Cennet Mahallesi Hürriyet Caddesi üzerinde vatandaşların yoğun ilgisi ve teveccühü arasında gerçekleştirilen programa Küçükçekmece Sivil Toplum Kuruluşları Platformunu oluşturan bem - bir -sen , Bilgenç , Dertliler Hareketi , Din Görevlileri Derneği, diyanet - sen , Eğitim - Bir - Sen, Ensar Vakfı Küçükçekmece, fetih 1453 derneği , Genç Ufuklar Eğitim ve Kültür Derneği , İHH Küçükçekmece, İnsan Medeniyet Hareketi Küçükçekmece, Küçükçekmece İmam Hatipliler Derneği, Özgür- Der, Tügva Küçükçekmece, Yeni Dünya Vakfı ve Yeşilay Küçükçekmece Şubesi destek verdi.
İçerisinde bulunduğumuz zor süreçlerde ki birlikteliğimize ve milletin devletiyle bütünleşmesine vurgu yapılan basın açıklaması şu şekilde ; Geçmişten bugüne kadar tarihi akışın içerisinde çok zorlu süreçlerden geçen , bu zorlu süreçler içerisinde kadim medeniyet değerlerine yaslanarak bu değerlerinden taviz vermeyen bir geleneğin öncüsü olan ülkemiz dün de bugün de , kendi coğrafyasında ve dünyada barış ve nizamın adımlarının atılmasına öncülük ve önderlik etmiştir.
Çanakkale ve İstiklal mücadelesinde aleyhimizde seyreden bir çok olumsuzluğu birlikte hareket ederek etle tırnak misali kenetlenmiş bir ruh haliyle olumluya çeviren bir milletin vermiş olduğu ders , nesillerden nesillere anlatılacak bir örneklik teşkil etmektedir.
İşte bu birlikteliğimizi dünden bugüne çeşitli entrika ve nifak tohumlarıyla bozmaya çalışan medeniyet dediğimiz tek dişi kalmış canavar , içimize sızdırdığı yatay, dikey , paralel tüm şer odaklarıyla kardeşi kardeşe kırdırmaya ve 15 Temmuz gecesi hain ve alçakça bir planla ülkemizi işgale açmaya yeltenmişlerdir. Ama hesap edemedikleri kaderinde üstünde bir kader vardır inancına iman etmiş bir medeniyetin temsilcisi olan bir milletin feraseti ve basireti bu planlarını tıpkı dün Çanakkale’de , İstiklal Harbinde olduğu gibi boşa çıkarmıştır.
Fakat su uyur düşman uyumaz misali 15 Temmuz’da başaramadıklarını başka bir şekilde hayata geçirmeye çalışan başta ABD , Rusya öncülüğünde ki tüm emperyal devletler Çanakkale’deki yedi düveli temsil etmektedirler. Suriye ve Irak’ta oluşan otorite boşluğundan yararlanarak sınırlarımızı tehdit eden girişimlerin arkasındaki bu devletler kilometrelerce uzaklıktan gelip kendi coğrafyamızda bizi figüran yapmak istemektedirler .
Biz ülkemizi tehdit eden tüm unsurlara karşı yürüttüğümüz mücadeleyi dün olduğu gibi bugünde devlet – millet bütünleşmesiyle bertaraf edecek güce sahibiz. Biz bu coğrafyada geçmişten aldığımız ilham ve güç sayesinde birilerinin figüranlığını yapmayı reddettiğimiz için bu sorunlarla yüzleşiyoruz.
Geçmişten bugüne kadar bir çok mağdur ve mazluma el uzatan bir medeniyetin temsilcileri olarak Suriye’de ki iç savaştan kaçan 4 milyona yakın mülteciye Ensar – Mühacir kardeşliğiyle sahip çıkan bir devlet – millet bütünleşmesini akamete uğratmak için , özellikle son dönemde ortaya konulan ve planlı bir şekilde uygulanan bir oyunun parçası olmadığımız gibi , oyunu da bozduğumuz için İdlip’te barışın ve huzurun bekçiliğini yapan askerlerimize karşı saldırılar artmıştır.
Suriye’de bulunma nedenimiz kilometrelerce uzaklıktan gelip coğrafyamızı dizayn etmek isteyenlerle aynı hedefte buluşmamaktadır. Biz hiçbir ülkenin bir karış toprağında gözü olmayan kadim bir medeniyetin temsilcileri olarak Suriye’de daha fazla insan ölmesin , daha fazla kadın ve çocuk acı çekmesin diye bulunuyoruz ve bunu yaparken 911 km ‘lik sınır güvenliğimiz için aldığımız önlemleri de hassasiyetle hayata geçirmek için mücadele ediyoruz.
Türkiye’nin Suriye’deki varlığını sorgulamak 911 km’lik sınır güvenliğimizi yok saymak anlamına gelmektedir. Suriye özelinde terörist grupların ve lejyonerlerin çeşitli ülkeler tarafından destekleniyor olması bölgesel istikrarsızlığa sebep olduğu gibi , kimi zaman da bu gruplara karşı en etkin ve caydırıcı mücadeleyi tek başımıza vermek durumuyla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz.
Bu zorlu süreçte milletimizin feraseti tüm oyunları boşa çıkartacaktır. Millet – devlet bütünleşmesiyle bölgemizi ateşe vermek isteyenlere karşı en etkin ve caydırıcı mücadele sonuna kadar kararlılıkla devam ettirilecektir. Bu milletin bir parçası olmakla gurur duyan biz Sivil Toplum Kuruluşları , devletimizin alacağı ve almış olduğu her kararın arkasında olacağımızı deklare eder , atılan her adımı destekleyeceğimizin bilinmesini isteriz.
