İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını nükleer silahlanma gerekçesiyle sürdürdüğü bir dönemde, gözler Tel Aviv’in kendi nükleer kapasitesine çevrildi. Yıllardır varlığı reddedilen ancak sır olmaktan çıkan Dimona’daki Şimon Perez Necef Nükleer Araştırma Merkezi, uydu görüntüleriyle yeniden gündemde. Gerçek görüntüler, İsrail’in nükleer cephaneliğinin boyutlarına dair tartışmaları alevlendirdi.
Giriş Yasak, Efsane Gerçek: Dimona
1958’de inşasına başlanan Dimona tesisi, bugüne dek Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) denetimine açılmadı. 1960’lardan beri bağımsız gözlemcilerin girmesine izin verilmeyen tesis, casus uyduların çektiği fotoğraflarla incelenebiliyor. Stockholm merkezli araştırma kuruluşları, tesiste son beş yılda önemli yapısal değişikliklerin gözlemlendiğini belirtiyor. Uzmanlar, burada modernize edilmiş veya tamamen yeni bir reaktörün devreye alınmış olabileceğini öne sürüyor.
İsrail'in Nükleer Gücü: Sayılarla Gerçekler
Uluslararası güvenlik kuruluşlarına göre, İsrail’in elinde en az 90 nükleer savaş başlığı bulunuyor. Üstelik bu sayıyı birkaç kat artırabilecek kadar plütonyum rezervine sahip olduğu düşünülüyor. Savaş başlıklarının kara, hava ve denizden fırlatılabilecek platformlarla entegre olduğu da iddialar arasında.
İsrail, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nı (NPT) imzalamayan 5 ülkeden biri. Bu durum Tel Aviv yönetiminin nükleer programını gizlilikle yürütmesine zemin hazırlıyor. Öte yandan İran, NPT’ye taraf bir ülke olarak programını UAEA’ya denetime açmakla yükümlü.
Varlığı Reddedilen Ama Kullanılmayan Cephane
İsrail, resmi olarak nükleer silah sahibi olduğunu hiçbir zaman kabul etmedi. Ancak ülke tarihinde 1967 ve 1973 savaşlarında bu silahları kullanma eşiğine geldiği biliniyor. Yine de nükleer başlıklar hiçbir zaman fiilen ateşlenmedi.
1979’daki “Vela Olayı” ise hâlâ tartışmalı. Amerikan uydularının Hint Okyanusu üzerinde tespit ettiği çift patlamanın İsrail ve Güney Afrika tarafından ortaklaşa yapılan bir nükleer test olduğu iddia ediliyor. İsrail bu konuda sessizliğini korurken, olayla ilgili belgeler hâlâ gizli.
Netanyahu’nun 2018 Mesajı: Tehdit Eden, Tehlikeye Girer
Dimona’daki tesiste 2018 yılında açıklama yapan İsrail Başbakanı Netanyahu, ülkesini tehdit edenlerin benzer sonuçlarla karşılaşabileceğini belirtmiş, nükleer kapasiteye dair dolaylı bir mesaj vermişti. Bu açıklama, İsrail’in “stratejik belirsizlik” doktriniyle örtüşüyor: Ne doğruluyor, ne de yalanlıyor.
Trump ve İsrail Aynı Noktada: İran Nükleer Silaha Çok Yakın
ABD Başkanı Donald Trump ise, kendi istihbarat raporlarına rağmen İran’ın nükleer silaha “çok yakın” olduğunu iddia ediyor. Bu söylem, İsrail’in “Yükselen Aslan Operasyonu”na doğrudan meşruiyet sağlamayı hedefliyor. Ancak uzmanlar, İsrail’in Dimona gibi tesislerinin şeffaf olmamasının bu eleştirileri sorgulanabilir hale getirdiğine dikkat çekiyor.