Anasayfa
  • Ara
  • DÜNYA
  • GÜNDEM
  • SİYASET
  • EĞİTİM
  • SAĞLIK
  • OTOMOBİL
  • MEDYA
  • EKONOMİ
  • EMLAK
  • İSLAM
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • ACI GERCEKLER TÜRKİYE BİYOGRAFİ AİLE ve YAŞAM BELEDİYELER RÖPORTAJ YEMEK
  • Ara
Küçükçekmece'de Vatandaşlar Tedirgin:
Küçükçekmece'de Vatandaşlar Tedirgin: "Bu Sokaktan Geçemiyoruz!"
Kızılay Genel Sekreterinden Küçükçekmece Şubesi'ne Övgü:
Kızılay Genel Sekreterinden Küçükçekmece Şubesi'ne Övgü: "Tüm Türkiye'ye Örnek Oluyor"
Başbağlar Şehitlerini Anma Programı İçin Güvenlik ve Hazırlık Toplantısı Yapıldı
Başbağlar Şehitlerini Anma Programı İçin Güvenlik ve Hazırlık Toplantısı Yapıldı
Bayburt Kızılay Gönüllülerinden Arama Kurtarma Ekiplerine Destek: Soğuk Havada Sıcak İkramlarla Moral Verdiler
Bayburt Kızılay Gönüllülerinden Arama Kurtarma Ekiplerine Destek: Soğuk Havada Sıcak İkramlarla Moral Verdiler
Netanyahu’nun Oğlu İsmini Değiştirip İngiltere’ye Gitti: “Müslümanların Arasında O İsimle Yaşanmaz”
Netanyahu’nun Oğlu İsmini Değiştirip İngiltere’ye Gitti: “Müslümanların Arasında O İsimle Yaşanmaz”
ABD’den Kritik Geri Adım: Ukrayna’ya Mühimmat Sevkiyatı Durduruldu
ABD’den Kritik Geri Adım: Ukrayna’ya Mühimmat Sevkiyatı Durduruldu
Eski Rus Savunma Bakan Yardımcısı İvanov’a Yolsuzluktan 13 Yıl Hapis
Eski Rus Savunma Bakan Yardımcısı İvanov’a Yolsuzluktan 13 Yıl Hapis
Kuzey Kore’de Bir İlk: Kalma Yarımadası’nda Dev Turizm Kompleksi Açıldı
Kuzey Kore’de Bir İlk: Kalma Yarımadası’nda Dev Turizm Kompleksi Açıldı
Hamas’tan Ebu Şebab’a Teslim Çağrısı: “10 Gün Süren Var”
Hamas’tan Ebu Şebab’a Teslim Çağrısı: “10 Gün Süren Var”
Pakistan’da Hükümet Yetkilisini Hedef Alan Bombalı Saldırı: 5 Ölü, 11 Yaralı
Pakistan’da Hükümet Yetkilisini Hedef Alan Bombalı Saldırı: 5 Ölü, 11 Yaralı
İkinci El Araçta “6 Ay – 6 Bin Km” Kuralı Yeniden Uzatıldı
İkinci El Araçta “6 Ay – 6 Bin Km” Kuralı Yeniden Uzatıldı
KÜDEF'te Büyük Buluşma: STK'lar Güç Birliği İçin El Ele
KÜDEF'te Büyük Buluşma: STK'lar Güç Birliği İçin El Ele
  1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. Kadın ve Erkek Narsisizmi Farklı Şekillerde Tezahür Ediyor
SAĞLIK
Yayınlanma: 24 Eylül 2024 - 11:33

Kadın ve Erkek Narsisizmi Farklı Şekillerde Tezahür Ediyor

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, narsisizm konusuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Narsisizmin "özseverlik" olarak tanımlanabileceğini belirten Prof. Dr. Tarhan, bu kişilik bozukluğunun temelinde insanların sürekli övgüyle beslenme isteğinin yattığını ifade etti.

