Saadet Partisi Küçükçekmece İlçe Başkanlığı, yerel ve ulusal medya temsilcileriyle kahvaltı programında bir araya geldi. İlçe binasında saat 10.00’da gerçekleştirilen programa yoğun ilgi gösterildi. Açılış konuşmasını yapan saadet partisi Küçükçekmece İlçe Başkanı Feyzullah Çürük, katılımcılara teşekkür ederek, “Güzel bir buluşma vesilesiyle bizleri yalnız bırakmayan Saadet Partisi Grup Başkan Vekilimiz BÜLENT KAYA ’a değerli milletvekillerimize ve basınımızın kıymetli temsilcilerine hoş geldiniz, sefalar getirdiniz” dedi.Programda daha sonra söz alanSaadet Partisi Grup Başkan Vekilimiz BÜLENT KAYA gündeme dair değerlendirmelerde bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Saadet Partisi Küçükçekmece İlçe Başkanlığı, ilçe binasında düzenlediği kahvaltı programında yerel ve ulusal basın mensuplarını ağırladı. Programda, hem ülke gündemi hem de İstanbul’un sorunları masaya yatırıldı. Açılış konuşmasını yapan İlçe Başkanı Feyzullah Çürük, programa katılanlara teşekkür ederek, Saadet Partisi Grup Başkan Vekilli Bülent Kaya değerlendirmeler yapacağını belirtti.
Ardından söz alan Saadet Partisi Grup Başkan Vekili Avukat Bülent Kaya, partisinin yürüttüğü “Milletvekilleri Halkla Buluşuyor” programının önemine dikkat çekti. Kaya, “Küçükçekmece’de düzenlediğimiz bu buluşmada, milletvekillerimizle birlikte halkın içinde olmanın, esnafla, sivil toplumla ve basınla bir arada olmanın kıymetini görüyoruz. Meclis çalışmalarının arada verdiği bu sürede tüm illerimizi ve İstanbul’un 39 ilçesini ziyaret ederek sorunları yerinde tespit ediyoruz” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1 Ekim itibarıyla yeniden açılacağını hatırlatan Kaya, ülkenin yoğun bir gündeme hazırlandığını vurguladı. Özellikle ekonomik sorunların altını çizen Kaya, “Her geçen gün derinleşen enflasyon, artan faizler ve borçlanmaya dayalı bütçe politikaları vatandaşımızın belini büküyor. 2026 bütçesi yine günü kurtarmaya dönük, yüksek faizle borçlanmaya dayalı bir anlayışla Meclis’e gelecek. Bu politikaların yoksulluğu, fakirliği ve satın alma gücündeki kaybı artırmaktan başka bir sonuç doğurmadığını hep birlikte göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Kaya, Meclis’in ikinci önemli gündem başlığının “Terörle Mücadele Komisyonu” olacağını belirterek, “Komisyon 31 Aralık’a kadar çalışmalarını sürdürecek. Dinleme süreci tamamlandı. Ekim’den itibaren raporların hazırlanacağı ve değerlendirmelerin yapılacağı kritik bir döneme gireceğiz” dedi.
Dış politika ve savunma sanayii konularında da dikkat çeken açıklamalar yapan Kaya, bu alanların iktidar tarafından iç politikaya malzeme haline getirildiğini söyledi:
“Milli savunma ve dış politika, iktidarların ömrüyle sınırlı olamaz. Bunlar partiler üstü devlet politikaları olmalı. Ancak mevcut iktidar, bu konuları seçim sloganlarına ve iç politik hesaplara indirgemiş durumda. ‘Dünya beşten büyüktür’ söylemini, uçak ve savunma projelerini iç politikada propaganda unsuru haline getirdiler. Bu da ülke olarak dışarıya karşı güçlü bir birlik görüntüsü vermemizi engelledi.”
Kaya, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaşananlara da değinerek, özellikle Filistin meselesinin gündemde kalmasının önemli olduğunu ancak somut adımların atılamadığını ifade etti:“Filistin meselesinde birçok ülke duyarlılık gösterdi, ancak beklenen adımlar atılmadı. Türkiye’nin ve İslam dünyasının bu konuda daha kararlı bir yol haritası ortaya koyması gerekirdi. Maalesef hükümet, Gazze konusunda da tatmin edici bir cevap veremedi. Bunun ötesinde Sayın Cumhurbaşkanının, Trump’ın ‘küresel barış vizyonunu’ desteklediğini açıklaması endişe verici. Bu vizyonun içinde Gazze’nin, Suriye’nin, Ukrayna’nın ya da Türkiye’nin yeri nedir? Kamuoyunun cevabını bilmediği sorular hâlâ ortada duruyor.”
