Anasayfa
  • Ara
  • DÜNYA
  • GÜNDEM
  • SİYASET
  • EĞİTİM
  • SAĞLIK
  • OTOMOBİL
  • MEDYA
  • EKONOMİ
  • EMLAK
  • İSLAM
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • ACI GERCEKLER TÜRKİYE BİYOGRAFİ AİLE ve YAŞAM BELEDİYELER RÖPORTAJ YEMEK
  • Ara
KÜDEF'te Büyük Buluşma: STK'lar Güç Birliği İçin El Ele
KÜDEF'te Büyük Buluşma: STK'lar Güç Birliği İçin El Ele
İsrail’in “Gizli Planı” Ortaya Çıktı: Yunanistan ve GKRY ile Sessiz İş Birliği
İsrail’in “Gizli Planı” Ortaya Çıktı: Yunanistan ve GKRY ile Sessiz İş Birliği
Bİ İnsan Derneği: “Kutsallarımıza Yapılan Bu Saldırıyı Şiddetle Kınıyoruz”
Bİ İnsan Derneği: “Kutsallarımıza Yapılan Bu Saldırıyı Şiddetle Kınıyoruz”
Küçükçekmece’de Geleneksel Oyunlar Sokaklara Taşındı: “Sokakta Oyun Var” Etkinliği Başladı
Küçükçekmece’de Geleneksel Oyunlar Sokaklara Taşındı: “Sokakta Oyun Var” Etkinliği Başladı
İslam düşmanlığına kim göz yumuyor? Leman Dergisi'nin provokasyonları tepki çekmeye devam ediyor
İslam düşmanlığına kim göz yumuyor? Leman Dergisi'nin provokasyonları tepki çekmeye devam ediyor
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek İçin Ortak Hedefler Belirlendi
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek İçin Ortak Hedefler Belirlendi
HAK-BİR'den 30 Haziran Emekliler Günü'nde Sert Mesaj
HAK-BİR'den 30 Haziran Emekliler Günü'nde Sert Mesaj "Emeklilik Bir Ödülse, Neden Cezaya Dönüştü?"
AK Parti Küçükçekmece Kadın Kolları'ndan Uyuşturucuyla Mücadeleye Destek Ziyareti
AK Parti Küçükçekmece Kadın Kolları'ndan Uyuşturucuyla Mücadeleye Destek Ziyareti
"Bi İnsan" Dernek Başkanı Naser Serbest'ten Hicrî Yeni Yıl Mesajı
Küçükçekmece'de Motosiklet Terörü, Kaldırım İhlalleri ve Güvenlik Endişesi: Cennet Mahallesi Çözüm Bekliyor.
Küçükçekmece'de Motosiklet Terörü, Kaldırım İhlalleri ve Güvenlik Endişesi: Cennet Mahallesi Çözüm Bekliyor.
Fordo, Natanz ve İsfahan Vuruldu: ABD’nin Sessiz Gözü B-2’ler Harekette
Fordo, Natanz ve İsfahan Vuruldu: ABD’nin Sessiz Gözü B-2’ler Harekette
Sporun ve Doğanın Gücüyle Büyüyen Birliktelik: Engelleri Birlikte Aşıyoruz
Sporun ve Doğanın Gücüyle Büyüyen Birliktelik: Engelleri Birlikte Aşıyoruz
  1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. Kötülüğün bir sebebi de konformist eğilimler…
SAĞLIK
Yayınlanma: 07 Nisan 2025 - 21:03

Kötülüğün bir sebebi de konformist eğilimler…

Günümüzde konforculuğun yaygınlaşmasının, insan sağlığı için de ciddi bir tehdit haline geldiğini kaydeden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Rahatlık hastalıkları olarak tanımlanan bir kavram var. Beş temel rahatlık hastalığı tanımlanmış. Bunlardan ikisi fiziksel, üçü ise psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlıklardır. Fiziksel hastalıklar arasında obezite ve hareketsizlik kaynaklı hastalıklar yer alıyor.” dedi.

