Sinop’un Huzurunu İstanbul’un Kalbine Taşıyan Usta: terzi recep Göksal’ın Zarafetle Dokunan Yolculuğu;
Türkiye’nin “en mutlu şehri” olarak anılan Sinop’un sakin ve huzurlu ikliminden, İstanbul’un kalabalık ama bir o kadar da renkli hayatına uzanan bir hikâye… Bu hikâyenin merkezinde, terziliği bir zanaatten çok bir sanat, bir karakter, bir yaşam biçimi olarak gören bir isim var: Terzi Recep Göksal. Yıllar önce sadece birkaç metrekarelik mütevazı bir atölyede başlayan bu yolculuk, zamanla hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin en özel köşelerinde zarafetin sembolü haline geldi. Karaosmanoğlu Caddesi’nde açtığı küçük dükkân, bugün sadece bir terzi atölyesi değil; sadeliğin, emeğin, dostluğun ve inceliğin buluştuğu bir mekân olarak biliniyor. Burada her iplik, bir hikâyenin taşıyıcısı; her dikiş, bir hayatın izini içinde saklıyor. İstanbul’un dinamizmiyle ustaca harmanlayan Terzi Recep, işine kattığı insan sevgisiyle sadece kıyafet değil, ruha hitap eden bir zarafet anlayışı ortaya koyuyor. Onun elinden çıkan her tasarım, sahibinin kişiliğini yansıtan bir sanat eseri gibi… Her detayda bir özen, her formda bir hikâye, her kumaşta bir zarafet duygusu gizli.
Bugün “Terzi Recep” adı, sadece bir meslek erbabını değil; bir kültürün, bir ahlakın ve bir emeğin simgesini temsil ediyor. Türkiye’nin dört bir yanından iş insanları, sanatçılar, siyasetçiler ve kanaat önderleri, giyimdeki duruşlarını onun dokunuşuyla buluyor. Kimi için ilk takım elbisesini dikmiş bir ustadır, kimi için sahne ışıkları altındaki özgüvenin kaynağı… Ancak herkes için ortak olan bir gerçek vardır: Terzi Recep’in elinden çıkan hiçbir şey yalnızca “kıyafet” değildir. Onun atölyesi, yılların emeğiyle oluşmuş bir gönül durağı gibidir. Ölçü alınırken sohbet edilir, dikiş atılırken dostluk kurulur, her teslimatta bir tebessüm paylaşılır. Bu yönüyle Terzi Recep, yalnızca İstanbul’un değil, Türkiye’nin ve dünyanın stil sahnesinde adı zarafetle anılan bir kültür ustası haline gelmiştir.
Sinop’un samimiyetini, İstanbul’un temposuna taşımayı başaran Recep Göksal, bugün hâlâ aynı tevazu, aynı sadelik ve aynı inançla çalışıyor. Çünkü onun için terzilik; sadece kumaş kesmek, iplik geçirmek değil hayata zarafetle iz bırakmaktır.

Terziliği Sanata, Zarafeti Kimliğe Dönüştüren İsim: Türkiye’nin ve Dünyanın Stil Danışmanı Terzi Recep Göksel
Kumaşın sessizliğini zarafetle konuşturan, ölçüyü sadece bedenle değil, karakterle alan bir usta… Recep Göksel, namıdiğer Terzi Recep, Türkiye’de kişiye özel tasarım ve stil danışmanlığı denince akla gelen ilk isimlerden biri olmanın ötesinde, bu sanatı dünyaya tanıtan bir marka haline getirdi. Karaosmanoğlu Caddesi’nde mütevazı bir atölyede başlayan yolculuğu, bugün uluslararası düzeyde takdir gören bir başarı hikâyesine dönüştü. Kurumsal firmalardan sanatçılara, iş insanlarından milletvekillerine, belediye başkanlarından kanaat önderlerine kadar geniş bir kesim, giyimdeki zarafet ve özgünlük için Terzi Recep’in el emeğini tercih ediyor. Kişiye özel dikim anlayışıyla her tasarımda sahibine özgü bir kimlik oluşturan Göksel, Türkiye’nin dört bir yanından olduğu kadar Avrupa, Orta Doğu ve Balkanlar’dan da ciddi bir ilgi görüyor.
Dünyada Tanınan Bir Türk Ustası
Terzi Recep’in imzasını taşıyan özel dikim takımlar, yalnızca Türkiye’de değil; yurt dışında da birçok önemli ismin tercihi haline geldi. Göksel’in “ölçüden önce kişiyi tanıma” prensibi, onu sıradan bir terziden öteye taşıyarak stil danışmanlığı alanında uluslararası bir marka haline getirdi.
Zarafetiyle öne çıkan tasarımları, ülke sınırlarını aşarak Türkiye’nin tekstil ve moda sanatındaki gücünü dünyaya tanıtırken, aynı zamanda ülke tanıtımına da katkı sunuyor.
Sadece Terzi Değil, Bir Kanaat Önderi
40 yılı aşan mesleki tecrübesini sadece işine değil, topluma da hizmet olarak gören Recep Göksel, doğup büyüdüğü Sinop ile bağlarını hiç koparmadı. Meslek hayatında kazandığı itibarı, sosyal sorumluluk alanlarına taşıyarak bir “kanaat önderi” olarak da örnek teşkil ediyor.
