kapsamı ele alındı. Haberlere göre, Washington ve Tel Aviv arasında bazı fikir ayrılıkları olsa da, saldırı planlarının büyük ölçüde netleştiği iddia ediliyor. Ancak, İsrail'in daha agresif bir yaklaşım benimsediği belirtiliyor.
Pentagon: İsrail'in Lübnan'daki Saldırıları "Sınırlı"
Pentagon Basın Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, İsrail’in Lübnan’a yönelik operasyonlarını “sınırlı” olarak nitelendirmeye devam ediyor. Ryder, İsrail’in Hizbullah’ın saldırı altyapısını ortadan kaldırma amacıyla sınırlı bir kara harekatı yürüttüğünü belirtti. Ryder ayrıca, ABD'nin bölgede ulusal çıkarlarının olduğunu ve İsrail'le olan güvenlik işbirliğinin sürdüğünü vurguladı. İsrail’in Lübnan ordusu varlıklarına ve BM barış gücü unsurlarına yönelik saldırılarına dair sorulara ise Ryder, bu haberleri bağımsız olarak doğrulamak için henüz yeterli bilgiye sahip olmadıklarını söyledi.