SAĞLIK
07 Nisan 2025 - 21:03
TAKİP ETTAKİP ET
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Kötülüğün bir sebebi de konformist eğilimler…
Kötülüğün sebeplerinden birisinin de insandaki konformist eğilimler olduğunu vurgulayan Tarhan, konforculuğa karşı en önemli önerinin, kişinin sadece bireysel faydayı değil, toplumsal faydayı da gözetmesi olduğunu söyledi. 

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, konforculuk konusunu değerlendirdi.

Konforculuk küresel olarak bir hastalık halinde arttı

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Konfor kavramının, "konforculuk" ya da "konformizm" olarak da bilindiğini dile getirerek, “Konfor, kişinin kendi rahatına düşkünlüğü şeklinde tanımlanabilir. Konfor alanı ise kişinin kendini en rahat ve güvende hissettiği alanı ifade eder. Türkçede ‘rahatlık’ veya ‘rahatına düşkünlük’ kavramları, konforculuğu karşılıyor. Konforculuk küresel olarak bir hastalık halinde arttı. Aslında bu durum, modernizmin doğal bir sonucudur ve şaşırtıcı değildir. Teknolojik gelişmeler, ekonomik refahın artışı, toplumsal normlardaki değişimler, değer yargılarının evrimi ve beklentilerin farklılaşması gibi etkenler konforculuğu beslemiştir. Eğitim sistemi de bu süreci teşvik eden unsurlardan biri. Sadece kendi rahatını düşünen, birey odaklı bir yaşam anlayışı yaygınlaşmıştır. Bireysel faydayı toplumsal faydaya tercih ettiren yaklaşımlar küresel olarak konforculuğu teşvik etti.” dedi.

Beş temel rahatlık hastalığı tanımlanmış

Günümüzde konforculuğun yaygınlaşmasının, insan sağlığı için de ciddi bir tehdit haline geldiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Rahatlık hastalıkları olarak tanımlanan bir kavram var. Beş temel rahatlık hastalığı tanımlanmış. Bunlardan ikisi fiziksel, üçü ise psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlıklardır. Fiziksel hastalıklar arasında obezite ve hareketsizlik kaynaklı hastalıklar yer alıyor. Kalp-damar hastalıkları, romatizmal hastalıklar ve diğer kronik rahatsızlıklar, yaşam tarzındaki hatalar nedeniyle ortaya çıkıyor. Özellikle ileri yaşlarda tıbbın üzerine büyük bir yük getiren birçok hastalığın kökeninde, genç yaşlardan itibaren yapılan yanlış beslenme ve hareketsiz yaşam yatıyor.” diye konuştu.

Psikiyatrik rahatlık hastalıkları neler?

Psikiyatrik rahatsızlık hastalıklarına gelince, bunlardan birincisinin bağımlılık olduğunu ve kişi zahmetten kaçınıp kolay yoldan hazza yöneldiğini, emek vererek, yorularak ve anlam arayarak mutlu olmak yerine, anlık tatmin sağlayan bağımlılık yapıcı maddelere ya da davranışlara yöneldiğini anlatan Prof. Dr. Tarhan, “İkincisi ise yalnızlıktır. Yalnızlığın temelinde de rahatlığa kaçma eğilimi yatar. Mesela eşiyle problemleri çözmek yerine ‘Boş ver, kendini düşün, sen önemlisin’ anlayışına kapılan birey, kolay yolu seçerek ilişkisini sonlandırabilir. Aynı şekilde, çocuk eğitimi gibi emek gerektiren bir süreçle uğraşmak yerine, ilgisiz kalmayı tercih eden ebeveynler, zamanla çocuklarıyla olan bağlarını kaybeder. Sonuç olarak, aile bağları zayıflar ve bireyler yalnızlaşır.” şeklinde konuştu.

Neden kötülük sıradanlaştı?