Kaya, konuşmasının sonunda hükümete çağrıda bulunarak, dış politika ve savunma sanayiinin iç politikada malzeme yapılmaması gerektiğini vurguladı:“Bugüne kadar bu alanları seçim malzemesi olarak kullandınız, gereksiz tartışmalarla ülkeyi yordunuz. Bundan sonra partiler üstü, uzun soluklu ve devlet politikası niteliğinde stratejiler geliştirmenizi tavsiye ediyoruz.”
Kaya, hem dış politika hem de savunma sanayii konusunda dikkat çeken mesajlar verdi. Kaya, özellikle Türkiye’nin stratejik yatırımlarının partiler üstü bir anlayışla ele alınması gerektiğini vurguladı.
Kaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump’ın “küresel barış vizyonuna” destek açıklamasına değinerek, “Eğer gerçekten olumlu bir vizyon ise bunu milletimizle paylaşın, biz de destekleyelim. Ancak eğer bu vizyon, Amerika’nın emperyal politikalarının ve Orta Doğu’da çizdiği projelerin bir parçasıysa, ne kendinizi ne de Türkiye’yi bunun içine dahil etmeyin” dedi.
“Kaan motorunda 40 yıl kaybettik”
Kaya, savunma sanayi projelerine dair tartışmalara da değindi. Özellikle milli muharip uçak Kaan’ın motor üretimiyle ilgili çelişkili açıklamaları gündeme taşıdı:
“Bir tarafta Dışişleri Bakanı ‘Amerika ambargosu kalkmazsa motorları temin edemeyiz, üretim durdu’ diyor, diğer tarafta bir bürokrat ‘Hayır, üretim devam ediyor’ açıklaması yapıyor. Devletin en kritik projelerinde bu kadar çelişki kabul edilemez. TUSAŞ 1985’te kuruldu, üzerinden 40 yıl geçti. Bugün hâlâ 2030’da motor üretiminden bahsediyoruz. Bu çalışmalara çok daha önce başlanmalıydı. Gecikmiş olsa da atılan adımları olumlu buluyoruz ama bu mesele seçim afişlerinin sloganı haline getirilmemeli. Türkiye’nin hava savunma ihtiyacı partiler üstü devlet politikası olmalıdır.”
“Savunma yatırımları seçim malzemesi olamaz”
İsrail-İran geriliminin hava savunmasının önemini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade eden Kaya, “Kaan motorları 2028-2030 arası hazır olacak. Yani bu iktidarın ömrünü aşan bir süreçten bahsediyoruz. O halde bu yatırımlar bir partinin malı değil, devletin ortak değeri olmalı. Nasıl ki Erbakan Hoca döneminde kurulan ASELSAN, TUSAŞ gibi kurumlar bugün hepimizin göğsünü kabartıyorsa, Kaan da aynı şekilde partiler üstü bir vizyonla sahiplenilmelidir” diye konuştu.
“İHA ve SİHA başarısı özel sektörün”
Kaya, İHA ve SİHA’ların da AK Parti’nin değil, özel sektörün başarısı olduğunu vurguladı:
“Bayraktar şirketi 1990’lardan beri bu çalışmaları yürütüyordu. Devlet yıllarca destek vermedi, hatta zaman zaman köstek oldu. Buna rağmen şirket bu başarıyı yakaladı. Bugün geldiğimiz noktada iktidar köstek olmamış, doğru yapmıştır. Ama bu başarıyı sadece bir iktidara mal etmek doğru değildir. İHA ve SİHA’lar nasıl geçmişte başladıysa, gelecekte de yeni iktidarlar döneminde farklı başarılar devam etmelidir. Önemli olan bu yatırımların bir partinin değil, Türkiye’nin ortak kazanımı olmasıdır.”
Kaya, konuşmasını, “Türkiye’nin geleceği için milli savunma ve dış politika partiler üstü bir vizyonla ele alınmalı, seçim malzemesi yapılmamalıdır”
Saadet Partili Kaya: “Cumhurbaşkanı Gazze hassasiyetinde 10 üzerinden 10, icraatta sınıfta kaldı”
Saadet Partisi Grup Başkan Vekili Bülent Kaya, Küçükçekmece’de basın mensuplarıyla düzenlenen kahvaltı programında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki Gazze vurgusuna ilişkin sorusu üzerine Kaya dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.Kaya, Cumhurbaşkanı’nın Gazze konusundaki hassasiyetini olumlu bulduklarını belirterek, “Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere 85 milyon milletimizin Gazze hususundaki hassasiyeti takdire şayandır. Kimsenin buna itiraz edeceği bir şey yok. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın elinde devletin imkanları ve yetkisi var. Biz sadece zulmü dile getirebiliriz, ama Sayın Cumhurbaşkanımız fiili adımlar atabilir” dedi.