SAĞLIK
24 Eylül 2024 - 11:33
TAKİP ETTAKİP ET
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Kadın ve Erkek Narsisizmi Farklı Şekillerde Tezahür Ediyor
‘Özseverlik’ teriminin, narsisizmi güzel bir şekilde özetlediğini dile getiren Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Hep övgüyle beslenirler. Devamlı insanlar onu övsün isterler. Birisi eleştirdiği zaman onu düşman gibi görürler. Hayatlarına ve yaşam felsefelerine baktığımızda, sınırsız başarı, güç, zeka ve üstünlüğe sahip olmakla birlikte, kendilerine hayran olunmasını arzulayan bir yapıları vardır.” dedi.

Erkeklerde ve kadınlardaki narsisizmin tezahür şekillerinin farklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Erkeklerde narsisizm, genellikle ekonomik güç ve fiziksel üstünlükle bağlantılıdır. Kadınlardaki narsisizm ise daha çok kendini sergilemeye yönelik bir eğilim gösterir. Kadın, kendini sergileyerek, dış görünümüyle ilgi çekip başkalarından aldığı övgülerle narsistik tatmin sağlar.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, narsistik kişilik bozukluğu konusunu ele aldı.

‘Özseverlik’ terimi, narsisizmi güzel bir şekilde özetler

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, narsistik kişilik bozukluğunu tanımlamadan önce narsisizm kavramını doğru anlamak gerektiğini, mitolojiye göre, Narsisizmin, çok yakışıklı bir genç olan Narcissus'tan geldiğini ifade ederek, “Kendini o kadar beğenmiştir ki, diğer tüm genç kızlar ona hayran kalırken, o kimseyi beğenmez ve kendini üstün görür. Bir gün su kenarında kendi yansımasına bakar, saatlerce kendini seyreder ve sonunda bu hayranlık yüzünden suya düşerek ölür. Ölümünden sonra ise o yerde nergis çiçeği çıkar. Bu mitolojik hikayeden esinlenerek 19. yüzyılın başlarında narsisizm terimi psikoloji literatürüne girmiştir. Narsisizm, kişinin kendine aşırı hayran olması, kendini diğer insanlardan üstün görmesi ve büyüklenme duygularını barındırması olarak tanımlanır. ‘Özseverlik’ terimi, narsisizmi güzel bir şekilde özetler; kendini sevmek ve beğenmek anlamında. Ancak narsistik kişilerde bu kendini sevmenin ötesinde, diğer insanlara göre üstün, özel ve önemli olma duygusu da vardır. Ayrıca, bu kişilerde empati yoksunluğu da yaygındır; başkalarının duygularını ve haklarını anlayıp onlara saygı gösteremezler.” dedi.

Kendi yetenek ve başarılarını abartırlar, dünyanın merkezindeymiş gibi yaşarlar…

“Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, sanki dünyanın merkezi kendileriymiş gibi bir hayal dünyasında yaşarlar. Hem hayallerinde hem de davranışlarında bu tutumları sürekli olarak kendini gösterir.” diyen Prof. Dr. Tarhan, bu kişilerin kendi başarılarını ve yeteneklerini abartma eğiliminde olduklarını ve bir narsistik kişinin konuyu sürekli olarak kendi başarılarına ve yeteneklerine getireceğini, bunu orantısız bir şekilde abartarak ve birkaç kat daha büyüterek anlatacağını söyledi.

Övgüyle beslenirler…

Prof. Dr. Tarhan, “Hep övgüyle beslenirler. Devamlı insanlar onu övsün isterler. Birisi eleştirdiği zaman onu düşman gibi görürler. Hayatlarına ve yaşam felsefelerine baktığımızda, sınırsız başarı, güç, zeka ve üstünlüğe sahip olmakla birlikte, kendilerine hayran olunmasını arzulayan bir yapıları vardır. Dış görünüşe büyük önem verdikleri için herkesin onlara hayran olmasını isterler. Örneğin, hiç kimsede olmayan bir tablo ya da büyük paralar yatırarak yalnızca kendilerinde bulunan nadir çiçekleri satın alırlar. Yani, yalnızca kendisinde olan bir şeyle parmakla gösterilmekten büyük haz alır ve bundan keyif duyarlar.” diye konuştu.

Ego tatmini varsa ‘Liderlik hastalığı’ da var!

