Alzheimer-Demans-Parkinson Hasta ve Hasta Yakınları Derneği Genel Başkanı Hakan Berktaş, bu hastalıklarla ilgili geniş, kapsamlı ve muhteviyatı dopdolu bir kitap yazmak için çalışmalarının sürdüğünü belirterek, “Bu sosyal yara ile ilgili hasta ve hasta yakınlarımızı bilinçlendirmek için hem hekimlerimizin hem de bizim sorumluluklarımız var. Unutanları unutmayalım… Zira unutursak, gün gelir biz de unutuluruz” dedi.

Hakan Berktaş, Türkiye’de yaklaşık 1 milyon Alzheimer-Demans-Parkinson hastası olduğunun bilindiğini kaydederek, “Bu hastaların yakınları ve aileleriyle birlikte 10 kişiyi yakından ilgilendirdiği varsayılırsa, karşımıza çıkan 10 milyonluk bir kitle ülke nüfusumuzun neredeyse yüzde 15’ine tekabül etmektedir. Alzheimer-Demans ve Parkinson birbirine akraba hastalıklardır. Maalesef bu hastalıkların kesin olarak bir tedavisi hala bulunmamıştır. Ama erken teşhis ile hastanın yaşam kalitesini artırmak, ömrünü uzatmak, yatağa bağımlı olmasını önlemek, canlı cenaze olmasının önüne geçebilmek mümkündür. Bu hastalıklar çok büyük bir sosyal yara olarak karşımızda dururken, Hasta ve Hasta Yakınlarımızı bilinçlendirmek, bilgilendirmek, hastalıklar konusunda ne yapılması gerektiği noktasında yol haritaları verebilmek adına bu kitabı kaleme almış bulunuyorum” dedi. İçeriğinde Sancara Yönetim Kurulu Başkanı Nörolog Prof. Dr. İhsan Kara, Nöroloji ve tamamlayıcı tıp uzmanı Dr. Ali Akben. Fizyoterapist Uğur Arslan, Avukat Burcu Kara, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Sefa Saygılı, Dr. Taner Berktaş ve bir çok değerli hekimden alınan röportajları harmanlayıp hazırlayacağı kitabını bu konuyla ilgili kapsamlı bir yayın olması ve hastaların, hasta yakınlarının bilinçlendirilmesi için yazdığını ifade eden Berktaş, “Altını çizdiğim bir cümlem var: Alzheimer hastası geçmişini ona bakanlar ise geleceğini unutur. Demans hastalığı konusunda da DSÖ genel direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Demans milyonlarca insanın anılarını ve bağımsızlığını çalıyor, ama aynı zamanda tanıdığımız ve sevdiğimiz insanları da bizden alıyor” sözünü çok anlamlı buluyorum. Alzheimerli-Demanslı-Parkinsonlu hastalarımızı kendi kaderlerine terk etmemeli, onları yüzüstü bırakmamalıyız. Dünya ülkelerinin sağlık bakanları, 2015 yılında demans için bir adım atmış, erken teşhis ve bakım sağlanması da dahil olmak üzere küresel bir eylem planı üzerinde anlaşmışlardı. Ancak bugüne gelindiğinde, küresel eylem planının yetersizliği ortaya çıkmıştır. Diğer yandan Demans, küresel bir sağlık sorunu olma yanında ülkemiz için de çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. Alzehimer, Demans, Parkinson veya nörolojik hastalıkları multidisipliner bir konudur. Bu konuya sadece sağlık açısından bakmak eksik olacaktır. Hasta yakınlarının da yaşamış olduğu sorunlar açısından da bakmak gerekmektedir. Bu hastalara bakan aile yakınlarının yaşamış olduğu travmatik durumlar konusunda farkındalığın artırılması gerekmektedir” diye konuştu.

