Mossad'ın Gizli Operasyonu: Hizbullah'ın Çağrı Cihazlarına Gizlenen Patlayıcılar Dünya Gündeminde
Son dönemde Lübnan'da Hizbullah üyelerinin kullandığı telsiz ve çağrı cihazlarının patlayarak çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesine ve binlerce kişinin yaralanmasına yol açan olaylar, dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Gizemli patlamalarla ilgili ayrıntılar netleşirken, İsrail'in dış istihbarat servisi Mossad'ın bu operasyonun genişlemesi yönündeki iddialar artıyor.
İsrail hükümetinin patlamalarıyla ilgili resmi bir açıklama yapılmazken, ABD ve İsrail basınına güvenlik ve istihbarat kaynakları hakkında konuşulduğu, saldırıların Mossad tarafından yıllar süren planlamaların gerçekleştirildiğini ileri sürdüğü ileri sürüldü.
Habere göre, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın İsrail’in akıllı telefonlara erişim sağlayan bir teknolojiye sahip olduğu gerekçesiyle düşük teknolojili cihazlarla iletişime geçme politikasını fark eden Mossad, bunu fırsata çevirmek için harekete geçiyor. Hizbullah’ın güvenlik önlemi olarak gördüğü girişim, İsrail için ise düşman hatlarının gerisine bomba gizleme imkânına dönüşüyor. EN AZ 3 PARAVAN Biri çağrı cihazlarını tedarik ettiği belirtilen Macaristan’daki BAC Consulting isimli şirket olmak üzere Bulgaristan ve Norveç’te de paravan şirketler kurulduğunu belirten kaynaklar, dikkat çekmemek için şirketin birkaç sıradan müşteri edindiğini kaydediyor. Bulgaristan’daki güvenlik kaynakları, ülkedeki bir şirketin Budapeşte’deki BAC Consulting ile ticari faaliyette bulunduğunu, 1,6 milyon euroluk bir transferin Bulgaristan üzerinden Macaristan’a gönderildiğini kaydetti. Öte yandan Bulgaristan’daki şirket Norta Global’in kurucusu Rinson Jose’nin de Norveç’te yaşadığı belirlendi. Hizbullah için üretilen ilk cihazların 2022 yazında teslim edildiği belirtilirken, grubun akıllı telefonları bırakarak düşük teknolojili cihazlara geçme hızıyla birlikte şirketin siparişlerinde ciddi bir artış yaşanıyor. Özellikle geride bıraktığımız yaz aylarında binlerce çağrı cihazının Lübnan’a ulaştırıldığı kaydediliyor.
GİZEMLİ ARACI ŞİRKET Süreçteki gizemli noktalardan biri de cihazları tedarik eden BAC şirketi ve kurucusu Cristiana Barsony-Arcidiacono. Çağrı cihazlarının lisansına sahip olan Tayvan merkezli Gold Apollo şirketi, patlamalara karışan cihazları kendilerinin üretmediğini ve BAC tarafından üretildiğini söylemişti. 2022 yılında kurulan şirketin Macaristan’daki finansal kayıtlarını inceleyen BBC, 2022 ve 2023 yıllarında gelir beyan edilmesine rağmen şirketin ticari faaliyetlerine ilişkin hiçbir finansal veri olmadığını aktarıyor. İnternet sitesine dünden beri erişim sağlanamayan şirketin Linkedin profilinde Avrupa Komisyonu ve İngiltere Uluslararası Kalkınma Bakanlığı dahil 8 organizasyonla işbirliği halinde oldukları yazsa da İngiliz yetkililer herhangi bir bağlantı olduğunu reddediyor. ŞİRKET CEO’SU REDDETTİ Cristiana (49) hakkındaki bilgiler de benzeri şüphelere yol açıyor. Şirket kayıtlarına göre Budapeşte’nin kuzey bölgesinde ikamet eden Barsony-Arcidiacono’nun komşuları kadının son yıllarda çok sık görmediklerini anlatıyor. Financial Times’a konuşan komşular, kadının annesiyle birlikte yaşadığını ve evlerinde bir “dış güvenlik kapısı” bulunduğunu anlatıyor. Çarşamba günü Amerikan NBC’nin ulaşabildiği kadın, “Çağrı cihazlarını ben üretmiyorum, yalnızca aracıyım. Sanırım konuyu yanlış anladınız” demişti. NİYE ŞİMDİ PATLADI Cihazların “neden şimdi patlatıldığı” sorusuna ise farklı cevaplar veriliyor. Arap ülkelerinin savunma kaynakları cihazlardaki patlayıcı maddelerin tespit edilmesi ve operasyonun açığa çıkma tehlikesi olduğu için patlamaların planlanandan önce gerçekleştiği görüşünde.