Kendi kendilerine hayranlık duyan bu kişilerin duyguyla ve alkışla beslendiklerini de kaydeden Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Kendilerini özel ve eşi benzeri bulunmaz gördükleri için üstün olduklarını düşünür ve hep ön planda olmak isterler. Lider olmak, öne çıkmak ve alkışlanmak onlar için önemlidir. Eğer bir kişi liderliği kendi egosunu tatmin etmek için yapıyorsa, bu bir tür ‘liderlik hastalığı’ olarak adlandırılabilir. Ancak liderlik, kişinin kendisini aşan bir hedef veya ideal için yapılıyorsa, bu narsistik olmayan bir liderliktir. Narsistik liderlik, bir kişinin yönetici olmayı sadece kendi egosunu tatmin etmek için istediğinde ortaya çıkar; bu kişi, yüksek bir ideal ya da kurumsal bir hedef için değil, benmerkezci duygularını tatmin etmek için liderliği arzuluyorsa narsistlik yönü ön plana çıkar. Ayrıca, bu kişiler beğenilme arzusuyla hak duygusunu kendilerine yönelik olarak şekillendirirler ve kayırmacılık yaparlar. Nepotizm olarak bilinen bu durum, onlara hizmet edenlere tüm imkanları sunma eğilimiyle ortaya çıkar, ancak kendilerine itaat etmeyenleri düşman olarak görme eğilimindedirler.” şeklinde konuştu.

Kendilerine itaat etmeyenleri aşağılayarak gücüyle yok etmeye çalışırlar!

Narsistik kişilerin, sevdikleri ve kendilerine itaat eden kişilere her şeyi verdiklerini de anlatan Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Hatta bu kişilere menfaat olmadan bile ellerindeki imkanları sunarlar. Kendi çıkarları için başkalarını mükemmel bir şekilde manipüle ederler. Her masada farklı konuşur, şartlar değiştiğinde hemen fikir değiştirirler. Gücü elinde tutabilmek için zekayı, güzelliği, imkanları ve sevgiyi kullanır, gerektiğinde mütevazı ya da samimi bir rol bile oynayabilirler. Samimiyet rolünü ustalıkla oynarlar ve beden dilini etkileyici bir şekilde kullanarak insanları manipüle ederler. Bu davranışları gözlemlediğinizde, son derece değişken olduklarını fark edersiniz. Narsistik özellikleri olan kişiler insanları kısa vadede etkiler, ancak orta ve uzun vadede güven kaybeder ve toplum tarafından dışlanırlar. Bu kişiler empatiden yoksundur, başkalarının duygularını ve ihtiyaçlarını anlayamazlar, acı çeken insanlara karşı duyarsızdırlar. Özür dilediklerinde bile bu genellikle samimi bir özür değil, bir rolün parçasıdır. Hedeflerine ulaşmak için her türlü rolü oynarlar ve oldukça kıskançtırlar. Ya başkalarını kıskanırlar ya da herkesin onları kıskandığını düşünürler. Ayrıca, kendilerine itaat etmeyenlere karşı büyük bir saygısızlık gösterir, onları aşağılayarak gücüyle yok etmeye çalışırlar.”

Narsistik kişilik ile narsistik davranışları birbirine karıştırmamak gerekir

Bu özellikler nedeniyle, birçok psikoloji ekolü bu durumu ‘patolojik narsisizm’ olarak tanımladığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Çağdaş psikanalizin temsilcilerinden Otto Kernberg, patolojik ve olgunlaşmamış narsisizm olarak adlandırırken, ünlü psikologlardan Heinz Kohut ise bu kişileri ‘trajik insan’ olarak tanımlar. Trajik, felaket ya da habis insanlar olarak görülen bu kişiler, tıpkı bir kanser hücresi gibi hareket ederler. Kanser hücresi, habis bir hücredir; kendi çıkarı için tüm dokuları yok ederek büyür. Aynı şekilde, bu tarz insanlar da ailede ya da çevrelerinde güç sahibi olduklarında, etraflarındaki herkesi kontrol altına alır ve köleleştirirler. Ekonomik gücü ellerinde bulundurduklarında, aile üyeleri onlara itaat eder, ancak çocuklar bu kişilere karşı derin bir düşmanlık besleyebilirler. Bu, babaya ya da anneye karşı bir isyana, evden kaçmaya, madde kullanımına ya da suç işlemeye kadar varabilir. Genellikle kibirli olarak bilinen bu tipler, halk arasında da narsistik kişiler olarak tanınır. Ancak narsistik kişilik ile narsistik davranışları birbirine karıştırmamak gerekir. Hepimiz zaman zaman hayatımızın bir döneminde narsistik davranışlar sergileyebiliriz. Ancak önemli olan, bir dostun samimi eleştirisiyle bu davranışların farkına varıp onları değiştirebilmektir.” diye konuştu.

