Doğan Bekin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, ABD Başkanı Joe Biden'dan aldığı onayı alarak Filistinlilere karşı “topyekûn bir katliam” politikasını izlediğini belirtti. Bekin, bu durumun Filistin'in kendi topraklarını savunma kararlılığında olduğunu daha da artırdığını ifade etti. “Filistin Gazze'deki destansı direnişi, özgürlük mücadelesinde önemli bir kilometre taşı olmuştur. Ancak ne yazık ki, Müslüman ülkeler arasında birlik yerine bölünme politikalarını genişletmekte ve bu da işgalcilerin elini güçlendirmektedir” dedi.
Siyonist Netanyahu, George Orwell tarafından ortaya konulan Büyük Birader (Big Brother)
distopyasının günümüzdeki figürü niteliğindeki ABD Başkanı Joe Biden’dan aldığı büyük
destekle, sivil özgürlükleri hiçe sayarak Gazze Şeridi’nde topyekûn uyguladığı katliamlar
karşısında Filistinlilerin kendi topraklarını savunmak adına ortaya koydukları destansı
kahramanlıklar tüm ezberleri bozduğu gibi özgürlük yolunda önemli bir kilometre taşı
olmuştur.
Ne yazık ki, Ortadoğu’da Müslümanlar arasında nifak ve düşmanlık tohumları ekilerek
dengeler değiştirilmeye çalışılmakta ve yeni yeni çatışma alanları ortaya konulmaya
çalışılmaktadır. Şu da bir gerçek ki, küresel güçlerin Müslümanları koruma ve kollama diye
hiçbir kaygı içerisinde olmadıkları son Gazze örneğinde iyice ortaya çıkmıştır. Geçmişte Irak, Libya, Yemen gibi ülkelerden ders çıkaramayanlar ne yazık ki Gazze konusunda da sınıfta kalmış oldular.
Yeni Felsefecilerin önde gelen simalarından, Cezayirli Beni Saf ailesi mensubu olan ünlü
Fransız Filozof Siyonist Bernard Henry Levy’nin ibret verici şu cümlesi şu anda içinde
bulunduğumuz durumun adeta izdüşümü niteliğini taşımaktadır. Levy şöyle ifade
kullanmaktadır “Müslümanlar ne dün ne de bugün karşımıza tek bir vücut olarak çıkmıyorlar.Günümüz yüzyılında Müslümanların en büyük çatışması kendi aralarında gerçekleşecek ve Türkiye de bu çatışmaların kilit ülkesi konumunda olacaktır.”
Ne yazık ki, Bernard Levy’nin ortaya koyduğu görüşün yansımalarını Gazze Şeridi ve
Lübnan’da görmemiz mümkün oldu. Bu coğrafyada Müslüman katliamı yapılırken birçok ülke katliamlar karşısında sessizliği yeğledi. Bundan cesaret alan Siyonist işgal güçlerinin küresel güçlerle birlikte uyguladıkları tüm yöntemlere rağmen sergilenen şanlı direniş ruhu ortadan kaldırılamadığı gibi bumerang hızıyla geri tepti ve bunun sonucu olarak Filistinlilerin Gazze’de ortaya koydukları direniş bilinci Siyonistlerin tüm planlarının akamete uğramasına vesile olmuş oldu. Artık bizlerin ayrıştırıcı değil, birleştirici politikaları öncelememiz gerekir. Sekteryan veya etnisite temelli ayrıştırıcı politikaların hiçbir sonuç vermeyeceği gayet aşikardır. Sonuç olarak Özgür Filistin için dünyanın dört bir yanından büyük destek veren başta siyasi partiler, sivil toplum örgütleri olmak üzere, çeşitli kurum ve kuruluşlar ile Uluslararası Lahey Adalet Divanı’na müracaatla Filistin soykırımını tescil ettiren ve Siyonist Netanyahu’nun yargılanmasını sağlayan Güney Afrika Cumhuriyeti başta olmak üzere Filistin konusunda sağduyulu hareket eden birçok devletin destekleri son derece büyük kıymet ifade etmektedir.