Farkındalık ve bilinçlendirme
Berktaş, şöyle devam etti: “Alzheimer, Demans, Parkinson grubu hastalıklar konusuna sağlık, bakım, sosyal güvenlik sistemi, mali, hukuki, psikolojik, sosyolojik, psiko-sosyal, sosyo-ekonomik, sosyal politikalar, makro ekonomik açılardan çözülmesi gereken konular hakkında farkındalık ve bilinçlendirmeleri amaç ediniyoruz. Alzheimer Demans Parkinson hastaların bakımları hakkında Türkiye’de ve dünyada uygulanan hizmet modellerinin incelenmesi ve karşılaştırılmasının yapılması gerekmektedir. Türkiye de uygulanan Evde Sağlık, Evde Bakım, kurum bakımı, Devlet ve Özel Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezleri, Devlet ve Özel Engelli Bakım Merkezleri konularında bilgilendirme, bilinçlendirme rehberlik desteği verilmesi planlanacaktır. Tüm bu konularda rehberlik, danışmanlık, eğitim çalışmaları, projeler uygulama gibi düşünceler olduğu gibi var olan kanun yönetmelik ve genelgelerinde gözden geçirilmesi revize edilmesi gibi konularda tüm kurum ve kuruluşlara rehberlik yapılacaktı”

Bakım sigortası kanun taslağımızı meclise sunacağız
Berktaş, Sosyal Hizmetler olarak bizim de 10 ilde temsilcilikleri olduğunu ve merkezlerine başvuran 10 aileden 9’u hastalarının sigortalı olduğunu ve bakım hizmetlerini SGK’nın destekleyip desteklemediğini sorduğunu belirterek, “Bu bağlamda Sağlık Sigortası yeterli olmadığı ve Bakım Sigortasının gerekliliği görülmüştür. Maddi durumu iyi olanların bakım merkezinden hizmet alabilmekte yıllarca çalışan, vergi veren orta kademedeki insanların aldığı emekli maaşının bu hizmete yetmemektedir. Bu kesim ülkemiz nüfusunun neredeyse yüzde 70’ini oluşturmaktadır. Hiç bir geliri olmayanlar ise devler yardımıyla ayakta kalabilmektedir Devletimiz 15 yıldır özellikle evde bakım hizmetlerinde evde bakım aylıkları noktasında önemli destek hizmetleri sağladı. Ancak bu destek hizmetleri yeterli değildir. Biz de mecliste bu sorununun etkin şekilde çözülmesi, farklı bir boyuta kavuşturulması, hasta ve hasta yakınlarımızın daha nitelikli, kaliteli bir yaşam standardıyla hizmet alabilmesi yönünde raporlar hazırladık, kanun teklifimizi meclise gelecek hafta ileteceğiz. Bu sorunun çözümlenmesi çok boyutlu bir çabayı beraberinde getirmektedir. Bu sorun sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda psikolojik, sosyal ve mali sorumluluk, medikal, sosyal destekler ve multidisipliner konuların bütünleştiği bir sorundur. Yaşlılıkta ortaya çıkan zihinsel, ruhsal ve bedensel değişiklikler, hastalıklar hakkında farkındalığın artmasını sağlamamız gerekiyor. Çok geniş bir perspektifte, gerek hastalarımızla gerek hasta yakınlarımızla iletişim içinde olup, hastalığın teşhisi, tedavisi ve seyriyle ilgili olarak tüm yönlendirmeleri gerçekleştirmek gerekmektedir” açıklamasını yaptı.
Bu sosyal yaraya hep beraber çözüm üretmeliyiz
Berktaş, sözlerini şöyle bitirdi. “Toplumumuzun bu kanayan yarasına sadece hastalarımız ve hasta yakınlarımız değil, tüm toplum katmanlarınca katılımın sağlanması için belirlenecek vizyonlar ve perspektifler doğrultusunda çalışmalar gerçekleştirilmelidir. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında başlattığımız Sosyal Rehberlik Merkezlerinin faaliyetlerine devam ediyor. 10 ilde temsilciliğimiz var. Hasta yakınlarında zamanla farklı sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bunlar psikomatik sorunlar, ağrılar, fiziksel sorunlar (Bel ağrısı, hastanın kaldırılması, indirilmesi, yatırılması sırasında ortaya çıkan fiziksel problemler), psikolojik problemler ve aile içi iletişim problemleri (Hastaya kim bakacak gibi). Bu noktada derneğimiz kuşatıcı, kapsayıcı ve gerek hasta gerek hasta yakınlarını ilgilendiren önemli çözüm önerilerini gündeme getirecektir. Ülkemizin bu çok önemli sosyal yarasına parmak basılmasını sağlayacak sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirerek, 10 milyon insanımıza ufuk olacak projeleri hep beraber ortaya koymalıyız. Alzheimer-Demans-Parkinson Hasta ve Hasta yakınlarımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek adına kaleme aldığım bu kitabımın hepimiz adına güzel yarınlar getirmesini diliyorum. Başlığımdaki çarpıcı cümledeki gibi, unutanları unutmayalım… Zira; unutursak, gün gelir biz de unutuluruz” ifadelerini kullandı.
www.sosyalrehberlik.com
www.alzheimerdemansdernegi.org
Hasta ve hasta yakınlarımıza sosyal hizmet uzmanları, hemşire ve fizyoterapistler ücretsiz danışmanlık hizmeti vermektedir.