Sinop’un en köklü sivil toplum kuruluşlarından Sinoplu İş Adamları Derneği (SİAD)’da üç dönemdir yönetim kurulu üyeliği görevini sürdüren Göksel, bugün SİAD Genel Sekreteri olarak aktif çalışmalar yürütüyor.
Göksel, yalnızca profesyonel başarılarıyla değil, memleketine duyduğu vefa duygusuyla da takdir topluyor. Doğduğu topraklara olan sevgisini her fırsatta dile getiren usta terzi, Sinop Ayancık Aşağıköy Derneği Başkanı olarak da memleketinin kültürel mirasına sahip çıkıyor. “Unutmadım, unutmam da” diyerek çıktığı bu vefa yolculuğu, onun karakterinin en güçlü yansıması.
Kumaştan Öte Bir Felsefe: İnsan Merkezli Zarafet
Recep Göksel için terzilik yalnızca bir meslek değil; insanı anlama ve onun ruhunu kumaşa işleme sanatı. Her müşteri, onun için ayrı bir hikâye, her kıyafet bir hatıra…
El işçiliğinin inceliğini modern çizgilerle buluşturan usta terzi, her dikimde sabrın, özenin ve saygının imzasını atıyor. Stil danışmanlığını bir dostluk ilişkisine dönüştürerek, moda dünyasında “samimiyetin zarafeti”ni temsil ediyor.
Protokolden Sahneye, Mahalleden Zirveye
Terzi Recep’in müşteri portföyü, tıpkı diktiği elbiseler gibi özenle şekillenmiş. Yerel ve ulusal yöneticilerden Belediye Başkanlarına, sahne sanatçılarından medya mensuplarına, iş dünyasının kanaat önderlerinden mezuniyet heyecanı yaşayan gençlere kadar geniş bir yelpazeye hitap ediyor. Terzi Recep’in özellikle protokol, sahne ve özel gün kıyafetlerinde tercih edilen bir marka olduğu biliniyor. Bu tercih, onun sadece işçilik kalitesine değil; güvene, mahremiyete ve vefaya verdiği önemin bir sonucu.
Bir Terziden Fazlası: Kültürel ve İnsani Bir Miras
Recep Göksal, mesleğini sadece bir geçim kaynağı değil, topluma hizmet eden bir sanat dalı olarak görüyor. Her müşteri onun için bir hikâye, her kumaş ise yeni bir sayfa… Ölçü almakla değil, insanı tanımakla işe başlıyor. Kumaşa yalnızca iplik değil, ruh da işliyor.
Modern arşiv sistemiyle her müşterinin kalıbı özenle saklanıyor; yıllar sonra gelen biri, ilk günkü sıcaklıkla karşılanıyor. Her dikim, bir hatıraya dönüşüyor: bir düğün, bir mezuniyet, bir başarı anısı…
Kumaştan Öte: İnsan Merkezli Hizmet Anlayışı
Terzi Recep’in atölyesinde “müşteri” değil, “dost” ağırlanır.
%100 el işçiliğiyle hazırlanan özel dikim tasarımlar; takım elbise, ceket, pantolon ve gömlek gibi klasik parçaların yanı sıra, nişan, düğün ve özel günler için özgün modellerle hayat buluyor.
Her prova bir sohbet, her teslimat bir tebessümle tamamlanıyor. Her dikişte samimiyet, her detayda zarafet var.
Mahallenin Hafızasında Bir İsim
Terzi Recep, sadece kaliteli el işçiliğiyle değil, mahallenin kültürel belleğine kattığı sıcaklıkla da anılıyor. Mahalledeki çocuklar mezuniyet ceketlerini burada diktiriyor; babalar, oğullarına ilk takım elbiseyi onun ellerinden giydiriyor. Her dikiş, geçmişin izlerini geleceğe zarafetle taşıyor.
Bir Sinop Sevdalısı, Sinop’un Değerlerinden Biri, Türkiye’nin Gururu
Recep Göksel’in hikâyesi, sadece bir terzinin başarı hikâyesi değil; emeğin, ahlakın ve vefanın birleştiği bir yaşam portresi.
Bir yandan Türkiye’nin moda vizyonuna katkı sunarken, diğer yandan memleketinin kültürel değerlerine sahip çıkan Göksel, hem iş dünyasında hem de toplum nezdinde saygı gören bir figür haline geldi.
Bugün Esenler’deki atölyesinden çıkan her kıyafet, sadece bir dikim değil, bir ustalığın, bir geleneğin ve bir gönül yolculuğunun ürünü.
Terzi Recep, adını zarafetle, emeğini insan sevgisiyle işleyen bir usta olarak Türkiye’nin dört bir yanında ,ve artık dünyanın birçok yerinde ,saygıyla anılıyor.
Bir terziden fazlası…
Bir ustanın ellerinde hayat bulan, zarafetle giyinen bir şehir hikâyesi.
HİCRETHABER// AHMET CEKİN