yapılan basın açıklamasında;
“HÜKÜMET DAR GELİRLİ VE EMEKLİLERİN FERYADINA KULAK VERMESİ GEREKİR.”
uygulanan yanlış ve tutarsız mali politikalar nedeniyle SSK ve Bağ-Kur emeklileri yüzde 15,75; emekli memur ve memurlarına göre yüzde 11.54 oranında zam artışı ve son açıklamayla en düşük emekli aylığının % 15.75 oranıyla 12 bin 500 TL'den 14 bin 469 liraya yükseltilmesi bu kesimin maaşlarını çalıştırdığının çok fazla maaşta olduğunu ortaya koyuyor. Eğer ki, 2008'de yapılan düzenleme bugün emekli maaşının asgari tutarının 33.000 TL olması gerekiyordu. Ne yazık ki, en düşük emekli maşı 14.469 TL'ye yükseltilirken birçok ürüne peş peşe gelen zamlar kalırsınız % 15.75 oranındaki maaş artışını asgari emekli maaşının dahi alım gücü büyük ölçüde etkilemiş olabilir. Türkiye'de SSK ve Bağ-Kur emeklileri, memur ve memur sabit emeklileri, standart olarak gösterilenler gibi gelir seviyelerine sahip olanların gelirleri enflasyona karşı yetersiz kalmakta ve her geçen gün artan hayat pahalılığı sabit gelirlilerin yaşam koşullarının olumsuz özellikleri. 2025 yılı boyunca yıllık genişleme dağılımına rağmen yapılan maaş artışlarının, temel ihtiyaç fiyatlarındaki artışın karşılandığı çok açık görülmektedir. Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek'in; uygulanan sıkı para politikası sonucu ortaya çıkan mali dengesizlik dizesinde tavsiyelerde bulunan “Üretim, rekabet ve verimlilik artırıcı yapısal reformlar hayata geçirilecek ve enflasyon tek haneli düzeylere indirilecek” şeklinde açıklamalar ne yazık ki şu ana kadar sözümona öteye gidememiştir. Bu arada yüksek enflasyon ve sıkı para politikası sistemi dar gelirli, asgari düzeyde ve emekli kesimin satın alma gücü büyük ölçüde azalırken, enflasyona ezdirilen bu kesimin fakirliğe ve açıklığa mahkûm olma iktidarın bu çalışmasının açılması ve çaresizliğinin ortaya çıkması ortaya çıkıyor. Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek'in “Hayatın pahalılığının en önemli parçanın kirası, bu nedenle de bu alana büyük önem verilmesi” şeklinde tek kelimeyle tırnakların yırtılması olsa gerek. Bu konuyla ilgili Sayın Mehmet Şimşek'e seslenmek istiyoruz. Hayat pahalılığının en önemli cihaz olarak kiraları gösterirken, yapı kayıt muafiyetlerinin sesine kulak patlaması ise önemli bir paradoks olduğunu ortaya koyuyor. Daha bugün Muğla, Menteşe Kıran Köylüsünün evleri yıkılıyor. Bu kıştan kurtulan insanlar bırakınız kiralık evlere çıkmalarını, bu çaresizlik insanlar ne yazık ki çadırlarda yaşamaya mahkûm edilebilirler. Özellikle “Büyükşehir yasası” ile köylerin mahalle uygulamalarına geçiş, gezide yaşama, geçimini gezide tarım ve hayvancılıkla sağlayan gösteri da çok zor durumda bırakılmıştır. Büyükşehirlerin hareketinden önce köylerde 1 ya da 2 katlı yapılarda imar uygulaması aranmıyordu.Ancak yasanın çıkmasıyla birlikte köylerdeki bu yapılar da ruhsatsız yapılara dönüşmüştür. Kırsal alanlardaki köy evleri, barınak, depo gibi yapıların yapılması şehirler ile aynı statüde değerlendirilmiştir. Köy yerlerine ait hayvanların barınması için yapılan ayrıcalıklı, kümeler ya da tarım araçları için yapılan faaliyetler bir göz odası, şehirlerde yapılan yapılarla aynı sınıfta değerlendirilmiştir. Köy yerlerinin Büyükşehir kanunu ile mahalle olması birçok zorluğun da devam ettiği gibi devam ediyor. dolayısıyla köylerdeki yapı kayıt sorunları da artarak devam etmektedir. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki, yaşanan bu mağduriyet toplumsal bir sorundur ve toplumsal bir sorun olarak ele alınmalıdır. Bu hususta da geçen yıl Meclis Başkanlığına kanun tekliflerimizi sunmuş bulunmaktayız. Bu kanun teklifindeki amacımız İmar Barışından faydalanarak “Yapı Kayıt Belgesi” alanından ve sonrasında gezilerde şehirlerde yaşayan vatandaşların sorunlarına çözüm getirmektedir. Gelinen hayatın pahalılığının yegâne mantıki iktidarın ısrarla gösterilmekte olduğu yanlış politikalardır
SİYASET
Yayınlanma: 09 Ocak 2025 - 23:06
Doğan Bekin'den Sert Eleştiri: "Hükümet, Dar Gelirli ve Emeklilerin Feryadına Kulak Vermeli"
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, yaptığı ayrıntılı basın açıklamasıyla mali politikalarını sert bir dille eleştirdi. Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi olan Bekin, özellikle dar gelirli bölümün, emeklilerin ve asgari ücretle geçinen kesimlerin yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekti.
SİYASET
09 Ocak 2025 - 23:06