Erbakan Vakfı İstanbul İl Başkan'ımız Sayın Hüseyin TERZİ'den
Gazetici Yazar Mustafa Özca'na UYARI.
Hicret Haber / İSTANBUL
Talip AKSOY
Milli Görüş ün Lideri Merhum 54..Hükümetin Başbakanı Necmettin ERBAKAN Hocaya yakışmayan yazı yazan vahdet gazetesi yazarı mustafa özcan'a tepkiler büyüyor,dün akşamda HaberTürk kanalında agresif ve kural tanımaz tavırlarından dolayı sabah saat 04:00 te tv çıkışında protesto edildi.
vahdet gazetesi ne tepkiler olurken bu gün ERBAKAN VAKFI İstanbul il Başakanı Hüseyin TERZİ den bir Uyarı metninde manifesto yapıldı.
Kur’an-ı Kerim’de Müslümanlara en çok hatırlatılan konulardan biri olan ve ümmet olma şuurunu ifade eden “Vahdet” kelimesinden esinlenerek doğmuş olan gazeteyi incelerken bizi üzen bir yazıyla karşılaştık bugün. Üzüldüğümüz durum, bu ülkede Müslümanların vahdetini arzulayan ve bununla ilgili bir gündemi olan milyonlarca insanın kalbinden düşen Mustafa Özcan’ın durumudur. Kendisi bu satırları bir anlık bir öfkeyle mi yoksa yıllardır biriktirilen bir kinin neticesinde mi yazıya dökmüş bilemiyoruz ama bildiğimiz bir şey var ki; bu satırlar bunca yıldır adına biriktirilen saygı ve sevgiyi tek hamleyle yok etmiştir.
Mustafa Özcan’ın bu talihsiz yazısı herhangi bir değeri barındırmadığından içeriğine dair yorumlama yapmak da çok bir mana ifade etmeyecektir. Ancak burada iki hususa dikkat çekmemiz de bizim boynumuza borçtur.
Hoca’nın ölümünden sonra O’na sahip çıkanlara “ölü sevicisi” ithamında bulunan Mustafa Özcan, hayattayken ve gücü,kuvveti yerindeyken Erbakan Hoca’ya Milli Gazete köşelerinde methiyeler dizmekteydi. Keşke satırlarının arasında kendi sıfatını da ifade etmiş olsaydı da en azından insanların zihinlerini bu konuda yormasaydı.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan elbette ki bir kuldur, fanidir ve her fani gibi dünya imtihanını tamamlayarak ebedi aleme göç etmiştir. Ancak, Erbakan Hoca’nın eserleri ve davası geçmişte nasıl bu ülkenin dönüşümünü gerçekleştirdiyse yarın da dünyayı değiştirebilecek, dönüştürebilecek güce ve potansiyele sahiptir. Bu dava ve eserlerin yolunda ilerlemeyi fetişizm olarak algılamak ve ifade etmek, insaf ve adalet duygularını yitirmiş, izanını kaybetmiş bir zihnin ürünü olabilir ancak.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı aşağılama gayretiyle kendisine hata ve kusur olarak isnat edilmeye çalışılan konular dahi İslam Birliği ve Müslümanların izzetini koruma çabasıyla ilgili. Bu bile Hoca’nın mücadele, azim, gayret, sabır, feraset, dirayet kavramlarıyla ve lider, hoca, bilim adamı, devrimci sıfatlarını ne kadar hak ettiğinin bir göstergesidir.
Mustafa Özcan, hayatının geri kalan kısmında kaybettiği sevgi ve saygıyı tekrar kazanmakutanmadan bakmak istiyorsa bir özür dilemesi gerektiğini söylemek de bizim işimizdir. için bir gayretin içerisinde olur veya olmaz elbette ki bu kendi bileceği bir iştir, ancak asıl alemde Erbakan Hoca’nın yüzüne nasıl bakacağını düşünsün