İŞTE SEDAT LAÇİNER'İN BUGÜNKÜ YAZISI;
TÜRKİYE - İSRAİL YAKINLAŞMASI: NEDEN ŞİMDİ?
Son dönemde Türkiye’nin ilişkileri hemen hemen tüm devletlerle bozuldu. Rusya, İran ve diğerleri… Ancak öyle bir devlet var ki Türkiye onunla ilişkilerini düzeltebilmek için olağanüstü çaba harcıyor. O devletin adı bir zamanlar ‘terör devleti’ ilan ettiğimiz İsrail…
Cumhurbaşkanı Erdoğan bundan birkaç yıl önce kendisi görevde olduğu sürece İsrail’le ilişkilerin düzelmeyeceğini ilan etmişti. Başbakan Davutoğlu ise geçtiğimiz yıl 16 Mayıs’ta, “İsrail’de neden büyükelçimiz yok?” diye soran Kılıçdaroğlu’na seslenerek “Be hey gafil, biz Mescid-i Aksa’ya postallarla girenle dost olmayız. Sen ol. Biz olmayız” demişti…
İşte, düne kadar ‘terörist’ ilan ettiğimiz İsrail ile ilişkiler baş döndürücü bir hızla gelişiyor.
Dün Türkiye-İsrail heyeti İsviçre’nin Cenevre kentinde buluştu. Türkiye heyetine Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu başkanlık etti; İsrail heyetinde ise İsrail Başbakanı Netanyahu’nun temsilcisi Joseph Ciechanover ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jakop Nagel vardı. Görüşmenin detayları yakında ortaya çıkar. Bu arada bu görüşme ilk değil, benzeri bir üst düzey heyet bundan 1 ay kadar önce İtalya’nın başkenti Roma’da bir araya gelmişlerdi. Yani İsraillilerle artık neredeyse her ay görüşüyoruz…
Bu görüşmeden bir gün önce ise Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ABD’den çok özel konuklarını ağırladı: Bu özel konuklar ABD’nin önde gelen Yahudi kuruluşlarının çatı örgütü olan ‘Conference of President’ mensuplarıydı.
Bu kuruluş internet sitesinde kendisini şöyle tanımlıyor: “Yarım asrı aşkın bir süredir Amerikan Yahudileri cemiyetinin çıkarlarını korumak için mücadele eden ve İsrail'e geniş tabanlı destek sağlayan bir yapı.”
“İSRAİL’E İHTİYACIMIZ VAR”
Bundan 1 ay kadar önce ise Suudi Arabistan dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan yerküredeki neredeyse herkesi şaşırttı ve Türkiye’nin İsrail’e muhtaç olduğunu ima etti.
Erdoğan dedi ki; “İsrail, bölgede Türkiye gibi bir ülkeye muhtaçtır. Bizim de İsrail’e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lazım. Bu, bölgenin bir gerçeği.”
Erdoğan, İsrail’le yakınlaşmak için bazı şartları olduğunu yinelese de Türkiye’nin İsrail’e ihtiyacı olduğu sözü ilişkilerin şimdiden değiştiğini açıkça anlatıyordu...
“İSRAİL DOSTUMUZ”
Aralık ayının 20’sinde AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sonrasında İsrail’i Türkiye’nin dostu ilan etti.
Çelik, “kuşkusuz, İsrail devleti ve İsrail halkı, Türkiye’nin dostudur” dedi.
AK Parti Sözcüsü ‘arkadaş’, ‘ortak’ veya ‘komşu’ gibi kavramlar dururken ‘dost’ kelimesini bilerek ve isteyerek kullandı. Çünkü daha sonrasında bu sözlerine açıklık getirirken asla geri adım atmadı ve sözlerinin arkasında durdu.
NEDEN ŞİMDİ?
Bu noktada durup düşünmemiz gerekiyor, kavgada bile edilmeyecek sözleri ettikten sonra, 5 yıl boyunca savaş halinde iki ülke gibi davrandıktan sonra Türkiye neden bu kadar acele ediyor?
İsrail’i ‘terörist devlet’ statüsünden ‘dost ve ihtiyaç duyulan ülke’ düzeyine çıkaran nedir?
Bu soruya verilen ilk yanıt dış politika ihtiyaçları. Bu cevaba göre Türkiye Suriye’de ve Kürt Sorunu’nda sıkıştı, bu nedenle İsrail’e yaklaşıyor. Yaklaşıyor, çünkü ABD’nin Suriye ve Kürt politikaları da Tel Aviv’den geçiyor.
Bu açıklamaya kısmen katılıyorum. Ancak tek nedenin bu olduğunu düşünmüyorum. Çünkü İsrail ile ilişkiler düzelmezse ABD ile ilişkilerin gelişemeyeceğini ABD Başkanı Obama ve yardımcıları 5 yıl boyunca defalarca Türkiye’ye anlattı durdu. Ancak Türkiye geçen yıl bile bu gerçeği önemsiyor gibi davranmadı.
Ayrıca, Kürt Sorunu’nda ve Suriye’de bu aşamadan sonra İsrail yakınlaşmasının Türkiye’ye bir fayda sağlamayacağını herkes biliyor. Çünkü bu konularda İsrail’in lehine olan Türkiye’nin aleyhine. İsrail, hem Irak’ta hem de Suriye’de bir Kürt devleti kurulmasını çıkarına görüyor ve destekliyor…
Türkiye’nin bir anda İsrail’e doğru 180 derecelik bir dönüş yapmasını, böylesine büyük bir zik-zak’ı makul dış politika gerekçeleriyle açıklamakta herkes zorlanıyor…
Belki de herkes gerekçeyi yanlış yerlerde arıyor.
Belki de mesele dış politikadan çok Türkiye’nin içiyle, o ünlü üst aklın tercihleriyle ilgili. Yani israil'le yakınlaşmayı okurken soruna sadece dış ilişkiler bağlamında bakmamak, daha başka boyutlara da bakmak gerekiyor.
Yani belli ki işin içinde bizim bilmediğimiz, ama devletimizin zirvesinin çok iyi bildiği bazı işler var.
GÜNDEM
13 Nisan 2016 - 00:48
Türkiye - İsrail yakınlaşması neden şimdi?
Sedat Laçiner, Türkiye ve Erdoğan'ın İsrail konusundaki bu 180 derecelik dönüşümünde hangi etkenlerin rol oynadığını köşesinden okuyucularına aktardı..
GÜNDEM
13 Nisan 2016 - 00:48