Narsisizm duygusu temel bir dürtü olarak çocukta doğuştan bulunuyor

Narsisizm duygusunun, temel bir dürtü olarak çocukta doğuştan bulunduğunu ve doğal bir duygu olarak kabul edildiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Çocuk, kendini dünyanın merkezi olarak görür ve sevgi yatırımını kendi egosuna, yani kendilik duygusuna yapar. Ancak çocuk büyüdükçe, sevgi yatırımını önce annesine, babasına, kardeşlerine, sonra oyuncaklarına, çevresine ve okuluna yapmaya başlar. Daha da büyüdükçe kimliğine, ülkesine, vatanına ve en nihayetinde yaratılışa, insanlığa ve yaratıcıya karşı sevgi yatırımında bulunur. Bu şekilde, kişi olgunlaştıkça sevgi yatırımı genişler ve olgunlaşmış bir birey haline gelir.” dedi.

Narsistik kişilik bozukluğu, bazen ‘psikolojik ölüm’ olarak adlandırılıyor

Freud’un, şizofreniyi "sekonder narsisizm" olarak adlandırdığını ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Sekonder narsisizmde, kişi narsistik yatırımını tekrar kendine yapar. Şizofreniden sonra birey, kendi dünyasında izole bir şekilde yaşamaya başlar. Kendi içinde savaşlar çıkarır, yağmurlar yağdırır ve dış dünyaya ilgisiz hale gelir. Ayrı bir gerçeklik içinde yaşayan bu kişi, sadece böyle bir psikotik savunma mekanizması ile ayakta kalabilir. Aksi halde ruhsal olarak tamamen parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Bu yüzden narsistik kişilik bozukluğu, bazen ‘psikolojik ölüm’ olarak adlandırılır. Kişi, psikolojik olarak insanlıktan uzaklaşmış, adeta ruhsal olarak ölmüş kabul edilir. Eğer bu tür kişilere toplum sınır koymazsa, ‘hayır’ demezse, bu kişiler sahip oldukları güç ve imkanla, aile ve şirketleri parçalayabilirler. Narsistik bireyler, boşanmaların en büyük sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkar. Bu durum hem erkekler hem de kadınlar için geçerlidir. Örneğin, erkeklerin narsisizmi, ekonomik güçlerini kullanarak karşı tarafı ezme şeklinde kendini gösterir. Kadınlardaki narsisizm ise genellikle fiziksel görünümlerine yapılan narsistik yatırımla ortaya çıkar. Kadınlar, fiziksel görünümlerine aşırı önem verip baştan çıkarıcı kıyafetlerle dikkat çekebilir. Bu, cinsel narsisizmin bir türüdür. Libidosu bedenine yöneliktir ve örneğin, vücudunda bir sivilce çıktığında büyük bir depresyona girebilir.” şeklinde konuştu.

