Yeni Zelanda’daki Hıristiyan terörünü protesto etmek için 26 sivil toplum kuruluşu bir araya geldi. Protestoya katılan sivil toplum kuruluşları, Anadolu Genclik Derneği, Anadolu Öğrenci Birliği, Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, DİN-BİR-DER, Ensar Vakfı, ESAM, ESDER, Evrensel Hafızlar Derneği, HUDER, Hukukçular Derneği, İHH, İnsan ve Medeniyet Derneği, İKEV, İlim Yayma Cemiyeti, İYFO, MEMUR-SEN, MGV, MTTB, MÜMDER, MÜSİDER, ÖĞDER, Önder İmam Hatipliler Derneği, Sağlık ve Medeniyet Derneği, TEKDER, TÜGVA ile Yedi Hilal oldu.
“MASUM İNSANLARA YÖNELİK HİÇBİR SALDİRİ KABUL EDİLEMEZ”
Yeni Zelanda’daki katliama yönelik, 26 sivil toplum kuruluşu tarafından hazırlanan basın açıklamasında, “Bu saldırıda tetiği çekenleri de, bu saldırının planlanmasında yer alanları da, bu saldırı planı üzerinden bir hesap içerisinde olan çevreleri de en ağır şekilde kınıyoruz. Müslüman ya da gayrimüslim, cami de ya da bir başka mekanda, masum insanlara yönelik hiçbir saldırı kabul edilemez. İnsana kasteden hiçbir saldırı karşısında sessiz kalınamaz. Yeni Zelanda’da meydana gelen cami katliamını bir iki kişinin sapıklığı olarak görmek, olayı bireysel bir suç olarak ele almak, dünyada yükselen ırkçılığı ve farklılıklara olan düşmanlığı okuyamamaktır” ifadelerine yer verildi
“KAYITSIZ KALAMAYIZ”
Basın açıklamasında, “Irkçı emparyelist Batı zihniyetinin, İslam’a, Müslümanlara ve Hazreti Peygamber’e karşı oluşturulmuş nefret dilini ifade özgürlüğü ve demokrasi olarak nitelendirmeye devam etmeleri bu tür saldırıları daha çok arttıracaktır. Kanada’dan Yeni Zelanda’ya, Arjantin’den Japonya’ya dünyanın her ülkesinde az ya da çok bir Müslüman nüfus vardır ve bu Müslümanların can güvenlikleri de temel hakları da tüm Müslümanların bir meselesidir. Yer yüzünde tek bir Müslümanın bir ırkçı saldırıyla saçının teline zarar gelmesine kayıtsız kalamayız” denilerek Müslüman kardeşliğine vurgusu yapıldı.
“SENATÖR ANNİNG, HİTLER’İ ARATMAYACAK KABİLEYETTEDİR”
Avustralya ve Yeni Zelanda’da artan İslamafobinin işaret edildiği basın açıklamasında, “Saldırıyı hem Avusturalya’da hem de Yeni Zelanda’da toplum içerisinde artan Müslüman nüfusa karşı büyüyen korkunun bir göstergesi olarak ifade eden Senatör Anning, Hitler’i aratmayacak kabiliyette ve donanımdadır. Senatör Anning’in, ‘Yeni Zelanda sokaklarında kan dökülmesinin asıl nedini, göçmen programıdır ki her şeyden önce fanatik Müslümanların Yeni Zelanda’ya göç etmesine olanak sağlandı’ cümlesi saldırganın hangi zihniyetten beslendiğinin göstergesidir” açıklamaları kullanıldı.
Millî Gazete / Onur Şehmus Şahin - Kemal Sala
“MASUM İNSANLARA YÖNELİK HİÇBİR SALDİRİ KABUL EDİLEMEZ”
Yeni Zelanda’daki katliama yönelik, 26 sivil toplum kuruluşu tarafından hazırlanan basın açıklamasında, “Bu saldırıda tetiği çekenleri de, bu saldırının planlanmasında yer alanları da, bu saldırı planı üzerinden bir hesap içerisinde olan çevreleri de en ağır şekilde kınıyoruz. Müslüman ya da gayrimüslim, cami de ya da bir başka mekanda, masum insanlara yönelik hiçbir saldırı kabul edilemez. İnsana kasteden hiçbir saldırı karşısında sessiz kalınamaz. Yeni Zelanda’da meydana gelen cami katliamını bir iki kişinin sapıklığı olarak görmek, olayı bireysel bir suç olarak ele almak, dünyada yükselen ırkçılığı ve farklılıklara olan düşmanlığı okuyamamaktır” ifadelerine yer verildi
“KAYITSIZ KALAMAYIZ”
Basın açıklamasında, “Irkçı emparyelist Batı zihniyetinin, İslam’a, Müslümanlara ve Hazreti Peygamber’e karşı oluşturulmuş nefret dilini ifade özgürlüğü ve demokrasi olarak nitelendirmeye devam etmeleri bu tür saldırıları daha çok arttıracaktır. Kanada’dan Yeni Zelanda’ya, Arjantin’den Japonya’ya dünyanın her ülkesinde az ya da çok bir Müslüman nüfus vardır ve bu Müslümanların can güvenlikleri de temel hakları da tüm Müslümanların bir meselesidir. Yer yüzünde tek bir Müslümanın bir ırkçı saldırıyla saçının teline zarar gelmesine kayıtsız kalamayız” denilerek Müslüman kardeşliğine vurgusu yapıldı.
“SENATÖR ANNİNG, HİTLER’İ ARATMAYACAK KABİLEYETTEDİR”
Avustralya ve Yeni Zelanda’da artan İslamafobinin işaret edildiği basın açıklamasında, “Saldırıyı hem Avusturalya’da hem de Yeni Zelanda’da toplum içerisinde artan Müslüman nüfusa karşı büyüyen korkunun bir göstergesi olarak ifade eden Senatör Anning, Hitler’i aratmayacak kabiliyette ve donanımdadır. Senatör Anning’in, ‘Yeni Zelanda sokaklarında kan dökülmesinin asıl nedini, göçmen programıdır ki her şeyden önce fanatik Müslümanların Yeni Zelanda’ya göç etmesine olanak sağlandı’ cümlesi saldırganın hangi zihniyetten beslendiğinin göstergesidir” açıklamaları kullanıldı.
Millî Gazete / Onur Şehmus Şahin - Kemal Sala