Adana Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'na yönelik soruşturma
kapsamında tutuklanan Alparslan Kuytul, Veysel Dörtgöz ve Ali Alagöz'ün
yurtdışına çıkış ve haftanın iki günü kolluk birimine imza atma şartıyla
tahliyelerine karar verdi. Duruşma eksikliklerin tamamlanması için ertelendi.
Adana Adliyesi önünde davayı takip eden Kuytul'un sevenleri,
tahliye kararını coşkuyla karşıladı. Furkan Vakfı yaptığı ilk açıklamada,
"Haksız yere 1 yıl boyunca cezaevinde tutulan Alparslan Kuytul
Hocaefendi’nin maruz kaldığı tüm bu zulümleri halkımızın vicdanına sunuyoruz."
ifadelerine yer verildi.
KUYTUL DURUŞMAYA SEGBİS İLE KATILDI
Adana Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'na yönelik başlatılan
soruşturma kapsamında tutuklanan Alparslan Kuytul ve beraberindeki 43 sanığın
yargılanmasına Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Bolu Cezaevi'nde yatan ve SEGBİS (Ses ve Görüntülü Bilgi
Sistemi) ile Adana'da görülen duruşmaya katılan Kuytul, hakkındaki suçlamaları
reddederek beraatını talep etti.
YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAKLARI DEVAM EDECEK
Alparslan Kuytul, Veysel Dörtgöz, Ali Alagöz hakkında
tahliye kararı verilerek, yurtdışı yasaklarının devam edileceğine karar
verildi. Diğer sanıkların ise mal varlıkları üzerindeki tedbir ve adli kontrol
şartının kalkması için kararın daha sonra açıklanacağı bildirildi.
İfadelerin ardından mahkeme savcısı, sanıkların
tutukluluğuna ve adli kontrol şartlarının devamına karar verilmesini talep
etti.
Kararın açıklanmasının ardından yoğun güvenlik önlemlerinin
alındığı Adana Adliyesi çevresinde bulunan kalabalık sloganlar attı.
"HAMDOLSUN TAHLİYE"
Alparslan Kuytul'un eşi Semra Kuytul, tahliye kararının
ardından sosyal medyadan, "Hamdolsun tahliye" paylaşımında bulundu.
"HALKIMIZIN VİCDANINA SUNUYORUZ"
Kararın ardından Furkan Vakfı web sitesi üzerinden
yayımlanan açıklamada, "Hiçbir suçu olmadığı halde haksız yere 1 yıl
boyunca cezaevinde tutulan Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin maruz kaldığı tüm bu
zulümleri, şiddetle kınıyor ve bu haksızlığı halkımızın vicdanına
sunuyoruz." denildi.
Açıklamanın tamamında şu ifadeler kullanıldı;
"Aleyhinde hiçbir delil olmadığı halde haksız yere 1
yıldır Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi,
“Suç Örgütü Kurmak Ve Nitelikli Dolandırıcılık” iddiasıyla yargılandığı 4. Ağır
ceza mahkemesinden bugün tahliye edildi.
Mahkemeden Çıkan Tahliye Kararı ile; İslami çalışmalarla
geçen 30 yıllık geçmişinde, tertemiz bir hayat yaşayan bir hocanın, yine
kendisi gibi asla herhangi bir suça karışmamış talebelerinin temiz geçmişi ve
Furkan Vakfı’nın herhangi bir suç örgütü ile irtibatının olmadığı bir kez daha
ortaya çıkmıştır.
Hiçbir suçu olmadığı halde haksız yere 1 yıl boyunca
cezaevinde tutulan Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin maruz kaldığı tüm bu
zulümleri, şiddetle kınıyor ve bu haksızlığı halkımızın vicdanına
sunuyoruz."
FURKAN VAKFI SORUŞTURMASI
Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca, Furkan Eğitim ve Hizmet
Vakfına yönelik soruşturma kapsamında, vakfın kurucu başkanı tutuklu Alparslan
Kuytul'un da aralarında yer aldığı 3'ü tutuklu 45 sanık hakkında, ''Suç işlemek
amacıyla örgüt kurma, yönetme", "özel belgede sahtecilik",
"dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık",
"kamu kurum ve kuruluşları ve benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak
kullanılması suretiyle dolandırıcılık", "mal varlığı değerlerinin
gayrimeşru kaynağını gizlemek" suçlarından 3 yıldan 21 yıla kadar hapis
cezası istemiyle dava açılmıştı.
Adana'da, Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfına yönelik soruşturma kapsamında aralarında vakfın kurucu genel başkanı Alparslan Kuytul'un da bulunduğu 3 kişi hakkında tahliye kararı verildi. Kuytul, tahliye kararının ardından Bolu F Tipi cezaevinden çıktı. Kuytul'u cezaevi önünde eşi Semra Kuytul ve sevenleri karşıladı.