Erkeklerde ve kadınlardaki narsisizmin tezahür şekilleri farklı…

Erkeklerde ve kadınlardaki narsisizmin tezahür şekillerinin farklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Erkeklerde narsisizm, genellikle ekonomik güç ve fiziksel üstünlükle bağlantılıdır. Tarih boyunca erkekler, sahip oldukları bu güçleri kullanarak narsisizmin bir sonucu olarak kadına karşı şiddeti artırmış ve aile içi problemlere sebebiyet vermişlerdir. Kadınlardaki narsisizm ise daha çok kendini sergilemeye yönelik bir eğilim gösterir. Kadın, kendini sergileyerek, dış görünümüyle ilgi çekip başkalarından aldığı övgülerle narsistik tatmin sağlar. Erkek ise güç gösterisi yaparak, bağırıp çağırarak bu tatmini elde eder. Her iki durumda da narsistik tatmin söz konusudur. Kadın kendini sergiledikçe, erkek ise gücünü kullandıkça narsisizm tatmin edilir. Bu iki farklı ifade biçimi, narsisizmin abartılı formlarını ortaya koyar. Hepimizde belli bir dereceye kadar narsistik eğilimler olabilir, ancak bu eğilimleri sürekli kontrol altında tutmamız gerekir. Kontrol edemediğimiz ve abartıya kaçtığımız zaman narsisizm kendini gösterir. Narsisizm, bir nevi nükleer enerji gibidir; doğru şekilde kontrol edildiğinde yaşam enerjisi sağlar, ancak kontrol edilmediğinde patlayarak ilişkileri bozar ve kişiyi yalnızlığa iter. Bu nedenle narsisizm, yok edilemez bir enerjidir, fakat yönetilmesi gerekir.” dedi.

Narsisizm benlik bilincinden kaynaklanıyor

İnsanın narsisizminin, benlik bilincinden kaynaklandığına işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden biri, benlik bilincine sahip olmasıdır. Örneğin, bir kedide, köpekte ya da maymunda ‘Ben kimim?’, ‘Niçin varım?’, ‘Diğer canlılardan farkım nedir?’ gibi sorular soran bir bilinç yoktur. Medeniyet kurma, sosyal ilişkiler oluşturma, sanat, edebiyat, müzik, felsefe ve din yaratma gibi faaliyetler yalnızca insana özgüdür. İnsanın psikolojik ihtiyaçları sonsuzdur, ancak gücü sınırlıdır. İhtiyaçlarının sonsuz, gücünün ise sınırlı olması, insanı bu sınırlı gücünü abartarak ihtiyaçlarına ulaşma çabasına itebilir.” diye konuştu.

“Hepimizin narsistik ihtiyaçları vardır. Burada önemli olan, bu ihtiyaçların nasıl karşılandığıdır”

Narsisizmin teorilerinden birinin, kişinin narsistik ihtiyaçlarını karşılama biçimiyle ilgili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Hepimizin narsistik ihtiyaçları vardır. Burada önemli olan, bu ihtiyaçların nasıl karşılandığıdır. Narsistik ihtiyaçlar, bir kişinin kendini değerli ve önemli hissetmesi, kendine saygı duyması, toplumda iyi bir konuma sahip olması, evrendeki yerini doğru anlaması ve kabullenmesiyle ilişkilidir. Ancak benlik algısı ile benlik değeri farklı şeylerdir. Eğer bir kişinin benlik algısı aşırı yüksekse, yani kendini üstün ve önemli görüyorsa, fakat benlik değeri düşükse, bu iki durum arasındaki fark, yani ‘narsistik makas’ açılır. Bu durumda kişi kendini olduğundan daha büyük görmeye başlar ve narsistik bir kişilik yapısına bürünür. Öte yandan, kişi kendini artılarıyla ve eksileriyle olduğu gibi görebiliyor, öz eleştiri yapabiliyor, içsel sorgulama ve keşif yolculuğuna çıkabiliyorsa, bu durumda narsisizmini kontrol edebiliyor demektir ve bu kişi narsist olmaz.” dedi.

Narsistik ihtiyaçlarımızı doğru şekilde yönetmemiz gerekiyor

İçimizdeki ilkel ve vahşi duygularımızı, narsistik ihtiyaçlarımızı doğru şekilde yönetmemiz gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Bu ihtiyaçları sahte alkışlarla ya da yanıltıcı yollarla değil, emek vererek, çalışarak ve elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanarak karşılamalıyız. Narsistik ihtiyaçlar doğaldır, ancak bu süreçte kendine güvenle, kendini beğenme arasındaki farkı bilmek önemlidir. Kendini beğenmek (özbeğeni), narsisizmdir; kusurları yok saymak, kendini abartılı şekilde övmektir. Oysa özgüven, kişinin hem olumlu hem de olumsuz yönlerini görebilmesi, olumsuz yanlarını düzeltmeye çalışırken olumlu yönlerine odaklanarak bir hayat felsefesi oluşturabilmesidir. Bunu yapabilen bir insan, narsisizmini yönetebiliyor demektir. Narsisizm, içimizdeki vahşi bir at gibidir. Bu vahşi atı terbiye edebilirsek bizi hedefimize götürür. Ancak terbiye edemezsek, vahşi at kontrolü ele alır ve bizi istediği yere sürükler. Bu nedenle, içimizdeki narsistik enerjiye ‘ben patronum’ diyebilmek, kendi ben bilincimizi bu enerjiyi yönetmek için kullanmamız gerekir. İlginçtir ki, ‘siyaset’ kelimesi ‘seyis’ kökünden gelir. Seyis, vahşi bir atı terbiye eden kişidir. Siyaset de ister ekonomik ister sosyal olsun, kişinin kendini yönetme becerisini ifade eder. Örneğin, bir babanın ailesini yönetmesi de bir politikadır; aileyle, şirketle ya da sosyal hayatla ilgili bir strateji üretmeyi içerir. İnsan, bu inisiyatifi doğru kullanarak hedeflerine ulaşır.”