Kaya, Türkiye’nin bugüne kadar Gazze konusunda somut adımlar atmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Cumhurbaşkanına hassasiyetle ilgili bir puan vermek gerekirse 10 üzerinden 10 verebiliriz. Ama 23 yıllık AK Parti iktidarında her geçen gün Gazze’de ölen insanların sayısı artıyor, işgal edilen toprakların miktarı büyüyor. Bu da iktidarın icraat noktasında sınıfta kaldığını gösteriyor. Hava sahasını, limanlarını kapatmayan, ticareti yasaklamayan, diplomatik ilişkileri askıya almayan bir iktidar var. Bu nedenle İsrail pervasızca yoluna devam ediyor.”
Kaya: “Refah Yolu döneminde Filistin’e asker gönderdik, bugün insani yardım filosuna fırkateyn eşlik etsin”
Kaya, geçmişte Refah Yolu hükümeti döneminde Filistin’e barış gücü gönderildiğini hatırlatarak, bugün Türkiye’nin de benzer adımlar atabileceğini söyledi.“Refah Yolu döneminde, Birleşmiş Milletler kararı doğrultusunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkarılan tezkereyle Mehmetçiğimizin de yer aldığı bir barış gücünü Filistin’e gönderdik” diyen Kaya, bugünkü tabloya dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Gazze’ye insani yardım filosu yola çıktı. Dünyanın dört bir yanından vicdan sahibi insanlar Gazze’ye destek için birleşti. İtalya ve İspanya devletleri destek açıkladı, Cumhurbaşkanı ise sadece selam gönderdi. Biz isteriz ki bu filoya Türkiye’nin bir fırkateyni eşlik etsin. İsrail’in yapacağı müdahalelere karşı, ‘Ben bunu Türkiye’ye yapılmış sayarım’ denilsin.”
Kaya, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de “Meclisi toplayalım, gerekirse tezkere çıkaralım” çağrısını hatırlatarak, kendilerinin bu konuda daha önce girişimde bulunduklarını anlattı:
“Biz iki kez TBMM’de genel görüşme talebinde bulunduk. Amacımız İsrail’e savaş ilan etmek değil; Gazze’ye insani yardımların ulaşabilmesi için Türkiye’nin öncülük edeceği bir uluslararası barış gücünün şartlarını konuşmaktı. Ama her iki seferinde de önerimiz AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Dün anlamadılar, bugün yeniden sunduk; yine reddettiler.”
Kaya, hükümetin bu tavrını eleştirerek, “Gazze’de bir çuval un götürülemediği için çocuklar açlıktan ölüyor. Buna rağmen iktidar bu sorumluluğu üstlenmiyor” dedi.
Kaya: “Saadet Partisi milletvekilleri Gazze’ye insani yardım filosunda görev yapmak istedi, destek verdik”
Kaya, Gazze’ye insani yardım filosuna ilişkin soruya açıklık getirerek, Saadet Partisi milletvekillerinin bu çalışmaya destek verdiklerini ifade etti.
Kaya, “Milletvekili arkadaşlarımız, uluslararası platform tarafından organize edilen bir çalışmada görev almak istediler. Bu çalışmaya Türkiye’nin de milli görüşler olarak destek verdik. Özellikle Anadolu Gençlik Derneği öncülüğünde yürütülen bu çalışmada milletvekillerimiz ve teşkilatlarımız hem maddi hem de manevi katkı sağladılar. Arkadaşlarımız iki hafta boyunca Tunus’ta filoya katılmak için hazır beklediler, ancak uluslararası organizasyonun şartları nedeniyle sayı sınırlandırıldı ve gemiye katılamadılar” dedi.
Kaya, Türkiye’den destek verenlerin çalışmalarının önemli olduğunu vurgulayarak, “Buna rağmen gönlümüz onlarla beraberdir. Hükümetimize de tekrar çağrıda bulunuyoruz: Gemilerin güvenliğini sağlamakla ilgili gerekli tedbirleri alın. Filonun Gazze sularına güvenle ulaşması hepimizin ortak dileğidir” ifadelerini kullandı.
Kaya: “Uyuşturucu ve sanal bahis sorunu kritik boyutta, devlet müdahale etmeli”
Saadet Partisi Grup Başkan Vekili Bülent Kaya, Küçükçekmece’de basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kaya, Türkiye’de gençlik sorunları, sanal bahis ve kumar ile mücadele konularında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Kaya, partilerinin düzenlediği sempozyum ve saha çalışmalarıyla gençler arasındaki uyuşturucu kullanımının durumunu incelediklerini belirterek, “Uyuşturucu kullanma yaşı neredeyse ilkokula düştü. Her dokunduğumuz ailenin bir şekilde uyuşturucu mağduru çocuklarıyla ilgili geri dönüşleri var. Uyuşturucu sorunu konuşulanın çok ötesinde ciddi bir problem” dedi.