ONLARI MAHCUP ETTİNİZ BENİ MAHCUP ETMEDİNİZ
350 gün sonra cezaevinden çıkan Kuytul, tahliye olmasının ardından cezaevinde önünde açıklamada yaptı. Burada sevenlerine seslenen Kuytul, "Namert düşmanlarımız beni hapse atmakla sizin dağılacağınızı düşündüler, projeleri buydu. Onları mahcup ettiniz beni mahcup etmediniz." ifadelerini kullandı.
HOCALAR DOĞRUYU KONUŞMAYACAKTA KİM KONUŞACAK
Kuytul, "Mısır'daki darbeye karşı geldiniz takdir
ettim, daha birçok meselede takdir ettim. İmam Hatiplere kat sayı zulmünü
kaldırdınız takdir ettim. Kamuda başörtüsünü halletiniz takdir ettim. Güzel şey
yaparsanız takdir ediyorum. Yanlışa da yanlış diyorum. Hayır, yanlışımıza
yanlış deme. Ya hatasız olan Allah ve peygamberidir. Hepimiz hata yaparız.
Hocalar doğruyu konuşmayacakta kim konuşacak. Ama alışmışlar yalnız namazı
abdesti anlatan hocalara. Onlar benim gibi hoca istemiyor." dedi.
Kuytul açıklamasında şunları kaydetti;
TERÖRLE İTHAM ETTİLER, İLK CELSEDE TAHLİYE OLDUM
Daha evvel bir vesileyle herhâlde telefonda söylemiştim,
adaletin olduğu ülkede önce suç olur, suçun delilleri olur, kişiye savunma
hakkı verilir ondan sonra tutuklanır. Adaletin olmadığı ülkede ise kişi önce
tutuklanır, sonra suç icat edilir ondan sonra bir sene sonra kendini savun
artık denilir. Benim başıma gelen bu, bildiğiniz gibi önce terörle itham
ettiler, ben hayatımda kimseye bir tokat vurmadım. Bana bu iftirayı attılar.
Önce 4 örgüte üyelik dediler, sonra savcı bunu ikiye indirdi, üyeliği de iptal
etti, propagandaya çevirdi. Ama evlerinize şafak operasyonu yapılırken, terör
örgütü hücre evi gibi yapıldı. Ve dört örgüt ikiye indirildi. FETÖ’ye yardım,
PKK’nın propagandası denildi. İlk celsede tahliye oldum o dosyadan. Ben 30
yıldır onları tenkit eden birisiyim. Hükümet onların yanındayken, hepiniz
şahitsiniz ben onları tenkit etmiyor muydum? Hatta Cumhurbaşkanı bile sayın
hocam artık gelin bu özlem bitsin demedi mi? O öyle dediği zaman ben onları
tenkit ediyordum, Türkçe olimpiyatlarını tenkit ediyordum. Ama beni FETÖ’ye
yardım etme iddiasıyla içeri atmak istediler.
DOSYA BOMBOŞ SİZE OKURSAM GÜLERSİNİZ
Bakın, birinci dosyadan ilk celsede iki buçuk ay önce
tahliye oldum. Sonra terörden tutturamadılar ikinci dosyada suç örgütü diyelim
dediler. Ondan da bugün tahliye oldum ama bir sene sonra. Elinde hiçbir delil,
belge yok madem böyle tutuksuz yargıla. Tutuklu yargılama; kuvvetli deliler
olduğunda ve insanların kaçma ihtimali bulunduğunda başvurulan bir yöntemdir.
Beni zaten herkes tanıyor. Ben nereye kaçacağım! Zaten nereye gitsem beni
birisi ihbar eder.
Hiçbir delil yok, dosya bomboş size okursam gülersiniz.
Adana’daki vakfımızın kaç kat olduğunu bilirsiniz. 4 kat değil mi bizim
vakfımız, bizim kullandığımız. Yedi kat yazıyor dosyada. Bakın kasadan çıkan
para 314 bin liraymış, 364 yazıyor dosyada. Her tarafı yanlış, saçma sapan bir
dosya. Bugün mahkemede anlattık, hakim tahliye verdi. Daha evvel de söylemiştim
yani tahliye verseler de ben adaletin gereği olarak verdiklerine inanmıyorum,
siyasetin gereği olarak tahliye ettiler. Çünkü zaten siyaseten içeri
almışlardı, siyaseten aldılar siyaseten bıraktılar.
ONLAR KAYBETTİLER BİZ KAZANDIK
Bu şekilde 1 sene geçirmiş olduk, ben çok şey kazandım.
İnşallah sizler de çok şey kazandınız. Onlar kaybettiler biz kazandık, inşallah
günahlarımıza kefaret olur. İnşallah Allah azze ve celle derecemizi yükseltir.
BİZE BU KUMPASI KURAN HERKESE HAKKIM HARAM OLSUN
Ben mahkemede hakim son söz hakkı verseydi söyleyecektim.
