Başörtüsü Kadınlardaki Savrulmayı Gösteriyor, Ya Erkeklerin Savruluşu..
Cumhuriyetin kurulmasıyla laik rejim dindarları Anadolu halkını ikici sınıf insan olarak gördü. 70 ve 80 lerde Anadolu'dan göç eden halklar yavaş yavaş şehir merkezlerini mesken tutundular.
Daha önceleri çocuklarını okutmayan mütedeyyin ailelerin çocukları okumaya başladı. Ve başörtüsü sorunu da ortaya çıkmış oldu. Şule Yüksel Şeneler'in başlattığı mücadele ile duyulmaya başladı.
Bu süreç 12 Eylül darbesine kadar devam ederek geldi. 12 Eylül darbesinden sonra başörtüsüne üniversitelerde yasaklar konulmaya başlandı. Bu yasakların zirvesi 28 Şubatla ayyuka çıktı. Artık çocuklarımız diploma törenlerine alınmıyordu. Bu zulüme bu işkenceye rağmen bacılarımız 80'li 90'lı yıllarda mücadelelerini sürdürdüler.
Mütedeyyin Müslümanlar ve erdemli insanlar destek verdi bu mücadeleye. Öyle bir mücadele ki Başımızı verir başörtümüzü vermezdik
O günlerde Beyazıt meydanında “başörtüsüne özgürlük” sloganlarıyla meydanlardaydık. Ailelerimizle beraber sonuna kadar destek veriyor ve onları yalnız bırakmıyorduk. Bizde oradaki bacılarımızla mercan esnafı olarak minder ve kumanyalar götürüyorduk. Bir gün kumanya dağıtırken biz teyze ile karşılaştım. Başörtülü olmayan o teyzemize desteği için teşekkür etmiştim. Teyze şöyle demişti: “oğlum ben buraya eylemlerin içinde olan kızımı desteklemeye geldim. Başını açması için uğraştım. Gerekirse üniversiteyi bırakacağını söylüyor.” Nice trajik olaylara şahit olduk o yıllarda.
28 Şubatın süreciyle beraber maalesef Müslümanlarda yavaş yavaş savrulma ve gevşeme olmaya başladı. Bu şu an doruk noktasına yükselmekte. Başörtüsü çok evrimler geçirdi. Acaba o zaman mı yanlış idi şimdi mi yanlış idi? Ben genç kızlarımızı asla kınamıyorum. Bu kızlarımız başörtüsünün zahmetini çekmediler.
Başörtüsü İslami kimliği simgeliyordu ve savrulma açık beyan gözükebiliyordu. Peki savrulan erkekleri konuşmayacak mıyız? Her fırsatta eleştirilen kadınların babaları, eşleri, oğulları şuan ne durumda?
Şükürler olsun başörtüsünü sahiplenen azda olsa hakkını veren bacılarımız annelerimiz kardeşlerim var