Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinin ardından terör örgütü PKK'ya karşı adımlar atıldı

 

Akademisyen ve siyaset bilimci Muhammed Amir Derşevi, Irak'ın Türkiye ile ilişkilerini düzeltme çabası olarak değerlendirilen bu kararın, ülkenin komşu bir ülke ile sorun yaşamaması gerektiğinin altını çizdi. Derşevi, "Irak'ta terör örgütleri ile ilgili ciddi bir sorun var. Terör örgütleri listesinde yer alan grupların Irak'a getirilmesi ve desteklenmesi, Irak halkının çıkarlarına aykırıdır" dedi. Sincar'da DEAŞ nedeniyle evlerini terk eden halkın geri dönüşü için Irak hükümetinin politika üretmesi gerektiğini belirten Derşevi, Haşdi Şabi içindeki bazı grupların, özellikle PKK'nın, finansman sağlandığını ve bunun Irak için olumsuz bir durum oluşturduğunu vurguladı.

Irak yargısının PKK'ya bağlı üç partiyi yasaklama kararını "yanlışı düzeltme adımı" olarak nitelendiren Derşevi, Irak'ın bu konuyu ciddiye alması gerektiğini ve Türkiye ile ilişkilerde sorun yaşanmaması gerektiğini belirtti.

Uluslararası ilişkiler uzmanı Ramazan Nasreddin ise yasaklanan partilerin ideolojik olarak PKK'ya bağlı olduklarını ve bu durumun partilerin sloganlarından da anlaşılabileceğini ifade etti. PKK'nın Irak yasalarına göre yasaklı bir örgüt olarak kabul edildiğini belirten Nasreddin, partilerin yasaklanmasının iki önemli sonucu olduğunu söyledi: "Birincisi, yasaklanan partiler IKBY Parlamento seçimlerine katılamazlar. İkincisi, bu durum Irak ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyi olduğunu gösteriyor."

Nasreddin, Erdoğan'ın Irak ziyaretinden sonra alınan bu kararların yanı sıra PKK'nın yasaklı örgüt olarak kabul edilmesi ve TSK'nın IKBY-Irak sınırında düzenlediği operasyonların da bu adımların bir parçası olduğunu belirtti.