Kötülüğün sıradanlaşmasına işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Peki, neden kötülük sıradanlaştı? Kötülük karşısında insanlar ‘Kurulu düzen böyle istiyor’ diyerek rahatlarına düşkünlük gösterdiler ve kolay yolu seçtiler. Kötülüğe uyum sağlamak, olağan bir durum olarak kabul edildi. Oysa kötülüğü yapanlar, olağanüstü bir baskı altında değiller ya da onları kötülük yapmaya zorlayan aşırı bir etken yok. Aslında rahatlarını terk etmeme endişesiyle, rahatlarını kaybetme, sahip olduklarını kaybetme endişesiyle haksızlığa sessiz kalıyorlar, kötülüğe sessiz kalıyorlar. Kötülüğün sebeplerinden birisi de insandaki konformist eğilimlerdir.” ifadesinde bulundu.

Sahip olduklarını kaybetme korkusuyla kötülüğe karşı ses çıkaramıyorlar…

İnsanların bireysel olarak yaşamaya uygun yaratılmadığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Nörobilim araştırmaları da bunu doğruluyor. İnsan beyni, sosyal olarak onaylanmadığında tehlike devreleri harekete geçiyor. Bir kişi yalnız hissettiğinde, beynindeki bu tehlike devreleri aktifleşiyor ve topluma uyum sağlamak için taviz vermeye başlıyor. Kötülüğü görmemezlik yapıyor. İnsanlar sahip olduklarını kaybetme korkusuyla uyum sağlama çabasına giriyor ve kötülüğe karşı ses çıkaramıyorlar.” dedi.

Konforu kaybetmemek için tavizler veriyorlar…

İnsanların, konforunu kaybetmemek için hareket ettiklerini, bu durumun psikolojik savaş stratejilerinde de aynı olduğunu, güç sahiplerinin, insanları manipüle etmek için onlara sürekli vererek belli bir makama getirdiklerini ve o makamı koruma kaygısıyla da onları köleleştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Bu, güç sahiplerinin en sık kullandığı psikolojik savaş yöntemlerinden biridir. Kişi, gönüllü ama mecburi bir şekilde tavizler vermeye başlar. Zamanla hatalar yapar ve bu hatalar zincirleme bir şekilde devam eder. İnsan beyni uyum sağlamaya programlanmıştır.” diye anlattı.

Kişi yalnız olmadığını anlarsa kendini güvende hisseder

İnsanların yalnız kaldığı zaman beyindeki tehlike devreleri harekete geçtiği için korku yaşamaya başladığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Bir insan, bir sistemin veya bir anlamın parçası olduğunu hissederse, onaylandığını fark ettiğinde yalnız olmadığını anlar ve kendini güvende hisseder. Gerçek konfor da burada başlar. Ancak bu, kısa vadeli ve ilkel bir konfordur. Peki, akıllı insanın konforu nedir? Daha büyük resmi görerek, uzun vadeli bir konfor sağlamaktır. Tıpkı teknolojideki varsayılan (default) modlar gibi, insan beyninde de doğuştan gelen bir uyum sağlama mekanizması vardır. İnsan, hayata adapte olabilmek için bazı bilgi ipuçlarına ihtiyaç duyar. Ancak sadece bilgi değil, normatif bilgi ipuçları da gereklidir. Hayatı öğrenmek için başkalarına bakıyoruz.” diye konuştu.

Evlilikte de boşanma bir alternatif değil, bir sonuç!

Konforculuğun, insanın empati becerisini ve toplumsal bağları zayıflattığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Empati, ‘Başkalarının hakkı nerede başlıyor, benim hakkım nerede bitiyor?’ sorusunu sormayı gerektirir. Fakat günümüzde bazı yaşam koçları ve hatta bazı psikologlar, insanlara sürekli ‘Sen önemlisin, boş ver eşini, partnerini, çocuğunu, aileni...’ gibi bireyci mesajlar veriyor. Aile kutsal değil, sen kutsalsın diyerek bireyi merkeze koyuyorlar. Bu yaklaşım, boşanma oranlarının artmasına ve yalnızlığın yaygınlaşmasına neden oluyor. Oysa sağlıklı bir ilişkide asıl önemli olan ‘Nasıl anlaşabiliriz?’ sorusuna odaklanmaktır. Karşı taraf kötü niyetli değilse, onunla uyum sağlamaya çalışmak en ideal yaklaşımdır. Ayrılmak, gitmek kolaydır, ancak bunun sonucunda yalnızlık ve başka sosyal problemler ortaya çıkabilir. Evlilikte de boşanma bir alternatif değil, bir sonuçtur. Tüm yollar denendikten sonra kaçınılmaz hale gelirse, elbette kabul edilebilir. Ancak önemli olan, tüm çabaları göstermeden, ilk fırsatta vazgeçmemektir.”

