HicretHaber Merkezi / İSTANBUL
İşte Erdoğan'ın Rahatsızlandığı Bayram Sabahının Detayları
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ramazan Bayramı sabahı camide yaşadığı rahatsızlığın yeni ayrıntıları ortaya çıktı: "Allah, Allah, Allaaah" diyerek geriye doğru devrilmiş, koruma müdürü yere yıkılmadan kaldırmış.
Hürriyet gazetesi yazarı
Abdülkadir Selvi,
Recep Tayyip Erdoğan'ın geçirdiği rahatsızlığın yeni detaylarını köşesine taşıdı.
İşte o sabah Ataşehir Mimar Sinan Camisi'nde yaşananlar:Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram sabahı kısa süreli bir rahatsızlık geçirmişti.Yapılan müdahalenin ardından kameraların karşısına geçip, "Şekere dayalı bir tansiyon dengesizliği geçirdik" demişti.Bayram sabahı
Türkiye'nin yüreğini ağzına getiren olayla ilgili yeni ayrıntılara ulaştım.Erdoğan, ramazanın son günü
Şanlıurfa'da, çok yoğun bir program gerçekleştirmişti.
"ALLAH, ALLAH, ALLAAAH" DİYEREK GERİYE DOĞRU DEVRİLİYORİftarın ardından gece yarısı
İstanbul'a dönmüştü. Biraz istirahat etmesi gerekiyordu. Oysa
Cumhurbaşkanı tam aksini yapıyor.
Sabah namazını kılmak üzere
Ataşehir Mimar Sinan Camisi'ne gidiyor. Camide sınırlı sayıda cemaat var. Birlikte sabah namazını kılıyorlar. Saat 05.00'te sabah namazını kılıyorlar. Bayram namazına 1 saat 20 dakika var.
Cumhurbaşkanı camide kalıyor. Namazdan sonra müezzin mahfiline geçiyor.
Cemaat bayram namazı için geldiği sırada
Cumhurbaşkanı'nın varlığından haberdar oluyor. Zaman zaman geriye ya da sağa sola dönüp cemaatle selamlaşıyor. Saat 06.00 sıralarında ise
Cumhurbaşkanı, "Allah, Allah, Allaaah" diyerek hafifçe geriye sola doğru devriliyor. İlk anda ne olduğu anlaşılamıyor. Koruma Müdürü Muhsin Köse,
Cumhurbaşkanı'nı yere yıkılmadan yakalıyor.
1 DAKİKAYI BULMADAN MÜDAHALESağlık ekibini çağırıyor. Sağlık ekibi çok çabuk ulaşıyor. 1 dakikayı bulmadan Erdoğan'a müdahale ediyorlar. O sırada durumu fark eden cami cemaati tekbirler getirerek, çığlıklar atarak, dua ederek, ağlayarak ayağa fırlıyor. Cami içinden çığlık sesleri tekbirlere karışıyor. Sağlık ekibi
Cumhurbaşkanı'nın etrafını kapatıp, 15 dakika caminin içinde müdahale ediyor. Serum bağlıyorlar. Tıbbi müdahalenin bir noktasından sonra Erdoğan'ı sedye ile caminin altındaki bölüme alıyorlar. Doktorların müdahalesinden olumlu haber alınınca bu kez cami içinden tekbir sesleri yükseliyor. Sonrasını biliyorsunuz.
Cumhurbaşkanı ciddi bir rahatsızlığın ardından kameraların karşısına geçtiğinde, "Bugün saat 14.00'te
Haliç Kongre Merkezi'ndeki bayramlaşma programında olacağız"diyor.Yani hiçbir şey yaşanmamış gibi yoğun bir tempoyla çalışmaya devam ediyor. Tüm bunları niye aktardım?
Cumhurbaşkanı Özal'ı çok yorgun döndüğü Orta
Asya gezisinden sonra, dinlenmeye fırsat bulamadığı
Çankaya Köşkü'nde kalp krizinden kaybettik. Özal'ın vefatıyla birlikte
Türkiye'nin istikameti değişti. Özal'lı yılların özgürlüklerinden 90'lı yılların cehennemine yuvarlandık.
ERDOĞAN'IN SAĞLIK DURUMUErdoğan'ın kaderi,
Türkiye'nin kaderi oldu. Elbette ki
Türkiye CumhuriyetiErdoğan'dan önce de vardı, Erdoğan'dan sonra da olmaya devam edecek. Ancak Ortadoğu'nun yeniden şekillendiği,
ABD'nin PKK-PYD ile işbirliği yaptığı, FETÖ'yle mücadelenin sürdüğü, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin yaşandığı bir
Türkiye'nin bayram sabahı Erdoğan'sız kalmasını düşünebiliyor musunuz? Önemli olan şahıslar değil sistem olmalı. Ama bir de realite var. Erdoğan şu anda
Türkiye'nin en önemli gerçeği.O nedenle Erdoğan'ın sağlığı, Erdoğan'a rağmen korunmalı. Burada görev sağlık ekibinden önce Emine Hanım'a düşüyor. 16 Nisan referandumundan sonra Erdoğan'ın artık iki şapkası oldu. Biri
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, diğeri ise
AK Parti Genel Başkanı.
Türkiye, dünyanın en belalı coğrafyasında yönetilmesi zor bir ülke.
Cumhurbaşkanı'nın 3 günlük programı Batılı ülkelerin devlet başkanlarının 1 aylık programlarına denk. Ayrıca Erdoğan, bayram sabahı sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi yine yüksek tempoda çalışmaya başladı.
Cumhurbaşkanı sıfatıyla
ABD Başkanı Trump ve
Rusya Devlet Başkanı
Putin'le Katar-Suriye diplomasisini yürütürken,
AK Parti Genel Başkanı şapkasıyla partinin yetkili kurullarıyla toplantılar yaptı. Haftaya ise
Bakanlar Kurulutoplantısı ile başlayacak.
Bakanlar Kurulu'nda
Suriye'deki gelişmelerin yanı sıra, 180 günlük eylem planı görüşülecek.