TEL: 0 552 221 88 33

Hakan Berktaş, Türkiye’de yaklaşık 1 milyon Alzheimer-Demans-Parkinson hastası olduğunun bilindiğini kaydederek, “Bu hastaların yakınları ve aileleriyle birlikte 10 kişiyi yakından ilgilendirdiği varsayılırsa, karşımıza çıkan 10 milyonluk bir kitle ülke nüfusumuzun neredeyse yüzde 15’ine tekabül etmektedir. Alzheimer-Demans ve Parkinson birbirine akraba hastalıklardır. Maalesef bu hastalıkların kesin olarak bir tedavisi hala bulunmamıştır. Ama erken teşhis ile hastanın yaşam kalitesini artırmak, ömrünü uzatmak, yatağa bağımlı olmasını önlemek, canlı cenaze olmasının önüne geçebilmek mümkündür. Bu hastalıklar çok büyük bir sosyal yara olarak karşımızda dururken, Hasta ve Hasta Yakınlarımızı bilinçlendirmek, bilgilendirmek, hastalıklar konusunda ne yapılması gerektiği noktasında yol haritaları verebilmek adına bu kitabı kaleme almış bulunuyorum” dedi. İçeriğinde Sancara Yönetim Kurulu Başkanı Nörolog Prof. Dr. İhsan Kara, Nöroloji ve tamamlayıcı tıp uzmanı Dr. Ali Akben. Fizyoterapist Uğur Arslan, Avukat Burcu Kara, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Sefa Saygılı, Dr. Taner Berktaş ve bir çok değerli hekimden alınan röportajları harmanlayıp hazırlayacağı kitabını bu konuyla ilgili kapsamlı bir yayın olması ve hastaların, hasta yakınlarının bilinçlendirilmesi için yazdığını ifade eden Berktaş, “Altını çizdiğim bir cümlem var: Alzheimer hastası geçmişini ona bakanlar ise geleceğini unutur. Demans hastalığı konusunda da DSÖ genel direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Demans milyonlarca insanın anılarını ve bağımsızlığını çalıyor, ama aynı zamanda tanıdığımız ve sevdiğimiz insanları da bizden alıyor” sözünü çok anlamlı buluyorum. Alzheimerli-Demanslı-Parkinsonlu hastalarımızı kendi kaderlerine terk etmemeli, onları yüzüstü bırakmamalıyız. Dünya ülkelerinin sağlık bakanları, 2015 yılında demans için bir adım atmış, erken teşhis ve bakım sağlanması da dahil olmak üzere küresel bir eylem planı üzerinde anlaşmışlardı. Ancak bugüne gelindiğinde, küresel eylem planının yetersizliği ortaya çıkmıştır. Diğer yandan Demans, küresel bir sağlık sorunu olma yanında ülkemiz için de çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. Alzehimer, Demans, Parkinson veya nörolojik hastalıkları multidisipliner bir konudur. Bu konuya sadece sağlık açısından bakmak eksik olacaktır. Hasta yakınlarının da yaşamış olduğu sorunlar açısından da bakmak gerekmektedir. Bu hastalara bakan aile yakınlarının yaşamış olduğu travmatik durumlar konusunda farkındalığın artırılması gerekmektedir” diye konuştu.