Mizaçlar farklı olabilir, ancak ortak bir gelecek için uyum içinde hareket etmek mümkün!

Küresel çapta yalnızlığın artmasının en büyük nedenlerinden biri, bireyselliğin benmerkezcilik olarak algılanması olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Ne yazık ki, eski psikoloji ekolleri de bu anlayışı desteklemiştir. Ancak yeni psikoloji ekolleri, özellikle mindfulness çalışmaları ve üçüncü nesil psikoterapiler, bu bakış açısını değiştirmeye çalışmaktadır. Önemli olan, farklı karakterlere sahip insanları ortak bir amaç doğrultusunda bir arada tutabilmektir. Bir evlilikte mizaçlar farklı olabilir, ancak ortak bir gelecek için uyum içinde hareket etmek mümkündür. Aynı durum iş hayatı için de geçerlidir. Bir şirkette çalışırken herkesin sizin gibi düşünmesini beklemek, huzursuzluk oluşturur. Oysa kişileri oldukları gibi kabul etmek hem kendine hem de çevrene saygı göstermek anlamına gelir. Ne ezmeli ne de ezilmelisin. Önemli olan, ortak bir amaç uğruna birlikte çalışabilmektir.” dedi.

Konfor bireysel olabildiği gibi grupsal da oluyor! 

Konforun sadece bireysel bir kavram olarak anlaşıldığını oysa bireysel konforun ötesinde, grupsal konforun da var olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Çünkü insan, doğası gereği sosyal bir varlıktır. Daha önce belirttiğim gibi, onaylanmadığında ve yalnız kaldığında beyindeki tehlike devreleri harekete geçer. Bu durum kişide kaygıyı artırır, depresif hissetmesine ve mutsuz olmasına neden olur.” ifadesinde bulundu.

Aile güvende olduğunda, birey de güvende olur!

