"PKK Zihniyeti, Narin Güran'ın Ölümünün Gerçek Sorumlusudur"

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Köyü’nde 21 Ağustos 2024 tarihinde kaybolan sekiz yaşındaki Narin Güran’ın cesedi, 19 gün sonra bulundu. Olayın derinliği ve siyasal istismarları, toplumsal tartışmaları alevlendirdi.Bu trajik olay, çeşitli siyasi ve ideolojik gruplar tarafından istismar edilmekte. CHP ve PKK (DEM) arasında benzer ideolojik yaklaşımlar ve tutumlar sergilenirken, Narin Güran’ın ölümü bu grupların manipülasyonlarına alet ediliyor.

GÜNDEM

15 Eylül 2024 - 15:54

Olayın Gelişimi ve Şüpheler

Narin Güran’ın kaybolmasının ardından yapılan aramalar, cesedinin köyün yaklaşık 1,5 kilometre uzağındaki Eğartutmaz Deresi'nde bulunmasıyla sonuçlandı. Olayla ilgili, Narin’in ailesinin de aralarında bulunduğu 24 kişi gözaltına alındı, 8 kişi tutuklandı ve soruşturma devam ediyor.

Siyasi Manipülasyonlar ve İslam Karşıtlığı

Narin Güran’ın trajik ölümü, chp ve pkk (DEM) gibi iki farklı siyasi akım tarafından, İslam karşıtlığı ve dini yapılar üzerinden siyasi bir malzeme olarak kullanıldı. CHP ve PKK (DEM) arasındaki ortak nokta, İslam'a yönelik eleştirilerinde buluşmaları. CHP içindeki bazı çevreler, olayı Kuran kurslarına bağlama ve İmam Hatipleri hedef alma eğilimindeyken, PKK destekçileri de benzer şekilde dini yapıları hedef aldı.

Aşiretçilik ve Şüpheler

Olayın yaşandığı bölgedeki aşiret ilişkileri ve dinamikleri, cinayetle ilgili şüpheleri artırıyor. Bazı iddialara göre, narin Güran’ın ölümü, aşiret içindeki gizli kalmış bir sırrın açığa çıkması veya ailenin içindeki bir skandalın ortaya çıkması sonucu meydana gelmiş olabilir. Olayın, aşiret içindeki bir karar doğrultusunda, Narin’in ailesi tarafından örtbas edilmek istendiği yönündeki iddialar, yerel halk arasında tartışmalara neden oldu.

Siyasi ve Sosyal Çıkarımlar

CHP ve PKK (DEM) tarafından Narin Güran’ın ölümü üzerinden yapılan siyasal çıkarımlar, bu tür olayların toplumsal yapıyı ve dini değerleri nasıl hedef alabileceğini gözler önüne serdi. PKK'nın yıllardır Kürt halkını İslam’dan uzaklaştırmaya yönelik mücadelesi, bazı çevrelerce başarıya ulaştığı düşünülüyor. Bu tür olayların, toplumsal değerlerin ve dini inançların nasıl manipüle edilebileceği konusunda önemli dersler içerdiği belirtiliyor.

"PKK Zihniyeti, Narin Güran’ın Ölümünün Gerçek Sorumlusudur"

Diyarbakır’da küçük Narin Güran’ın trajik ölümü, Türkiye gündeminde derin yaralar açarken, toplumda farklı kesimlerin bu olayı nasıl ele aldıkları da dikkat çekiyor.

19 gün sonra cesedi bulunan sekiz yaşındaki Narin’in ölümü üzerine yürütülen soruşturma devam ederken, olayı siyasi ve ideolojik hesaplara alet etmeye çalışan gruplar sert eleştirilere maruz kalıyor.

Bazı çevreler, bu trajik olayı PKK’nın Kürt halkını İslam’dan uzaklaştırma stratejisinin bir yansıması olarak görüyor. PKK (DEM) zihniyeti, yıllardır Kürt halkını İslam’dan uzaklaştırmaya yönelik faaliyetler yürütmekle suçlanıyor. Bu çevreler, PKK’nın dinsiz bir ideolojiyle Kürt halkı üzerinde etkili olmaya çalıştığını ve İslam’ın değerlerinden uzaklaşanların bu örgütün etkisine daha açık hale geldiğini iddia ediyorlar.

PKK’nın Kürt Halkı Üzerindeki Dini Etkisi

PKK’nın ideolojik temelleri, seküler ve Marksist-Leninist bir zemine dayanırken, İslam’ın Kürt toplumu üzerindeki etkisini azaltma çabaları yıllardır sürüyor. Özellikle genç Kürt kızlarını ve erkeklerini örgüte çekerek dini kimliklerinden koparmaya çalışan PKK, Kürt halkı arasında yaygın olarak eleştirilen bir noktada duruyor.

Bu bağlamda, Narin Güran’ın ölümü, PKK'nın Kürt halkının dini değerlerinden nasıl uzaklaştırıldığı konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Kürtler, tarih boyunca dindarlıklarıyla bilinen bir halk olarak tanınırken, PKK gibi örgütlerin dinsiz ideolojileriyle bu köklü dini bağları zayıflatma çabaları, toplumda derin yaralar açmış durumda.

Kürt Halkına İslam’a Dönme Çağrısı

Olayın ardından bazı toplumsal kesimler, PKK’yı destekleyen Kürtleri İslam’a yeniden dönmeye davet etti. Bu kesimler, PKK’nın Kürt halkını İslam’dan koparma çabalarının başarılı olduğunu iddia ederek, Kürt halkına tekrar Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman olma çağrısında bulunuyorlar.

Bu çağrı, PKK’yı dinsiz bir örgüt olarak gören ve onun ideolojisini reddeden Kürtlerin, kendi dini ve kültürel kimliklerine sahip çıkmaları gerektiğini savunanlardan geliyor. PKK’nın halkı üzerinde oluşturduğu ideolojik baskının, sadece siyasi değil, aynı zamanda dini bir kopuşa yol açtığına dikkat çekiliyor.

ANALİZ