İsrail’in İran’daki nükleer tesislere yönelik saldırıları ve iç istikrarsızlaştırma operasyonları, Tel Aviv yönetiminin sınır ötesi stratejilerini gözler önüne sermişti. Güvenlik uzmanları ise benzer bir senaryonun,
türkiye gibi önemli bir
nato üyesi için de geçerli olabileceği görüşünde birleşiyor.
"Önleyici Saldırı Doktrini, Türkiye İçin de Tehlike"
İsrail’in 2000’li yıllardan bu yana uyguladığı "önleyici saldırı" doktrini, yalnızca kendisine yönelik doğrudan tehditlere değil, potansiyel tehditlere karşı da askeri müdahaleyi meşrulaştırıyor. İran’da bilim insanlarına yönelik suikastlar, Suriye’deki hava saldırıları ve Gazze’deki sivil kayıplar bu stratejinin açık örnekleri arasında yer alıyor.Uzmanlar, Türkiye’de artan İsrail karşıtı kamuoyu tepkisinin ve Filistin’e verilen güçlü desteğin, Tel Aviv yönetimi açısından uzun vadeli bir tehdit olarak algılanabileceğini belirtiyor. Türkiye’nin bölgesel aktör olarak yükselen etkisi ve jeopolitik önemi de bu ihtimali güçlendiriyor.
"İncirlik Üssü Türkiye'nin Kalbindeki Truva Atı Olabilir"
Güvenlik analizlerine göre en büyük tehdit ise Türkiye’deki Amerikan askeri üslerinden kaynaklanıyor. Başta Adana’daki İncirlik Hava Üssü olmak üzere Türkiye’de faaliyet gösteren Amerikan üsleri, yalnızca ABD’nin değil, dolaylı olarak İsrail’in de bölgesel stratejilerine destek sağlayabilecek nitelikte.Kimi uzmanlara göre, İran’a yönelik hava saldırılarında kullanılan bazı lojistik kaynakların İncirlik’ten sağlandığı iddiaları, Türkiye’nin bu üssü mutlaka yeniden değerlendirmesi gerektiğini gösteriyor. Türkiye’nin kontrolü dışında yürütülen askeri operasyonlara zemin hazırlayabilecek bu üslerin, uzun vadede Türkiye’yi hedef haline getirme riski taşıdığı uyarısı yapılıyor.
"İran’da Ne Olduysa Türkiye’de de Olabilir"
Hatırlanacağı üzere İsrail, İran’da birçok üst düzey bilim insanına suikast düzenlemiş, nükleer tesislere saldırmış ve çeşitli sabotajlarla ülkenin iç istikrarını sarsmaya çalışmıştı. Türkiye’nin de benzer bir operasyonel hedef haline gelmesi halinde, saldırıların yalnızca sınır dışından değil içeriden yönlendirilen istihbarat operasyonlarıyla gerçekleşebileceği vurgulanıyor.Siber saldırılar, toplumsal kargaşa, medya manipülasyonu ve iç istihbarat zafiyetleri üzerinden yürütülebilecek bu tarz senaryolar, devlet güvenliği açısından dikkatle değerlendirilmesi gereken unsurlar arasında.
Uzmanlardan Çağrı: Üsler Gözden GeçirilmeliHaber merkezimize konuşan strateji uzmanları, Türkiye’nin ulusal güvenliği için şu adımların atılması gerektiği konusunda uyarıyor:ABD üsleri, özellikle İncirlik, derhal gözden geçirilmeli; gerekirse kapatılmalıdır.İstihbarat ve siber güvenlik altyapısı acilen güçlendirilmelidir.Çok kutuplu dış politika izlenerek tek taraflı bağımlılıklar azaltılmalıdır.Toplumda bilgi ve medya güvenliği konusunda farkındalık artırılmalıdır.Tehdit Kapıda mı?
Her ne kadar doğrudan bir İsrail saldırısı kısa vadede olası görünmese de, bölgesel gelişmeler ve İsrail’in son yıllarda izlediği politika dikkate alındığında, Türkiye’nin hedef haline gelmesi olasılığı ciddiyetle ele alınması gereken bir güvenlik başlığı olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, "Güçlü istihbaratla desteklenmeyen bir bağımsızlık, kırılgan bir egemenliğe dönüşebilir" diyerek, devletin ve kamuoyunun daha hazırlıklı olması gerektiğini belirtiyor.
HİCRETHABER // AHMET CEKİN