Trump'ın Gazze Politikalarına Sert Tepki
Eylemin ana hedeflerinden biri, Donald Trump’ın İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına verdiği açık destekti. Trump’ın daha önce “İstanbul’da bir kulem var” diyerek sahiplendiği Trump Towers binası önünde toplanan kalabalık, bu sözleri hatırlatarak protestonun sembolik değerini daha da artırdı. Göstericiler, Trump’ın açıklamaları ve politikalarının, İsrail’in Filistin halkına yönelik uyguladığı şiddeti meşrulaştırdığını ifade etti. Eylemciler, bu politikaların uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve insanlık suçu niteliği taşıdığını vurguladı.
Soykırım Suçlamaları: Trump ve Netanyahu Hedefte
Eylemde, Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Gazze’de yaşanan sivil ölümler ve zorla yerinden etmeler nedeniyle "soykırım suçu işlemekle" anıldığına dair dövizler taşındı. Protestocular, Filistin halkının uğradığı zulme karşı sessiz kalmayacaklarını, bu tür eylemlerin artarak devam edeceğini dile getirdi.
“Gazze Filistinlilerindir” Mesajı
Eylemin sonunda yapılan basın açıklamasında, “Gazze Filistinlilerindir ve öyle kalacaktır” mesajı verildi. Katılımcılar, uluslararası toplumu, özellikle de Batılı hükümetleri Filistin halkının yaşadığı trajediye karşı sorumluluk almaya çağırdı.
Yapılan Basın açıklaması.
15 ayı aşkın bir süredir direnişiyle tüm dünyaya onur ve izzet dersi veren Şanlı Gazze Halkı,siyonist işgalcileri ve onların küresel işbirlikçilerini diz çöktürerek ateşkes masasınaoturtmuştur. Ancak, verdiği hiçbir sözü tutmayan ve her fırsatta ihanet eden Siyonist İsrail,ateşkesi bozarak Gazze’ye yönelik katliam ve soykırım saldırılarını yeniden başlatmıştır.Ramazan ayının başlangıcından bu yana, tüm insani yardım girişimlerini engelleyen işgalci İsrail, Gazze’yi sistematik bir şekilde açlık ve kıtlıkla terbiye etmeye çalışmaktadır.Haftalardır un girişinin dahi engellendiği Gazze Şeridi’nde fırınlar kapanmış, halk ekmek dahi bulamaz hale getirilmiştir. Yüzlerce çocuk, kadın ve yaşlı insan Ramazan ayında katledilmiş, İslam âlemi ise bu vahşet karşısında sessizliğini korumayı sürdürmüştür.Bütün bu insanlık dışı saldırıların arkasındaki en büyük destekçi ise emperyalist ABD ve onun evanjelist başkanı Trump’tır. Gazze’nin işgal edilmesi için “İsrail’e ne gerekiyorsa veriyorum” diyen Trump, açıkça soykırım çağrısı yapmakta, Gazze halkını tehcir ve ölümle tehdit etmektedir. Bu küstah, ahlaksız ve uluslararası hukuka aykırı açıklamaları şiddetle reddediyor ve bu eli kanlı şahsın Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasını talep ediyoruz. Bizler, Filistin davasına gönül vermiş vicdan sahibi insanlar olarak buradan açıkça ilan ediyoruz:Trump’ın adı İstanbul’un göbeğinde bir hançer gibi duramaz!Soykırımı destekleyen, bebek katillerini finanse eden bir işbirlikçinin adının bu şehrin hiçbir yerinde yeri yoktur. Trump Towers adını taşıyan bu kulelerin, halen bu ismi taşıması, insanlık onuruna ve bu ülkenin vicdanına açık bir hakarettir.Yetkililere sesleniyoruz: Bu katilin, bu caninin, bu soykırım finansörünün adını bu şehirdensöküp atın! Kule ile hiçbir resmi bağı kalmamış olan Trump’ın isminin hâlâ orada yer alması açık bir provokasyondur.Eğer bu adım atılmazsa, bizler bu mücadeleyi büyüterek sürdüreceğiz. Aziz milletimiz bukonuda her zaman olduğu gibi vicdanı, feraseti ve kararlılığıyla üzerine düşeni yapacak,mazlumların sesi olmaya devam edecektir. Ayrıca bu kulelerin müşterilerine de açık çağrımızdır: Bebek katillerine destek veren, soykırımı açıkça savunan bir adamın adını taşıyan bu binayıinandığınız değerler adına boykot edin. Unutmayın: Sessizlik onaydır, susmak suça ortakolmaktır. Çağrımıza kulak verip meydanlara gelen kıymetli Filistin Gönüllüsü dostlarımıza da bizleri takip etmelerini ve daha güçlü bir ses çıkarabilmek için safları sıklaştırmaları çağrısını yapıyoruz. Filistin özgür olana dek mücadelemiz sürecek!