Bu vesileyle İdlip’te , Afrin’de , Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarında şehit olan tüm kahraman şehitlerimize bir kez daha cenabı Allah’tan rahmet diler , ailelerine , yakınlarına ve milletimize başsağlığı dileriz.
Program yapılan dua ile sona erdi.
İçerisinde bulunduğumuz zor süreçlerde ki birlikteliğimize ve milletin devletiyle bütünleşmesine vurgu yapılan basın açıklaması şu şekilde ; Geçmişten bugüne kadar tarihi akışın içerisinde çok zorlu süreçlerden geçen , bu zorlu süreçler içerisinde kadim medeniyet değerlerine yaslanarak bu değerlerinden taviz vermeyen bir geleneğin öncüsü olan ülkemiz dün de bugün de , kendi coğrafyasında ve dünyada barış ve nizamın adımlarının atılmasına öncülük ve önderlik etmiştir.
Çanakkale ve İstiklal mücadelesinde aleyhimizde seyreden bir çok olumsuzluğu birlikte hareket ederek etle tırnak misali kenetlenmiş bir ruh haliyle olumluya çeviren bir milletin vermiş olduğu ders , nesillerden nesillere anlatılacak bir örneklik teşkil etmektedir.
İşte bu birlikteliğimizi dünden bugüne çeşitli entrika ve nifak tohumlarıyla bozmaya çalışan medeniyet dediğimiz tek dişi kalmış canavar , içimize sızdırdığı yatay, dikey , paralel tüm şer odaklarıyla kardeşi kardeşe kırdırmaya ve 15 Temmuz gecesi hain ve alçakça bir planla ülkemizi işgale açmaya yeltenmişlerdir. Ama hesap edemedikleri kaderinde üstünde bir kader vardır inancına iman etmiş bir medeniyetin temsilcisi olan bir milletin feraseti ve basireti bu planlarını tıpkı dün Çanakkale’de , İstiklal Harbinde olduğu gibi boşa çıkarmıştır.
Fakat su uyur düşman uyumaz misali 15 Temmuz’da başaramadıklarını başka bir şekilde hayata geçirmeye çalışan başta ABD , Rusya öncülüğünde ki tüm emperyal devletler Çanakkale’deki yedi düveli temsil etmektedirler. Suriye ve Irak’ta oluşan otorite boşluğundan yararlanarak sınırlarımızı tehdit eden girişimlerin arkasındaki bu devletler kilometrelerce uzaklıktan gelip kendi coğrafyamızda bizi figüran yapmak istemektedirler .
Biz ülkemizi tehdit eden tüm unsurlara karşı yürüttüğümüz mücadeleyi dün olduğu gibi bugünde devlet – millet bütünleşmesiyle bertaraf edecek güce sahibiz. Biz bu coğrafyada geçmişten aldığımız ilham ve güç sayesinde birilerinin figüranlığını yapmayı reddettiğimiz için bu sorunlarla yüzleşiyoruz.
Geçmişten bugüne kadar bir çok mağdur ve mazluma el uzatan bir medeniyetin temsilcileri olarak Suriye’de ki iç savaştan kaçan 4 milyona yakın mülteciye Ensar – Mühacir kardeşliğiyle sahip çıkan bir devlet – millet bütünleşmesini akamete uğratmak için , özellikle son dönemde ortaya konulan ve planlı bir şekilde uygulanan bir oyunun parçası olmadığımız gibi , oyunu da bozduğumuz için İdlip’te barışın ve huzurun bekçiliğini yapan askerlerimize karşı saldırılar artmıştır.
Suriye’de bulunma nedenimiz kilometrelerce uzaklıktan gelip coğrafyamızı dizayn etmek isteyenlerle aynı hedefte buluşmamaktadır. Biz hiçbir ülkenin bir karış toprağında gözü olmayan kadim bir medeniyetin temsilcileri olarak Suriye’de daha fazla insan ölmesin , daha fazla kadın ve çocuk acı çekmesin diye bulunuyoruz ve bunu yaparken 911 km ‘lik sınır güvenliğimiz için aldığımız önlemleri de hassasiyetle hayata geçirmek için mücadele ediyoruz.
Türkiye’nin Suriye’deki varlığını sorgulamak 911 km’lik sınır güvenliğimizi yok saymak anlamına gelmektedir. Suriye özelinde terörist grupların ve lejyonerlerin çeşitli ülkeler tarafından destekleniyor olması bölgesel istikrarsızlığa sebep olduğu gibi , kimi zaman da bu gruplara karşı en etkin ve caydırıcı mücadeleyi tek başımıza vermek durumuyla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz.
Bu zorlu süreçte milletimizin feraseti tüm oyunları boşa çıkartacaktır. Millet – devlet bütünleşmesiyle bölgemizi ateşe vermek isteyenlere karşı en etkin ve caydırıcı mücadele sonuna kadar kararlılıkla devam ettirilecektir. Bu milletin bir parçası olmakla gurur duyan biz Sivil Toplum Kuruluşları , devletimizin alacağı ve almış olduğu her kararın arkasında olacağımızı deklare eder , atılan her adımı destekleyeceğimizin bilinmesini isteriz.
Bu vesileyle İdlip’te , Afrin’de , Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarında şehit olan tüm kahraman şehitlerimize bir kez daha cenabı Allah’tan rahmet diler , ailelerine , yakınlarına ve milletimize başsağlığı dileriz.
Program yapılan dua ile sona erdi.