Farkındalık ve bilinçlendirme
Berktaş, şöyle devam etti: “Alzheimer, Demans, Parkinson grubu hastalıklar konusuna sağlık, bakım, sosyal güvenlik sistemi, mali, hukuki, psikolojik, sosyolojik, psiko-sosyal, sosyo-ekonomik, sosyal politikalar, makro ekonomik açılardan çözülmesi gereken konular hakkında farkındalık ve bilinçlendirmeleri amaç ediniyoruz. Alzheimer Demans Parkinson hastaların bakımları hakkında Türkiye’de ve dünyada uygulanan hizmet modellerinin incelenmesi ve karşılaştırılmasının yapılması gerekmektedir. Türkiye de uygulanan Evde Sağlık, Evde Bakım, kurum bakımı, Devlet ve Özel Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezleri, Devlet ve Özel Engelli Bakım Merkezleri konularında bilgilendirme, bilinçlendirme rehberlik desteği verilmesi planlanacaktır. Tüm bu konularda rehberlik, danışmanlık, eğitim çalışmaları, projeler uygulama gibi düşünceler olduğu gibi var olan kanun yönetmelik ve genelgelerinde gözden geçirilmesi revize edilmesi gibi konularda tüm kurum ve kuruluşlara rehberlik yapılacaktı”
Bakım sigortası kanun taslağımızı meclise sunacağız
Berktaş, Sosyal Hizmetler olarak bizim de 10 ilde temsilcilikleri olduğunu ve merkezlerine başvuran 10 aileden 9’u hastalarının sigortalı olduğunu ve bakım hizmetlerini SGK’nın destekleyip desteklemediğini sorduğunu belirterek, “Bu bağlamda Sağlık Sigortası yeterli olmadığı ve Bakım Sigortasının gerekliliği görülmüştür. Maddi durumu iyi olanların bakım merkezinden hizmet alabilmekte yıllarca çalışan, vergi veren orta kademedeki insanların aldığı emekli maaşının bu hizmete yetmemektedir. Bu kesim ülkemiz nüfusunun neredeyse yüzde 70’ini oluşturmaktadır. Hiç bir geliri olmayanlar ise devler yardımıyla ayakta kalabilmektedir Devletimiz 15 yıldır özellikle evde bakım hizmetlerinde evde bakım aylıkları noktasında önemli destek hizmetleri sağladı. Ancak bu destek hizmetleri yeterli değildir. Biz de mecliste bu sorununun etkin şekilde çözülmesi, farklı bir boyuta kavuşturulması, hasta ve hasta yakınlarımızın daha nitelikli, kaliteli bir yaşam standardıyla hizmet alabilmesi yönünde raporlar hazırladık, kanun teklifimizi meclise gelecek hafta ileteceğiz. Bu sorunun çözümlenmesi çok boyutlu bir çabayı beraberinde getirmektedir. Bu sorun sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda psikolojik, sosyal ve mali sorumluluk, medikal, sosyal destekler ve multidisipliner konuların bütünleştiği bir sorundur. Yaşlılıkta ortaya çıkan zihinsel, ruhsal ve bedensel değişiklikler, hastalıklar hakkında farkındalığın artmasını sağlamamız gerekiyor. Çok geniş bir perspektifte, gerek hastalarımızla gerek hasta yakınlarımızla iletişim içinde olup, hastalığın teşhisi, tedavisi ve seyriyle ilgili olarak tüm yönlendirmeleri gerçekleştirmek gerekmektedir” açıklamasını yaptı.
Bu sosyal yaraya hep beraber çözüm üretmeliyiz
Berktaş, sözlerini şöyle bitirdi. “Toplumumuzun bu kanayan yarasına sadece hastalarımız ve hasta yakınlarımız değil, tüm toplum katmanlarınca katılımın sağlanması için belirlenecek vizyonlar ve perspektifler doğrultusunda çalışmalar gerçekleştirilmelidir. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında başlattığımız Sosyal Rehberlik Merkezlerinin faaliyetlerine devam ediyor. 10 ilde temsilciliğimiz var. Hasta yakınlarında zamanla farklı sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bunlar psikomatik sorunlar, ağrılar, fiziksel sorunlar (Bel ağrısı, hastanın kaldırılması, indirilmesi, yatırılması sırasında ortaya çıkan fiziksel problemler), psikolojik problemler ve aile içi iletişim problemleri (Hastaya kim bakacak gibi). Bu noktada derneğimiz kuşatıcı, kapsayıcı ve gerek hasta gerek hasta yakınlarını ilgilendiren önemli çözüm önerilerini gündeme getirecektir. Ülkemizin bu çok önemli sosyal yarasına parmak basılmasını sağlayacak sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirerek, 10 milyon insanımıza ufuk olacak projeleri hep beraber ortaya koymalıyız. Alzheimer-Demans-Parkinson Hasta ve Hasta yakınlarımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek adına kaleme aldığım bu kitabımın hepimiz adına güzel yarınlar getirmesini diliyorum. Başlığımdaki çarpıcı cümledeki gibi, unutanları unutmayalım… Zira; unutursak, gün gelir biz de unutuluruz” ifadelerini kullandı.
www.sosyalrehberlik.com
www.alzheimerdemansdernegi.org
Hasta ve hasta yakınlarımıza sosyal hizmet uzmanları, hemşire ve fizyoterapistler ücretsiz danışmanlık hizmeti vermektedir.
TEL: 0 552 221 88 33