Bir kişi yalana başvuruyorsa, bu kişi kötücül bir narsisttir

“Bir kişinin narsistik yönlerini en iyi eğiten şey, hedeflerinin olmasıdır.” diyen Prof. Dr. Tarhan, “Ego ideali dediğimiz bu hedeflere ulaşırken, iyicil yolları seçmek, kötücül yolları ise reddetmek önemlidir. Mesela, bir kişi yalana başvuruyorsa, bu kişi kötücül bir narsisttir. Ancak yalanı ve kötülüğü elinin tersiyle itebiliyorsa, bu kişi narsistik eğilimlerini kontrol edebiliyor demektir.” diye konuştu.

İçimizdeki ilkel ve vahşi duyguları yönetme becerisi, dayanıklılık, sosyal ve duygusal becerilerin geliştirilmesinin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, “Ancak günümüzde kapitalist sistem, narsisizmi besliyor. Narsistik bireyler, kendilerini çırpınarak ve parçalayarak çalışır, üretir ve ekonomiye katkıda bulunur. Küresel sistem tüketimi yüceltir ve sorumsuz, sınırsız bir üretim ve tüketime dayanır.” dedi.

Batı dünyasında narsisizm üzerine yapılan sorgulamaların arttığını ve okullarda mindfulness gibi dersler verilmeye başlandığını da anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Narsisizmi düzeltmek için eğitim sürecine ilkokuldan başlamak önemlidir. Çocuklara bencillikten ziyade kendini eğitme ve özdisiplin öğretilmelidir. Gençler, ilk zaferlerini kendilerine karşı kazanmalı ve kendilerini eğitme konusunda başarılı olmalıdır.” şeklinde sözlerini tamamladı.

