Bu kapsamda, İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Sayda kentinden itibaren bölgedeki balıkçı tekneleri ve diğer deniz araçlarına yönelik ciddi uyarılarda bulundu. Lübnanlılara denize açılmamaları konusunda çağrı yapan Adraee, denize yaklaşmaları durumunda can güvenliklerinin tehlikede olacağını ifade etti.
Hizbullah’a Karşı Donanma Operasyonu Başlıyor
İsrail’in bu uyarısı, Hizbullah’a karşı başlattığı kapsamlı deniz operasyonunun bir parçası olarak öne çıkıyor. Sayda kentinin kuzeyindeki Avali Nehri hattından itibaren, Lübnanlıların denizden uzak durmaları için yapılan çağrı, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırdı. İsrail ordusunun balıkçı tekneleri dahil tüm deniz araçlarını hedef alabileceğini belirtmesi, sivil halk arasında korku yarattı. İsrail’in bu sert tavrı, Hizbullah’a yönelik saldırılarını kararlılıkla sürdüreceğinin sinyallerini veriyor.
Hizbullah ve İsrail Arasındaki Çatışmalar: 2.000'den Fazla Ölü
Hizbullah ve İsrail ordusu arasında 8 Ekim 2023’ten beri devam eden çatışmalar, Lübnan’ın güney kentleri başta olmak üzere Bekaa ve Baalbek gibi bölgelerde yoğunlaşmış durumda. 23 Eylül'den bu yana Lübnan’ın güneyine yüzlerce hava saldırısı düzenleyen İsrail, Hizbullah’a ağır kayıplar verdirmeyi hedefliyor. Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, çatışmaların başladığı tarihten bu yana 104’ü çocuk ve 194’ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 83 kişi yaşamını yitirdi.
İsrail'in 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırıları sırasında, Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah hayatını kaybetti. Bu gelişme, çatışmaların şiddetini artırırken, Hizbullah’ın İsrail’e roket ve füze saldırılarıyla karşılık vermesiyle bölgedeki tansiyon iyice yükseldi. İsrail tarafında ise bu saldırılar genellikle ordu üslerini hedef alıyor, ancak büyük çaplı bir hasar rapor edilmedi.
Bombardıman, Göç ve İnsani Kriz
İsrail’in yoğun bombardımanı nedeniyle Lübnan'da geniş çaplı bir insani kriz yaşanıyor. Saldırılardan kaçan yüz binlerce kişi, ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve daha güvenli olan kuzey bölgelere doğru göç etmek zorunda kaldı. Lübnan'dan Suriye'ye ise on binlerce kişinin sığındığı belirtiliyor. Bu göç dalgası, Lübnan'daki mevcut ekonomik krizi daha da derinleştirirken, insani yardım çağrıları artmış durumda.
Uluslararası Tepkiler ve Endişeler
İsrail'in Lübnan’a yönelik geniş çaplı saldırıları ve donanma hamlesi, uluslararası toplumda endişeyle izleniyor. Bölgedeki sivillerin güvenliği konusundaki uyarılara rağmen, İsrail'in Hizbullah’a karşı sert tutumu devam ediyor. ABD ve Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok ülke, çatışmaların bir an önce sona ermesi ve bölgedeki insani durumun iyileştirilmesi için diplomatik çözüm çağrısında bulunuyor.
Ancak İsrail’in, Hizbullah’ın Lübnan'daki askeri varlığını hedef alarak operasyonlarını sürdürmesi, bölgedeki tansiyonun yakın zamanda düşmeyeceğini gösteriyor. İsrail, Lübnan’daki Hizbullah unsurlarını, İran destekli bölgesel bir tehdit olarak görüyor ve bu tehdit unsurlarına karşı her türlü askeri seçeneği masada tutuyor.
Ortadoğu'da Gergin Bekleyiş
İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmalar, Ortadoğu’daki güç dengelerini sarsmaya devam ediyor. İsrail’in denizden başlatacağı yeni operasyon, çatışma sürecini farklı bir boyuta taşıyabilir. Lübnan halkı, can güvenlikleri ve yaşadıkları bölgenin geleceği konusunda belirsizlik içinde. İsrail’in tehditlerine karşı nasıl bir tavır alacağı ve uluslararası toplumun bu krize ne şekilde müdahil olacağı, önümüzdeki günlerde belirleyici olacak.
Bu süreçte, Lübnan'daki sivil kayıpların artmaması ve çatışmaların daha fazla can kaybına yol açmaması için tarafların diplomatik yollara dönmeleri kritik önem taşıyor. Ancak şu an için bölgedeki gergin bekleyiş, belirsizliğini koruyor.