Saadet Partisi'nden Trump'a Sert Tepki: "Gazze Masada Teslim Olmayacak!"Saadet Partisi İstanbul İl Teşkilatı Beyazıt Meydanı'nda bir basın açıklaması yaptı. Partililer "Gazze, Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır ve Gazze Gazzelilere aittir" sloganları ile meydana geldi. ABD eski Başkanı Donald Trump'ın, "Gazze Şeridi, çatışmaların sona ermesinin ardından İsrail tarafından ABD'ye devredilebilirdi" sözlerine Saadet Partisi'nden sert tepki geldi. Saadet Partisi İstanbul İl Teşkilatı, Beyazıt Meydanı'nda bir basın açıklaması yaparak Trump'ın bağışıklığını kınadı ve Filistin'in güçlü direnişine vurgu yaptı. Basın açıklamasında Saadet Partisi katılıyor, Gazze'nin Filistin topraklarının bir parçası olduğunu belirtildi, "Havadan, karadan ve denizden kuşattığınız, yok etmeye çalıştığınız, tüm suçlara rağmen zafer ilan edemediğiniz Gazze, masada da boyut teslim olmayacak" ifadesini kullandı. Partililer, meydanda "Gazze Gazzelilere aittir" sloganlarını atarak, Filistin'in haklarını savunmaya devam edeceklerini dile getirdi.Açıklamada, Trump'ın sözlerinin Filistin'deki parçacıklarını yok sayan ve uluslararası hukuka aykırı bir yaklaşım olduğu vurgulandı. "Gazzeli mazlumlar bu süslü cümleleri kanmayacak, pamuklara sarıp sarmalanan demir leblebiyi yutmayacaktır." ifadeleriyle Filistin direnişinin süreceği mesajı verildi.
İlk açıklamayı Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya yaptı. "Biz Galata köprüsünde bir araya gelerek Filistin ile ilgili hassasiyetlerini dile getiren vatandaşlarımızı yüreklerinden öpüyoruz. O STK’lara çağrıda bulunuyoruz. Her birisi yarından tez yok Galata Köprüsü’nde Gazze’nin boşaltılmasına karşı bir araya gelmeye davet ediyoruz. Bizde Saadet Partisi olarak, teşkilatlarımız olarak Gazze’nin boşaltılmasına itiraz eden bu sese toplandığı takdirde güç vereceğimizi ifade ediyorum" diyen Kaya şöyle devam etti: “Gazze Gazzelilerindir. Gazze Filistin’in ayrılmaz bir parçasıdır ve Gazze’de, Mescidi Aksa’da, Kudüs’te özgür ve bağımsız bir Filistin hayata geçirilmediği müddetçe dünyanın hiç bir yerinde barış ve huzura ulaşamıyacağız. Biz siyasi düşüncesi ne olursa olsun, hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, dini, dili, ırkı,mezhebi ne olursa olsun farketmez bütün vicdan sahiplerini bütün insanlık alemini şuan da Gazze’de yürütülmeye çalışılan bu tehcir politikalarına karşı bir araya gelmeye davet ediyoruz.”




Kaya'dan sonra söz alan Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Tuğrul Yalçınkaya da şunları söyledi:
“Kanlı imara, zalim mimara, sınır tanımayan pervasızlığa, insan haklarını hiçe sayan haksızlığa, en çok yaralayan duyarsızlığa DUR diyoruz!” diyen Yalçınkaya, Filistin halkının yalnız olmadığını ve Türkiye’de vicdan sahibi herkesin bu adaletsizliğe karşı mücadele edeceğini belirtti.“Kudüs Davamızdır, Gazze Onurumuzdur!”Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Tuğrul Yalçınkaya; İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını artırdığına dikkat çekerek, Filistin’in her geçen gün daha büyük bir abluka altına alındığını ifade etti. Açıklamasında şu sözlere yer verdi: “Filistin halkı kendi topraklarında esaret altında yaşamaya zorlanırken, dünya sessiz kalıyor. Biz Saadet Partisi olarak bu sessizliği kabul etmiyoruz! Kudüs davamızdır, Gazze onurumuzdur. İşgale, zulme, insanlık dışı uygulamalara asla boyun eğmeyeceğiz.”“Yüz binlerce mazlum açlık, susuzluk ve soğukla sınandı”
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Tuğrul“Siyonist İsrail tarafından Gazze’de uygulan modern tarihin gördüğü en büyük soykırım tam 467 gün sürdü. Katil İsrail; kadın, çocuk, yaşlı demeden tüm uluslararası hukuku yok sayarak 50 binin üzerinde Gazzeli mazlumu katletti... İnsanların en temel hak ve hürriyetleri bile yok sayıldı. Hastanelere sığınanlara ölüm yağdırıldı. Yüz binlerce mazlum açlık, susuzluk ve soğukla sınandı. En sonunda ise yerlerinden, yurtlarından göçe maruz kaldılar.
“Yaşananların apaçık soykırım olduğunu göstermektedir”
Bütün bunlar olup biterken Türkiye başta olmak üzere bölge ülkeleri ve dünya ülkelerinin çoğu ya sessizliği ya da suya sabuna dokunmayan kınamaları tercih etti. Devekuşu Paradoksu ile çözüm bulunacağı zannedilmiş, soykırım görmezden gelinmiştir. Bugün gelinen noktada Gazze’nin neredeyse üçte ikisi yerle yeksan olmuştur. 50 bin insan katledilmiştir ve bunların bir kısmı enkaz altından çıkarılamamıştır. 100 binin üzerinde yaralı mazlum kardeşimiz vardır. Bu rakamlar ve tüm dünyaya yansıyanlar yaşananların apaçık soykırım olduğunu göstermektedir. Birleşmiş Milletler’in yaptığı soykırım tanımına göre belli bir etnik, dini veya siyasi gruba uygulanan saldırılar ve katliamlar soykırım olarak nitelendirilmektedir. Gazze’de bütün bunların işlendiğine tüm dünya şahittir. Yine Birleşmiş Milletler’e göre bir grubu ortadan kaldırmak ya da yaşam şartlarını zorla değiştirmeye çalışmak da soykırım suçları arasında görülmektedir."“Gazze ne meydanda ne de masada işgale teslim olmayacaktır”
Yalçınkaya şöyle devam etti:"Uluslararası mahkemeler tarafından soykırım suçu işlediği tescillenen katil Netanyahu’nun ABD’ye yaptığı ziyaret ve ardından Trump’la düzenlenen basın toplantısı, kanlı planların şekil değiştirdiğini göstermiştir. Dünyayı ABD’nin oyun sahası olarak gören ABD Başkanı Trump, söz konusu toplantıda bir kez daha Gazze’nin insansızlaştırılmasına değinmiştir. Bu plana göre Gazzeliler Ürdün ya da Mısır’a sürgün edilecek ve ABD gerekirse Gazze’ye asker gönderecektir. Yani deniyor ki biz mücahitleri yenemedik, bütün vahşete rağmen Gazze’yi teslim alamadık, meydanda kaybettik ama masada kazanacağız. And olsun ki havadan, karadan ve denizden kuşattığınız, yok etmeye çalıştığınız, tüm suçlara rağmen zafer ilan edemediğiniz Gazze masada da size teslim olmayacaktır. Gazzeli mazlumlar bu süslü cümlelere kanmayacak, pamuklara sarıp sarmalanan demir leblebiyi yutmayacaktır. Gazze ne meydanda ne de masada işgale teslim olmayacaktır.