ACILI ANNE VE BABADAN CHP'Lİ VEKİLLERE KÖPEK TEPKİSİ
Komisyondaki görüşmeleri sabote etmek isteyen muhalefet milletvekilleri, akşamın ilerleyen saatlerinde, Ankara’da başıboş köpeklerin saldırısına uğrayan ve ölümden dönen 10 yaşındaki Tunahan Yılmaz’ın babası ile de tartıştı. Acılı baba Halil Yılmaz, teklife itiraz eden muhalefet milletvekillerine “Benim çocuğum diri diri yendi, 10 yıl tedavi görecek. Allah’a çocuğumu alsın diye yalvardım” diye seslendi. Baba Yılmaz’a, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat “Kes lan” ve “Çık dışarı”, Komisyon üyesi ve CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirken de “Kimsin sen” diye bağırdı. Muhalefet vekillerinin bulunduğu sıralardan “Çocukları alet etmeyin” diye bağırıldığı da duyuldu. Sinir krizi geçiren Yılmaz, görevliler tarafından sakinleştirilerek, komisyon salonundan dışarı çıkarıldı.
‘AVCILAR KULÜBÜ’ ÜYESİ
Öte yandan Tunahan Yılmaz’ın babasına bağırarak toplantıdan kovanlar arasında bulunan CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz’in “Sinop Avcılar Kulübü” üyesi olduğu ortaya çıkarken, bu durum sonrasında “Zevk için hayvan öldürenlerden hayvanseverlik dersi alıyoruz” eleştirileri yapıldı.
CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, 17 Temmuz 2024 Çarşamba günü TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda yapılan Hayvanları Koruma Kanununda değişiklik yapılmasına dair yasa tasarısı görüşmelerinde yaşanan olaylarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Tartışmalar ve Bağırışlar
Karadeniz, daha önceki komisyon toplantılarında olduğu gibi, fikirlerini özgürce paylaşmak ve ortak aklı işletmek amacıyla bir araya geldiklerini belirtti. Ancak görüşmeler sırasında yaşanan tartışmaların, yaşam ve ölüm arasında bir ayrışmaya dönüştüğünü ifade etti. Karadeniz, konuşmasını tamamlamak için söz istediği sırada komisyon masasından uzakta gerçekleşen bağırışlar nedeniyle konuşmasını sonlandırmak zorunda kaldığını belirtti.
İftira ve Provokasyon İddiaları
Karadeniz, konuşmasının içeriği ve sonrasında kendisine yönelik iftira ve hakaret içerikli saldırılara maruz kaldığını üzülerek izlediğini söyledi. Sosyal medya ve bazı basın mensuplarının kendisinin ağzından çıkmayan sözlerle ithamda bulunduğunu ve provokasyon yapıldığını belirtti.
Köpek Saldırıları ve Vicdan Vurgusu
Milletvekili Karadeniz, köpeklerin saldırısına uğrayarak ağır yaralanan küçük Tunahan’ın babasına ya da başka bir kişiye saygısızlık veya hakaret içeren herhangi bir cümle sarf etmediğini, komisyon tutanaklarında da bunun görülebileceğini vurguladı. Karadeniz, köpek saldırıları gibi toplum vicdanını derinden etkileyen meseleleri siyaset üstü tutmayı ilke edindiğini ve tarafına yapılan her türlü iftira ve hakareti kınadığını ifade etti.
Çözüm ve İrade Vurgusu
Karadeniz, köpek saldırılarına maruz kalan Tunahan ve benzer durumlardaki vatandaşların acılarını derinden hissettiğini belirterek, çözümün ölüm olmadığına ve insani kararlara ulaşabilecek irade ve güce sahip olduklarına inandığını söyledi.
Yargıya Başvuru
Milletvekili Karadeniz, konuşmalarının çarptırılarak provokasyon malzemesi yapılmasını yargıya havale ettiğini duyurarak, "Masum yavrumuz Tunahan’ın babasının ve benzer duruma maruz kalan vatandaşlarımızın acılarını en derinden hisseden şahsıma yapılan ağır ve hadsiz ithamları kabul etmiyor, bu konudaki iftiraları yargıya havale ediyorum," dedi.
Topluma Saygı ve Duyarlılık Çağrısı
Barış Karadeniz, toplumun bu tür hassas konularda daha duyarlı ve saygılı olması gerektiğini belirterek, çözüm odaklı ve insani yaklaşımlar geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. "Toplum olarak, insani değerleri koruyarak çözüm üretmeli ve vicdanımızı rahatlatacak kararlar almalıyız," dedi.
Değerli Kamuoyuna saygıyla;
17.07.2024 Çarşamba tarihinde üyesi olduğum TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonunda, 2/2275 esas numaralı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanununun görüşmesinde, bundan önceki komisyonlarda olduğu gibi fikirlerimizi özgürce paylaşmak ve ortak aklı işletmek adına bir araya geldik. Ama maalesef yaşam ile ölüm arasında ayrıştığımız bir tartışma gerçekleştirdik.
Görüşmeler devam ederken ve konuşmamı tamamlamak için söz isterken konuşmacı olarak oturduğum komisyon masasından uzakta gerçekleşen bağırışlar ile konuşmamı sonlandırmak zorunda kaldım. Henüz tepkinin sebebini ve bağırışların nereden geldiğini sorgularken çeşitli sosyal hesaplarından ve sözde basın mensupları tarafından şahsımın ağzından çıkmayan sözlerle ithama maruz kaldığımı ve yine şahsım üzerinden provokasyon yapılmasını üzülerek izledim.
Her şeyden önce toplum vicdanını derinden etkileyen tüm meseleleri siyaset üzerinde tutmayı ilke edinen bir insan olarak tarafıma yapılan her türlü iftira ve hakaret içerikli saldırıyı kınıyorum. Konuşmamın içeriğinde ve sonrasında ne köpeklerin saldırısına uğrayarak ağır yaralanan Tunahan’ın babasına, ne de başka kimsenin şahsına hiçbir şekilde saygısızlık ve hakaret içeren cümle sarfetmediğim komisyon tutanaklarında mevcuttur.
Hangi vicdan köpeklerin saldırısına uğrayarak ağır yaralanan küçük yavrumuz Tunahan’ın ve vatandaşlarımızın hayati saldırıya maruz kalmasını görmezden gelebilir ya da hangi vicdan sahipsiz bir sokak hayvanı olduğu için öldürülmesine göz yumabilir. Öldürmeye karar vermek bir vebaldir. Toplum olarak en önemlisi de insan olarak tek çözümü ölüm olmayan ve bir yaşamın sona erdirilmesi vebali altında ezilmeyen kararlara, çözüm üretebilecek iradeye ve güce sahip olduğumuza inanıyorum.
Masum yavrumuz Tunahan’ın babasının ve maalesef benzer duruma maruz kalan tüm vatandaşlarımızın insani olarak acılarını en derinden hisseden şahsıma yapılan ağır ve hadsiz ithamları kabul etmiyor, böylesine hassas konuşmamız ve çözüme kavuşturmamız gereken konulardaki görüşlerimin çarptırılarak, hatta tam tabiri ile iftira atılarak provokasyon malzemesi yapılmasını yargıya havale ettiğimi duyuruyorum. Saygılarımla.