Kur’an’dan Başlayan Fetih Bilinci
Basın açıklamasında, fetih şuurunun kaynağının Kur’an-ı Kerim olduğuna dikkat çekildi. "Fatiha Suresi'nin 'açmak' anlamındaki kökünden gelen 'fetih', kalplerin ve şehirlerin İslam’a açılmasıdır" denilen metinde, fethin yalnızca askeri bir eylem değil, bir hayat nizamını hâkim kılma mücadelesi olduğu ifade edildi.
İslam Tarihinden İlhamla: Mekke, Medine, Kudüs, İstanbul
AGD’nin açıklamasında, Hz. Peygamber’in Mekke’de başlattığı davetin Medine’ye, oradan Kudüs’e ve nihayet İstanbul’a uzanan büyük fetih hareketine dönüştüğü aktarıldı. "Her yeni fetih, inanç, hazırlık, sadakat ve adanmışlık gerektirir" vurgusu yapılırken, fetihlerin her zaman zulme karşı hakikatin zaferi olduğunun altı çizildi.
İstanbul’un Fethi: Nebevi Bir Hedefin Gerçekleşmesi
AGD, İstanbul’un Fethi’ni yalnızca Osmanlı’nın değil, ümmetin büyük hedefi olarak değerlendirdi. “İstanbul mutlaka fethedilecektir” hadis-i şerifine atıfta bulunulan açıklamada, bu müjdenin Ebu Eyyub el-Ensari’den Sultan Mehmed’e uzanan bir sevdayla gerçekleştiği belirtildi.

Yeni Fetihlere Hazırlık Mesajı: Üç Şart Vurgusu
AGD, açıklamasında bugünün Müslümanlarına da seslenerek yeni fetihlere layık bir nesil olunması gerektiğini ifade etti. Bu doğrultuda üç temel şart sıralandı: Sarsılmaz bir inançla hazırlık, sadakatli bir komutana bağlılık ve adanmış bir ordu. “Zafer inananlarındır ve zafer yakındır” ifadeleriyle açıklama sonlandırıldı.
“Aksa Tufanı Bir Uyarıdır”
Son olarak açıklamada Gazze merkezli gelişmelere de gönderme yapılarak, Aksa Tufanı’nın modern çağda da fetih ruhunun canlı tutulabileceğini gösterdiği belirtildi. “Zalimlerden hesap sorulacak, mazlumlar kurtulacaktır. Bunun için mücadeleye hazır olmalıyız” mesajı verildi.
HABER // AHMET CEKİN