Terör mahkemesinde söyledim, bu mahkemede hakim çok konuşturmadı. Söz verseydi
diyecektim bize bu tuzağı, bu kumpası hazırlayan, en üst düzeyinden en alt düzeyine,
hakiminden, savcısına kadar hepsine hakkım haram olsun. Hepsine hakkımı haram
ediyorum. Çünkü eğer bilmeden yapsalardı hakkımı haram etmezdim, bilerek
yaptılar. Benim terörle alakamın olmadığını çok iyi biliyorlar. Emniyet genel
müdürlüğünün, emniyette bir daire başkanlığının benle ilgili raporu var. Sonra
Adana TEM’in raporu var, Adana KOM’un var, Mersin’in var, Sakarya’nın var. Kaç
tane emniyet müdürlüğünün Alparslan Kuytul ve Furkan Vakfı’nın terörle ilgisi
yoktur diye rapor tutmuşlar hakkımızda, bizde bilmiyorduk. Biz de bu olay
sayesinde öğrendik, 20 bin sayfa dosya hazırlamışlar. 20 bin sayfa vicdan yani
biz PKK mı olduk? Allah’tan korkun. 20 bin sayfa dosya tamamen bomboş, o
dosyanın içinden çıktı, Allah şaşırtmış nasıl olduysa, görselerdi onu çıkarırlardı
içinden.
BEN HAYATIMDA TERÖRE DESTEK VERMEDİM
Allah onların eliyle akladı bizi. Devletin istihbarat
raporları varmış bizim de haberimiz yok. Yani ben hayatımda teröre destek
vermedim, teröre destek verecek insan mıyım ben? Benim ömrüm Kur’an’ı
anlatmakla geçti. Benim konuşmalarıma siz şahitsiniz, terör haramdır demedim mi
ben? Sen atıyorsun bombayı kime öldüreceği belli değil, bu nasıl bir dava mı
olur? İnsan gibi savunuyorsan savun, askerin, polisin kabahati ne? Askeri,
polisi öldürüyorsun sen, masum insanları öldürüyorsun. Bu nasıl bir dava, böyle
dava mı olur?"
Karar sonrası Alparslan Kuytul’un avukatlarından açıklama
Alparslan Kuytul hakkında verilen tahliye kararı sonrası
Alparslan Kuytul'un avukatları adliye binası önünde açıklama yaptı. Furkan
Eğitim ve Hizmet Vakfı'na yönelik soruşturma kapsamında tutuklu yargılanan
Alparslan Kuytul, Veysel Dörtgöz ve Ali Alagöz’ün tahliye edilmesine karar
verildi.
Furkan Haber’in aktardığına göre tahliye kararının
verilmesinin ardından Alparslan Kuytul’un avukatları tarafından açıklamada
bulunuldu.
Av. Adem Tural'ın açıklaması şöyle;
Uzun ve yorucu bir sürecin ardından Alparslan Kuytul hoca,
Veysel Dörtgöz ve Ali Alagöz tahliye oldular. Tahliye işlemleri bu gün
gerçekleşecektir. Bizler bu sürecin başından beri hukuki olarak elimizden
geleni avukatı olarak yapmaya çalıştık. Sürecin başından beri bu hukuki
mücadeleye destek veren bütün avukat arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Duruşmada
bütün avukatlar gerçekten çok güzel bir savunma yaptı. Her bir avukat dosyanın
bir suç örgütü olamayacağını buradan kesinlikle bir dolandırıcılık özel belgede
sahtecilik ve benzeri bir takım suçların çıkarılamayacağını bu sebeple bu
dosyanın bir an önce beraat ile sonuçlanması gerektiği görüşlerini mahkeme
salonunda açıkladılar. Teşekkür ederim.
Bir diğer avukat Aydın Tezcan'ın açıklaması ise şöyle;
Öncelikle şunu söylemek istiyorum; bizim için en rahat
savunmalardan biriydi. Güneş balçıkla sıvanmaz derler. Bu soruşturma başından
beri farklı mecralarda ve farklı yönlere kayan bir soruşturma olmuştu. Beraatin
de olacağına inanıyoruz. Bu bir tahliye kararıdır ara karardır. Bizim için
savunmak çok kolaydı. Zaten o kadar açık ayan beyan ortadaydı ki; bu kadar
gönüllünün yardımseverin bu tür suçlarla suçlanması sizlerin inancınızla ekiple
hep beraber bu noktaya geldi. Bundan sonrada hep güzel şekilde gideceğini
düşünüyoruz. Devletle milletle beraber olma zamanıdır. Devlet de bizim millet
de bizimdir. Mahkemeler de adil işlemektedir asla yasa dışı hiç bir şeye
müracaat etmememiz gerekiyor. Hocamızın Allah'ın izniyle bu akşam 19.00-20.00
gibi tahliye olacağını düşünüyoruz. Akşam saatinde son içtimadan sonra. Gece
yarısı da buraya geleceğini tahmin ediyoruz, tabi uçak durumu yol durumu onu
bilemiyorum. Teşekkür ediyorum.