Eğitim yalnızca okul duvarları arasında gerçekleşmez; bir çocuğun davranışı, karakteri ve toplumsal sorumluluğu öncelikle ailede şekillenir. Ancak son günlerde İstanbul Başakşehir’de yaşanan bir olay, hem öğrenci hem de veli kaynaklı sorunların tüm faturasının okul yönetimi ve öğretmenlere kesilmeye çalışıldığını gözler önüne serdi. Öğrenci velisinin ve öğrencinin davranışlarından doğan problemler karşısında okulun aldığı idari kararlar, bu kişilerin karalama ve iftira kampanyalarıyla gölgelenmeye çalışılıyor.
Eğitim Kurumlarında Huzursuzluğa Sebep Olan Öğretmen Tartışması Büyüyor
Son dönemde Başakşehir de bir okulda yaşanan olaylar, eğitim camiasında ciddi huzursuzluklara neden oldu. Öğrenci ve veli davranışlarını sert şekilde eleştiren, bu eleştirileri kamuoyuna taşıyan bir öğretmenin tutumu ve geçmişi, tartışmaların merkezine oturdu.İddiaya göre, daha önce Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevki yapılan öğretmenin, 2019 yılında kaymakamlık talebiyle psikolojik değerlendirmeye gönderildiği öğrenildi. Aynı öğretmenin çocuğu, arkadaşına yönelik uygunsuz bir davranış nedeniyle İmam Hatip Lisesi'nden uzaklaştırılırken, diğer oğlu da ilkokulda arkadaşlarına karşı sergilediği küfürlü, saldırgan tutumlar ve rahatsız edici davranışlar sebebiyle okul değişikliğine tabi tutuldu.İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kararıyla gerçekleşen bu okul değişikliği, velinin başvurusu üzerine idare mahkemesince geçici olarak durduruldu. Ancak karar, henüz esastan görüşülmeden verilmişti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün, hukuki süreci istinafa taşıması gerekirken bu adımın atılmaması ise ayrıca eleştiri konusu oldu.Okulun rehberlik servisi, öğrencinin pedagojik sebeplerle eski sınıfına dönmesinin uygun olmayacağını belirterek farklı bir sınıfa yerleştirilmesini önerdi. Bu kararın ardından, ilgili veli ve öğretmenin, okul yönetimi ve öğretmenlere karşı asılsız iddialar, iftiralar ve karalama kampanyası yürüttüğü öne sürülüyor. Eğitimciler, bu durumun okul içinde ciddi anlamda huzursuzluk yarattığını ifade ediyor.Aynı öğretmenin, daha önce görev yaptığı okulda cuma namazı sonrası derslere girmediği, bayrak törenlerine katılmadığı ve hatta kendi çocuğu tarafından “Benim babam sorunlu” şeklinde tanımlandığı bildiriliyor. Ayrıca bölgedeki çok sayıda müfettişle yargı sürecine girdiği, eğitim camiasında “sorunlu personel” olarak anıldığı iddialar arasında.Kendisini “muhafazakâr” olarak tanımlayan bu öğretmenin, geçmişte imam hatip liselerinde görev yapan bazı öğretmenleri asılsız suçlamalarla kamuoyuna hedef göstermesi de dikkat çekiyor. Mevcut okulunda dahi, bazı velilerin çocuklarını başka sınıflara aldırmak için yoğun çaba gösterdiği, okul müdürünün ise “Bana bulaşmadan gitmesini diliyorum” şeklinde yaklaştığı ifade ediliyor.Tüm bu gelişmeler, “Bir öğretmen, veli ve öğrencilerin davranışlarını eleştirdiği için mi cezalandırılıyor, yoksa bizzat kendisi mi okul huzurunu tehdit ediyor?” sorusunu gündeme getiriyor. Eğitim kurumlarında sağlıklı bir ortamın tesisi için ilgili kurumların bu tür olayları hassasiyetle değerlendirmesi bekleniyor.