TELSİZLER DE SAHTE OLABİLİR Patlamaların ikinci dalgasında infilak eden telsizlerin de İsrail tarafından üretilmiş olma ihtimali söz konusu. Lübnan İletişim Bakanlığı, çarşamba günü yaşanan patlamalarda Japon ICOM firmasına ait IC-V82 model telsizlerin infilak ettiğini duyurmuş ancak ürünlerin lisanslı olmadığını açıklamıştı. Japon firmadan yapılan açıklama da telsizlerin dışarıda üretilmiş ya da müdahale edilmiş olabileceğine işaret ediyor. Firmanın açıklamasında söz konusu modellerin ve bataryalarının yalnızca 2004-2014 arasında üretildiği ancak söz konusu tarihten bu yana üretim ve dağıtımının yapılmadığı belirtiliyor. Önceki gün gerçekleşen patlamalardaki telsizlerin üzerinde firmanın hologramlı bandrolünün bulunmadığına dikkat çekiliyor. Bu da taklit ürün olduğunu akla getiriyor. ELEKTRONİK MESAJLA PATLATTILAR Saldırıya yönelik Lübnanlı yetkililer tarafından yapılan ön soruşturmada, cihazlara Lübnan’a gelmeden önce patlayıcı yerleştirildiği tespit edildiği bildirildi. Lübnan’ın Birleşmiş Milletler (BM) misyonu tarafından BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilen mektupta çağrı cihazlarının ve el telsizlerinin elektronik mesaj gönderilerek patlatıldığının tespit edildiği belirtildi. Lübnan’daki patlayıcılarla düzenlenen iki saldırıda ölü sayısı 37’ye, yaralı sayısı 3 bin 750’nin üzerine çıktı. Öte yandan Lübnan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Bakan Abdallah Buhabib, “İsrail’in masum Lübnan halkına karşı işlediği savaş suçu mahiyetindeki siber terör saldırısıyla ilgili olarak Lübnan’ın BM Daimi Temsilciliğine, BMGK’ya şikayette bulunma” talimatı verdi.
Düşük Teknolojili Cihazlar, Mossad'a Fırsat Verdi
Patlamaların ardından birçok uzman, Hizbullah'a ait iletişim cihazlarının patlamalarla donatılabileceğini öne sürdü. Ancak New York Timestarafından Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, akıllı telefonların güvenli olmadığını öne sürerek, iletişiminde daha basit telsizler ve çağrı cihazlarını kullanmayı tercih etmişti. HİZBULLAH ELİNİ AÇIK ETTİ Patlamalardan kısa süre sonra birçok uzman, İsrail ajanlarının cihazlara tedarik aşamasında eriştiği ve patlayıcılarla donattığı yönünde görüş bildirmişti. Ancak Amerikan New York Times gazetesinin 12 eski ve mevcut istihbarat yetkilisine dayandırdığı haberinde, İsrail’in cihazları kendisinin ürettiği iddia ediliyor.Habere göre, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın İsrail’in akıllı telefonlara erişim sağlayan bir teknolojiye sahip olduğu gerekçesiyle düşük teknolojili cihazlarla iletişime geçme politikasını fark eden Mossad, bunu fırsata çevirmek için harekete geçiyor. Hizbullah’ın güvenlik önlemi olarak gördüğü girişim, İsrail için ise düşman hatlarının gerisine bomba gizleme imkânına dönüşüyor. EN AZ 3 PARAVAN Biri çağrı cihazlarını tedarik ettiği belirtilen Macaristan’daki BAC Consulting isimli şirket olmak üzere Bulgaristan ve Norveç’te de paravan şirketler kurulduğunu belirten kaynaklar, dikkat çekmemek için şirketin birkaç sıradan müşteri edindiğini kaydediyor. Bulgaristan’daki güvenlik kaynakları, ülkedeki bir şirketin Budapeşte’deki BAC Consulting ile ticari faaliyette bulunduğunu, 1,6 milyon euroluk bir transferin Bulgaristan üzerinden Macaristan’a gönderildiğini kaydetti. Öte yandan Bulgaristan’daki şirket Norta Global’in kurucusu Rinson Jose’nin de Norveç’te yaşadığı belirlendi. Hizbullah için üretilen ilk cihazların 2022 yazında teslim edildiği belirtilirken, grubun akıllı telefonları bırakarak düşük teknolojili cihazlara geçme hızıyla birlikte şirketin siparişlerinde ciddi bir artış yaşanıyor. Özellikle geride bıraktığımız yaz aylarında binlerce çağrı cihazının Lübnan’a ulaştırıldığı kaydediliyor.