"Müslüman Dünyası İçin Birleştirici Politikalar Şart"
Bekin, konuşmasında Fransız filozof ve Siyonist Bernard-Henri Lévy'nin Müslüman ayrılıklarına yönelik görüşlerine dikkat çekti. Lévy'nin, “Müslümanların en büyük çatışması kendi aralarında gerçekleşecek ve Türkiye bu çatışmaların kilitli ülke olacağını” hatırlatan Bekin, bu vizyonun bölgedeki mevcut durumu özetlediğini söyledi. Bekin, “Ne yazık ki bu coğrafyada Müslüman katliamları yapılırken birçok ülkede sessiz gösterimler tercih etti. Bu sessizlik, işgalci güçlerin cesaretini artırmıştır” dedi."Direniş Ruhu Planları Boşa Çıkardı"
Gazze'deki direnişin İsrail'in planlarını bozduğunu vurgulayan Bekin, Filistin'in güçlü direnişin bir kez daha insanlık adına önemli bir mesaj olduğunu ifade etti. “Siyonist güçlerin küresel iş birlikçileriyle uygulanan yöntemlerine rağmen, Gazze'de sergilenen direniş ruhu tüm planlarını akamete uğratmıştır” dedi."Uluslararası Desteğin Önemi Büyük"
Bekin, konuşmasında Uluslararası Lahey Adalet Divanı'na yapılan başvuruları ve özellikle Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Filistin davasına sağladığı desteği takdirle karşıladığını belirtti. “Filistin'e destek veren devletler, siyasi partiler ve sivil toplumların sağduyulu hareket etmesi, soykırımın tutuklanması ve işgalcilerin yargılanması adına büyük önem vereceğiz” dedi."Birlik Politikalarını Öncelik Almalıyız"
Bekin, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Artık ayrıştırıcı değil, birleştirici politikaları öncelemeliyiz. Sekteryan veya etnik etnik ayrıştırıcı yaklaşımların hiçbir sonuç vermediği ortadadır. Filistin mücadelesine daha güçlü bir destek sağlamak için birlik olmalı, bu adaletsizliklere karşı küresel vicdanı harekete geçirmeliyiz.” Gazze'de yaşananların bir kez daha insanlık adına ders alınması gereken bir durum olduğunu vurgulayan Bekin, Müslüman ülkelerin birlik içinde hareket ettiğini yineledi.yazılı basın açıklaması:
“GAZZE SOYKIRIMINDAN ÇIKARILACAK DERSLER”Siyonist Netanyahu, George Orwell tarafından ortaya konulan Büyük Birader (Big Brother)
distopyasının günümüzdeki figürü niteliğindeki ABD Başkanı Joe Biden’dan aldığı büyük
destekle, sivil özgürlükleri hiçe sayarak Gazze Şeridi’nde topyekûn uyguladığı katliamlar
karşısında Filistinlilerin kendi topraklarını savunmak adına ortaya koydukları destansı
kahramanlıklar tüm ezberleri bozduğu gibi özgürlük yolunda önemli bir kilometre taşı
olmuştur.
Ne yazık ki, Ortadoğu’da Müslümanlar arasında nifak ve düşmanlık tohumları ekilerek
dengeler değiştirilmeye çalışılmakta ve yeni yeni çatışma alanları ortaya konulmaya
çalışılmaktadır. Şu da bir gerçek ki, küresel güçlerin Müslümanları koruma ve kollama diye
hiçbir kaygı içerisinde olmadıkları son Gazze örneğinde iyice ortaya çıkmıştır. Geçmişte Irak, Libya, Yemen gibi ülkelerden ders çıkaramayanlar ne yazık ki Gazze konusunda da sınıfta kalmış oldular.
Yeni Felsefecilerin önde gelen simalarından, Cezayirli Beni Saf ailesi mensubu olan ünlü
Fransız Filozof Siyonist Bernard Henry Levy’nin ibret verici şu cümlesi şu anda içinde
bulunduğumuz durumun adeta izdüşümü niteliğini taşımaktadır. Levy şöyle ifade
kullanmaktadır “Müslümanlar ne dün ne de bugün karşımıza tek bir vücut olarak çıkmıyorlar.Günümüz yüzyılında Müslümanların en büyük çatışması kendi aralarında gerçekleşecek ve Türkiye de bu çatışmaların kilit ülkesi konumunda olacaktır.”
Ne yazık ki, Bernard Levy’nin ortaya koyduğu görüşün yansımalarını Gazze Şeridi ve
Lübnan’da görmemiz mümkün oldu. Bu coğrafyada Müslüman katliamı yapılırken birçok ülke katliamlar karşısında sessizliği yeğledi. Bundan cesaret alan Siyonist işgal güçlerinin küresel güçlerle birlikte uyguladıkları tüm yöntemlere rağmen sergilenen şanlı direniş ruhu ortadan kaldırılamadığı gibi bumerang hızıyla geri tepti ve bunun sonucu olarak Filistinlilerin Gazze’de ortaya koydukları direniş bilinci Siyonistlerin tüm planlarının akamete uğramasına vesile olmuş oldu. Artık bizlerin ayrıştırıcı değil, birleştirici politikaları öncelememiz gerekir. Sekteryan veya etnisite temelli ayrıştırıcı politikaların hiçbir sonuç vermeyeceği gayet aşikardır. Sonuç olarak Özgür Filistin için dünyanın dört bir yanından büyük destek veren başta siyasi partiler, sivil toplum örgütleri olmak üzere, çeşitli kurum ve kuruluşlar ile Uluslararası Lahey Adalet Divanı’na müracaatla Filistin soykırımını tescil ettiren ve Siyonist Netanyahu’nun yargılanmasını sağlayan Güney Afrika Cumhuriyeti başta olmak üzere Filistin konusunda sağduyulu hareket eden birçok devletin destekleri son derece büyük kıymet ifade etmektedir.