# Kadın ve Erkek Narsisizmi Farklı Şekillerde Tezahür Ediyor# prof. dr. nevzat tarhan
Reklam
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Göz Bozukluğu Baş Dönmesine Yol Açar mı?
Göz Bozukluğu Baş Dönmesine Yol Açar mı?
Göz Yanması Göz Hastalıklarının İlk Sinyali Olabilir
Göz Yanması Göz Hastalıklarının İlk Sinyali Olabilir
Ağız ve Diş Sağlığında Dijital Devrim: Radyografiyle Erken Teşhis ve Etkin Tedavi Mümkün
Ağız ve Diş Sağlığında Dijital Devrim: Radyografiyle Erken Teşhis ve Etkin Tedavi Mümkün
Kontrolsüz Bitki Çayı Tüketimine “Dur” Deniyor: Sağlık Bakanlığı’ndan Eczane Hamlesi
Kontrolsüz Bitki Çayı Tüketimine “Dur” Deniyor: Sağlık Bakanlığı’ndan Eczane Hamlesi
Çok Okunan Haberler
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek İçin Ortak Hedefler Belirlendi
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek...
Diyanet-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Yaşar Çıntımar’dan Leman Dergisi Skandalına Sert Tepki
Diyanet-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Yaşar Çıntımar’dan...
Mahmut Arıkan'dan Leman Dergisi'ne Sert Tepki:
Mahmut Arıkan'dan Leman Dergisi'ne Sert Tepki: "Mizah Değil, İslam'a...
İslami Değerlere Yönelik Saldırılara Karşı HÜDA PAR’dan Yasal Hamle:
İslami Değerlere Yönelik Saldırılara Karşı HÜDA PAR’dan Yasal...
Sözde mizah dergisi Leman’ın son sayısındaki skandal karikatür ve çizeri Doğan Pehlevan’a tepkiler büyüyor
Sözde mizah dergisi Leman’ın son sayısındaki skandal karikatür...
Özgür Özel'in Erdoğan Hakkındaki Hadsiz İfadeleri Siyasette Gerginliği Tırmandırdı
Özgür Özel'in Erdoğan Hakkındaki Hadsiz İfadeleri Siyasette Gerginliği...
1447 Hicri Yıl Başladı: Yaşar Çintimar’dan Derin Anlamlı Yeni Yıl Mesajı
1447 Hicri Yıl Başladı: Yaşar Çintimar’dan Derin Anlamlı Yeni...
Tepkiler Yükseliyor: Leman’ın Karikatürüne Karşı Türkiye Tek Yürek
Tepkiler Yükseliyor: Leman’ın Karikatürüne Karşı Türkiye Tek...
Leman'ın Skandal Karikatürüne Tuba Köksal'dan Tepki:
Leman'ın Skandal Karikatürüne Tuba Köksal'dan Tepki: "Bu Saldırıyı...
Bİ İnsan Derneği: “Kutsallarımıza Yapılan Bu Saldırıyı Şiddetle Kınıyoruz”
Bİ İnsan Derneği: “Kutsallarımıza Yapılan Bu Saldırıyı Şiddetle...
Erdal Sadri Hoca'dan Sert Tepki:
Erdal Sadri Hoca'dan Sert Tepki: "Peygamberimize Yapılan Hakaret Bu Milletin...
İlginizi Çekebilir
Göz Bozukluğu Baş Dönmesine Yol Açar mı?
Göz Bozukluğu Baş Dönmesine Yol Açar mı?
Göz Yanması Göz Hastalıklarının İlk Sinyali Olabilir
Göz Yanması Göz Hastalıklarının İlk Sinyali Olabilir
Ağız ve Diş Sağlığında Dijital Devrim: Radyografiyle Erken Teşhis ve Etkin Tedavi Mümkün
Ağız ve Diş Sağlığında Dijital Devrim: Radyografiyle Erken Teşhis...
Kontrolsüz Bitki Çayı Tüketimine “Dur” Deniyor: Sağlık Bakanlığı’ndan Eczane Hamlesi
Kontrolsüz Bitki Çayı Tüketimine “Dur” Deniyor: Sağlık Bakanlığı’ndan...
Kalp krizi değil, ‘Kırık Kalp Sendromu’!
Kalp krizi değil, ‘Kırık Kalp Sendromu’!
Sessiz kalp krizinin 7 belirtisi
Sessiz kalp krizinin 7 belirtisi
Yaz Aylarında Varis Şikayetleri Artıyor! İşte Uzmanlardan 10 Önemli Öneri
Yaz Aylarında Varis Şikayetleri Artıyor! İşte Uzmanlardan 10 Önemli...
Ateş Otu bitkisi, Afrika eriği ile prostat sorununa destek
Ateş Otu bitkisi, Afrika eriği ile prostat sorununa destek
Gülüşlere Doğal Dokunuş: Zirkonyum Kaplama
Gülüşlere Doğal Dokunuş: Zirkonyum Kaplama
Eşsiz Karadeniz lezzetleri Yediden Restaurant'ta
Eşsiz Karadeniz lezzetleri Yediden Restaurant'ta

Ana Sayfa
DÜNYA
GÜNDEM
SİYASET
EĞİTİM
SAĞLIK
OTOMOBİL
MEDYA
EKONOMİ
EMLAK
İSLAM
SPOR
MAGAZİN
TEKNOLOJİ
KÜLTÜR-SANAT
ACI GERCEKLER
TÜRKİYE
BİYOGRAFİ
AİLE ve YAŞAM
BELEDİYELER
RÖPORTAJ
YEMEK
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Karikatürler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Sitene Ekle
  • Rss
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

hicrethaber com Sitemizde bulunan yazı , Video, Fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

www.ibrshop.com

Yazılım: Tumeva Bilişim