GİZEMLİ ARACI ŞİRKET Süreçteki gizemli noktalardan biri de cihazları tedarik eden BAC şirketi ve kurucusu Cristiana Barsony-Arcidiacono. Çağrı cihazlarının lisansına sahip olan Tayvan merkezli Gold Apollo şirketi, patlamalara karışan cihazları kendilerinin üretmediğini ve BAC tarafından üretildiğini söylemişti. 2022 yılında kurulan şirketin Macaristan’daki finansal kayıtlarını inceleyen BBC, 2022 ve 2023 yıllarında gelir beyan edilmesine rağmen şirketin ticari faaliyetlerine ilişkin hiçbir finansal veri olmadığını aktarıyor. İnternet sitesine dünden beri erişim sağlanamayan şirketin Linkedin profilinde Avrupa Komisyonu ve İngiltere Uluslararası Kalkınma Bakanlığı dahil 8 organizasyonla işbirliği halinde oldukları yazsa da İngiliz yetkililer herhangi bir bağlantı olduğunu reddediyor. ŞİRKET CEO’SU REDDETTİ Cristiana (49) hakkındaki bilgiler de benzeri şüphelere yol açıyor. Şirket kayıtlarına göre Budapeşte’nin kuzey bölgesinde ikamet eden Barsony-Arcidiacono’nun komşuları kadının son yıllarda çok sık görmediklerini anlatıyor. Financial Times’a konuşan komşular, kadının annesiyle birlikte yaşadığını ve evlerinde bir “dış güvenlik kapısı” bulunduğunu anlatıyor. Çarşamba günü Amerikan NBC’nin ulaşabildiği kadın, “Çağrı cihazlarını ben üretmiyorum, yalnızca aracıyım. Sanırım konuyu yanlış anladınız” demişti. NİYE ŞİMDİ PATLADI Cihazların “neden şimdi patlatıldığı” sorusuna ise farklı cevaplar veriliyor. Arap ülkelerinin savunma kaynakları cihazlardaki patlayıcı maddelerin tespit edilmesi ve operasyonun açığa çıkma tehlikesi olduğu için patlamaların planlanandan önce gerçekleştiği görüşünde.
TELSİZLER DE SAHTE OLABİLİR Patlamaların ikinci dalgasında infilak eden telsizlerin de İsrail tarafından üretilmiş olma ihtimali söz konusu. Lübnan İletişim Bakanlığı, çarşamba günü yaşanan patlamalarda Japon ICOM firmasına ait IC-V82 model telsizlerin infilak ettiğini duyurmuş ancak ürünlerin lisanslı olmadığını açıklamıştı. Japon firmadan yapılan açıklama da telsizlerin dışarıda üretilmiş ya da müdahale edilmiş olabileceğine işaret ediyor. Firmanın açıklamasında söz konusu modellerin ve bataryalarının yalnızca 2004-2014 arasında üretildiği ancak söz konusu tarihten bu yana üretim ve dağıtımının yapılmadığı belirtiliyor. Önceki gün gerçekleşen patlamalardaki telsizlerin üzerinde firmanın hologramlı bandrolünün bulunmadığına dikkat çekiliyor. Bu da taklit ürün olduğunu akla getiriyor. ELEKTRONİK MESAJLA PATLATTILAR Saldırıya yönelik Lübnanlı yetkililer tarafından yapılan ön soruşturmada, cihazlara Lübnan’a gelmeden önce patlayıcı yerleştirildiği tespit edildiği bildirildi. Lübnan’ın Birleşmiş Milletler (BM) misyonu tarafından BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilen mektupta çağrı cihazlarının ve el telsizlerinin elektronik mesaj gönderilerek patlatıldığının tespit edildiği belirtildi. Lübnan’daki patlayıcılarla düzenlenen iki saldırıda ölü sayısı 37’ye, yaralı sayısı 3 bin 750’nin üzerine çıktı. Öte yandan Lübnan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Bakan Abdallah Buhabib, “İsrail’in masum Lübnan halkına karşı işlediği savaş suçu mahiyetindeki siber terör saldırısıyla ilgili olarak Lübnan’ın BM Daimi Temsilciliğine, BMGK’ya şikayette bulunma” talimatı verdi.