Uyumun oluşması için ortak bir amacın gerekli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Günümüzdeki uyumsuzluğun temel sebebi amaçsızlıktır. İnsanlar yalnızca kendi bireysel hedeflerine odaklandığında, toplumsal uyum bozulur. Konforculuğa karşı en önemli öneri, kişinin sadece bireysel faydayı değil, toplumsal faydayı da gözetmesidir. Aile güvende olduğunda, birey de güvende olur.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Reklam
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Göz Bozukluğu Baş Dönmesine Yol Açar mı?
Göz Bozukluğu Baş Dönmesine Yol Açar mı?
Göz Yanması Göz Hastalıklarının İlk Sinyali Olabilir
Göz Yanması Göz Hastalıklarının İlk Sinyali Olabilir
Ağız ve Diş Sağlığında Dijital Devrim: Radyografiyle Erken Teşhis ve Etkin Tedavi Mümkün
Ağız ve Diş Sağlığında Dijital Devrim: Radyografiyle Erken Teşhis ve Etkin Tedavi Mümkün
Kontrolsüz Bitki Çayı Tüketimine “Dur” Deniyor: Sağlık Bakanlığı’ndan Eczane Hamlesi
Kontrolsüz Bitki Çayı Tüketimine “Dur” Deniyor: Sağlık Bakanlığı’ndan Eczane Hamlesi
Çok Okunan Haberler
Rafet Orhan'dan Yürekten Çağrı:
Rafet Orhan'dan Yürekten Çağrı: "Kulübümüzü Birlikte Yöneteceğiz"...
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek İçin Ortak Hedefler Belirlendi
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek...
Diyanet-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Yaşar Çıntımar’dan Leman Dergisi Skandalına Sert Tepki
Diyanet-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Yaşar Çıntımar’dan...
Mahmut Arıkan'dan Leman Dergisi'ne Sert Tepki:
Mahmut Arıkan'dan Leman Dergisi'ne Sert Tepki: "Mizah Değil, İslam'a...
İslami Değerlere Yönelik Saldırılara Karşı HÜDA PAR’dan Yasal Hamle:
İslami Değerlere Yönelik Saldırılara Karşı HÜDA PAR’dan Yasal...
1447 Hicri Yıl Başladı: Yaşar Çintimar’dan Derin Anlamlı Yeni Yıl Mesajı
1447 Hicri Yıl Başladı: Yaşar Çintimar’dan Derin Anlamlı Yeni...
Sözde mizah dergisi Leman’ın son sayısındaki skandal karikatür ve çizeri Doğan Pehlevan’a tepkiler büyüyor
Sözde mizah dergisi Leman’ın son sayısındaki skandal karikatür...
Küçükçekmece Sinopspor’da Olağanüstü Kongre Coşkusu: Rafet Orhan Güven Tazeledi
Küçükçekmece Sinopspor’da Olağanüstü Kongre Coşkusu: Rafet Orhan...
İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkan Adayı Mustafa Soydan'dan Küçükçekmece Belediyesi'ne Ziyaret:
İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkan Adayı Mustafa Soydan'dan...
Küçükçekmece'de Yardım Bekleyen Bir Hayat: Aydın Gündoğu Felç Geçirdi, Ne SGK'sı Var Ne Geliri
Küçükçekmece'de Yardım Bekleyen Bir Hayat: Aydın Gündoğu Felç...
Erdal Sadri Hoca'dan Sert Tepki:
Erdal Sadri Hoca'dan Sert Tepki: "Peygamberimize Yapılan Hakaret Bu Milletin...
İlginizi Çekebilir
Göz Bozukluğu Baş Dönmesine Yol Açar mı?
Göz Bozukluğu Baş Dönmesine Yol Açar mı?
Göz Yanması Göz Hastalıklarının İlk Sinyali Olabilir
Göz Yanması Göz Hastalıklarının İlk Sinyali Olabilir
Ağız ve Diş Sağlığında Dijital Devrim: Radyografiyle Erken Teşhis ve Etkin Tedavi Mümkün
Ağız ve Diş Sağlığında Dijital Devrim: Radyografiyle Erken Teşhis...
Kontrolsüz Bitki Çayı Tüketimine “Dur” Deniyor: Sağlık Bakanlığı’ndan Eczane Hamlesi
Kontrolsüz Bitki Çayı Tüketimine “Dur” Deniyor: Sağlık Bakanlığı’ndan...
Kalp krizi değil, ‘Kırık Kalp Sendromu’!
Kalp krizi değil, ‘Kırık Kalp Sendromu’!
Sessiz kalp krizinin 7 belirtisi
Sessiz kalp krizinin 7 belirtisi
Yaz Aylarında Varis Şikayetleri Artıyor! İşte Uzmanlardan 10 Önemli Öneri
Yaz Aylarında Varis Şikayetleri Artıyor! İşte Uzmanlardan 10 Önemli...
Ateş Otu bitkisi, Afrika eriği ile prostat sorununa destek
Ateş Otu bitkisi, Afrika eriği ile prostat sorununa destek
Gülüşlere Doğal Dokunuş: Zirkonyum Kaplama
Gülüşlere Doğal Dokunuş: Zirkonyum Kaplama
Burası çok mu sıcak, yoksa menopozda mıyım?
Burası çok mu sıcak, yoksa menopozda mıyım?

Ana Sayfa
DÜNYA
GÜNDEM
SİYASET
EĞİTİM
SAĞLIK
OTOMOBİL
MEDYA
EKONOMİ
EMLAK
İSLAM
SPOR
MAGAZİN
TEKNOLOJİ
KÜLTÜR-SANAT
ACI GERCEKLER
TÜRKİYE
BİYOGRAFİ
AİLE ve YAŞAM
BELEDİYELER
RÖPORTAJ
YEMEK
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Karikatürler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Sitene Ekle
  • Rss
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

hicrethaber com Sitemizde bulunan yazı , Video, Fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

www.ibrshop.com

Yazılım: Tumeva Bilişim