Devletimizin kıt kaynaklarının daha etkin kullanılabileceğine inanıyorum. Şimdiye kadar har vurup harman savrulan bu kaynakların, israf ekonomisinden vazgeçilerek daha da artırılabileceği kanaatindeyim. Tasarruf paketinin detaylarına girmeye gerek yok, zira son günlerde bu konuda birçok haber ve yorum yapıldı. Ancak devletimizin tasarruf edebilmesi için öncelikle israf ekonomisinden tamamen vazgeçmesi gerekiyor.
İbn-i Haldun’un Mukaddime adlı eserinde, israf içinde olan devletlerin nasıl batışa sürüklendiği konusunda önemli tespitler bulunmaktadır. Bir devletin ayakta kalabilmesi ancak ümran ile mümkündür. Devlet israfa battığı andan itibaren yok oluş süreci hızlanır. Osmanlı Devleti’nin batışını hızlandıran da bazı zümrelere sağlanan ayrıcalıklar ve Duyun-u Umumiye kanunları değil miydi? Devlet hiç kimseye, hiçbir zümreye ayrıcalık sağlamamalıdır.
Tasarruf, kamunun kaynaklarını hoyratça kullanmaktan kaçınarak yapılmalıdır. Devlet, tabandan tavana herkesi kucaklayan bir organizmadır ve israftan kaçınmak zorundadır. Yeni açıklanan tasarruf paketinde 3 yıl boyunca araç kiralanmayacak, yeni araç alınmayacak, ekonomik ömrünü tamamlayan araçlar tasfiye edilecek ve temsil giderleri olmayacak. Bu önlemler elbette önemli, ancak devletin derinliklerine indiğimizde çok daha can yakıcı nitelikte harcamaların olduğunu da biliyoruz.
Tasarruf, teksir kağıdından veya kamu çalışanlarının servislerinden yapılmaz. Tasarruf denilince öncelikle ülkemizin en tepesindeki yöneticilerin insanlara örnek olması gerekir. Tasarruf göstermelik olmamalıdır. Maddi ve manevi imkânlarımızı asla israf etmemek, bilinçsiz tüketim ve israftan kaçınmak hepimizin görevidir. Hayatımızın her alanında israfın yerine tasarrufu hâkim kılmak zorundayız.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İtibardan tasarruf olmaz” demişti. Bu söz, kendini çok matah gören bazı solcular tarafından eleştirildi. Ancak onların iktidarda olduğu dönemlerde devletin batırıldığını, hortumlandığını ve SGK’nın kamu işçilerine para ödeyemeyecek hale geldiğini unutmadık. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki sözleri doğrudur. Bir insanın ve bir devletin itibarı her şeyidir ve itibardan tasarruf olmaz.
Ancak, Cumhurbaşkanımızın açıklanan bu paket dışında da devletimizin kıt kaynaklarının kullanılması yönünde daha ince bir çalışma yapılması konusunda talimat vermesi en büyük dileğimizdir. Bu nedenle “yetmez ama evet” diyoruz. Açıklanan bu pakete kamu görevlilerinin en ince detayına kadar uymasını bekliyoruz. Kaynaklarımızın çarçur edilmemesi, israfın tamamen bitirilmesi hususunda etkin çalışmalar yapılmalıdır. Eğer böyle yapılırsa, devletin tepesinden itibaren başlatılacak tasarruf, toplumumuzun tamamına da yansıyacaktır.
Yazımı Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu uyarısıyla bitiriyorum: “İnsanoğlu kıyamet günü ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini nerede geçirdiğinden, malını nereden kazandığından ve nereye harcadığından, öğrendikleriyle amel edip etmediğinden hesaba çekilmedikçe yerinden asla kımıldayamayacaktır.”
HİCRETHABER/AHMET ÇEKİN
EKONOMİ
Yayınlanma: 15 Mayıs 2024 - 08:18
Tasarruf Paketi: Yetmez Ama Evet
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklanan tasarruf paketi, kamuya milyarlarca liralık kaynak yaratma hedefiyle gündeme geldi. Ancak bu paketin yeterli olup olmadığı konusunda çeşitli görüşler var. Ben de bu paketin yeterli olmadığı kanaatindeyim ve “Yetmez ama evet” sloganıyla ifade edilen düşünceye katılıyorum.
EKONOMİ
15 Mayıs 2024 - 08:18
İlginizi Çekebilir