“Sanal bahis ve kumar denetimsiz”
Kaya, sanal bahislerin ve kumarın yaygınlaşmasına dikkat çekerek, “11-12 yaşındaki çocuklar bile bahis sitelerine yönlendiriliyor. Reklamlarla teşvik ediliyor. İletişim Başkanlığı ve BDDK, ödeme sistemleri üzerinden yapılan bahis işlemlerini engelleyecek adımları atmıyor. Devlet, sanal bahisle mücadelede ödeme sistemlerinin bağlantısını kesmelidir” diye konuştu.
Kaya, mevcut iktidarın bahis ve kumarı vergilendirilmiş şekilde meşrulaştırdığını ifade ederek, “Eskiden ‘vergisiz kazanç kutsaldır’ denilirdi, şimdi ‘vergisini veren kumar oynayabilir’ anlayışı var. Bu yaklaşım, toplumsal ve ahlaki sorunları çözmekten uzak” dedi.
“Erbakan Hoca’nın kumar politikası örnek olmalı”
Kaya, geçmişte merhum Necmettin Erbakan’ın Türkiye’de kumarhaneleri kapatma kararıyla toplumsal ve ahlaki sorumluluk aldığını hatırlatarak, “Harama karşı helal iş anlayışı bugünkü yönetim tarafından yeterince dikkate alınmıyor. Bizim felsefemiz budur” ifadelerini kullandı.
Kaya: “Enflasyon ve faiz sorunları esnafı zorluyor, meslek liseleri yaygınlaştırılmalı”
Kaya, ekonomideki enflasyon ve yüksek faiz oranlarının maliyetleri yükselttiğini ve esnafın bu yükü fiyatlara yansıtmak zorunda kaldığını belirterek, “Ekonomik istikrarsızlık olduğu sürece kötü niyetli uygulamalar olsa da temel sorun enflasyon ve faizdir. Satın alma gücü düşüyor, fiyatlar sürekli dalgalanıyor” dedi.
“Meslek liseleri ihmal edilmemeli”
Eğitim sistemindeki 4+4+4 uygulamasının meslek liseleri ve ara eleman yetiştirme noktasında ciddi sorunlar yarattığını ifade eden Kaya, “Birçok işletme usta, çırak ve kalfa düzeyinde personel bulmakta zorlanıyor. Meslek liselerinin yaygınlaştırılması ve devlet teşvikleriyle desteklenmesi şart. İktidar bazı bölgelerde lokal uygulamalar yaptı ama Türkiye geneli için yaygınlaştırılmalı” dedi.
“Genç nüfus azalıyor”
Kaya, Türkiye’nin genç nüfus sıralamasında gerilediğine dikkat çekerek, “Eskiden genç nüfusu yüksek bir ülkeydik. Bugün Avrupa’da 8. sıradayız ve mevcut aile politikalarıyla 4 yıl içinde yaşlı ülkeler sınıfına gireceğiz” uyarısında bulundu.
Kaya: “Saha çalışmaları seçim için değil, milletin gündemi için”
Kaya, saha çalışmalarının amacını ve olası erken seçim tartışmalarını değerlendirdi.
Kaya, tüm siyasi partilerin milletvekillerinin sahada çalıştığını ve bu durumun gazetecilerde “erken seçim olacak mı?” sorusunu gündeme getirdiğini belirterek, “Seçimler iktidarı ve muhalefeti belirlemek için yapılır, kazanan ve kaybeden ilan etmek için değil. Millet iki görev verir: İktidara ülkeyi yönet, muhalefete de yanlışları düzeltmek ve gündemi taşımak” dedi.
“Muhalefet görevi saha çalışmasını gerektiriyor”
Kaya, Saadet Partisi’nin saha çalışmalarını seçim endeksli olarak yapmadığını vurgulayarak, “Saha çalışmaları, milletin dertlerini yerinde tespit etmek ve Meclise taşımak için yürütülüyor. Biz bu çalışmalarımızı seçim bahanesiyle değil, milletin verdiği muhalefet görevini yerine getirmek için sürdürüyoruz” diye konuştu.
“Erken seçim ihtimali düşük”
Ekonomik göstergelere de değinen Kaya, “Faizler, enflasyon ve yüksek maliyetler varken, emekliye yüzde 11 zam verilirken, simit ve çay fiyatları tavan yapmışken, asgari ücretle geçinen bir aile için böyle bir ortamda iktidar erken seçime gitmez. Ekonomi kötü durumda, bu nedenle erken seçim olasılığı düşük” ifadelerini kullandı.
HABER // AHMET CEKİN
