“Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.” (Kadir/3 ) ilahi buyruğu ile bildiriyor bize bu geceyi Yüce Yaradan… Peygamber Efendimiz de bu gecenin kıymetini “Kim Kadir Gecesi’nde inanarak, ihlâs ile o geceyi ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, Müslim) sözüyle teyit ediyor.
“El-kadr” kelimesi lügatte çeşitli anlamlara gelmektedir.
Bunlardan ilki “El-kadr” “kanun, plan” demektir.
“Kadr”, “değer” demektir. derken, değerini bilmek ifade edilmektedir.
“Kadr”, “ölçü” anlamına gelmektedir: “Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık” (Kamer/49) .
“Kadr”, “güç” anlamına gelmektedir. “Şüphesiz Allah her şeye güç yetirir” (Bakara/109).
“Kadr”, “mübarek, şeref, azamet” anlamına da gelmektedir.
“Kadr”, aynı zamanda “daraltmak, yani eksiltmek” anlamına da gelmektedir.
Peygamber Efendimizin (sav) ifadesiyle “Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur.”
Gecenin son üçte biri ibadet için daha faziletli ise de, Ramazan ayının son günleri de böyledir.
Şerefine bir sure indirilecek kadar kıymetli bir gecedir bu gece.
Kur’an ayetlerinin Hz. Muhammed’in (s.a.v.) kalbine inmeye başladığı ve sadece Peygamberimizin ümmetine mahsus olan gecedir bu gece.
İçerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin ayda yapılan ibadetlerden daha faziletli bir gecedir bu gece.
Kul hakkı dışındaki bütün günahların affedileceğinin vaat edildiği gecedir bu gece.
Gelecek seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadisenin Allah’ın ezeli kaza ve takdiriyle, ilgili meleklere bildirildiği gecedir bu gece.
Cebrail ve çok sayıda meleğin yeryüzüne indiği gecedir bu gece.
Yeryüzüne inen meleklerin her mümine selam verdiği, tanyerinin ağarmasına kadar esenliğin devam ettiği bir gecedir bu gece.
Yalvaranların sesine kulak verildiği, duaların kabul edildiği, Mevla’ya müştak olanların sabahlara kadar uyumadığı, arzuların gerçekleştiği bir gecedir bu gece.
Peygamber Efendimizin (sav) Ramazan ayının son on gününü itikâfta geçirmesi ve ashabını da daha çok ibadet yapmaya teşvik etmesi, bu günlerin kıymetini gözler önüne sermektedir. Ramazan ayı içinde, bilhassa Ramazan ayının son on gününde, özellikle tek günlerde aramamızın emredildiği Kadir gecesinde fecrin doğuşuna kadar esenlik, huzur ve mutluluk vardır.
Gecenin rengi Allah’ın yüklediği mana, meleklerin şahitliği ve geceyi ihya etmek isteyen kulların ibadetiyle değişik olur. Hayallerin ötesinde bir karşılığı olan bu gecenin sabahında müminler günahlarından arınmış bir şekilde günlerine başlarlar.
Kadir gecesinde Hazreti Kur’an ahir zaman peygamberini şereflendirmeye başlamıştır. Onu rehber edinen, Allah’a ve hükümlerine inananlar, her zerrenin hesabını verecek olmanın fikriyle yaşayan müminler için bu gecenin önemi çok büyüktür.
Allah’ın dostunu dost, düşmanını düşman bilen, Allah’ın ismi anıldığında gözleri yaşaran, Allah yolunda feda edilmeye hazır olmayan başı sinede yük sayan, bulduğunda dağıtan, bulamadığında ise şükreden Ashab-ı kiram bile “Bin aydan hayırlı” cümlesine sevindikleri kadar başka hiçbir şeye sevinmemiş, o geceyi tanyeri ağarıncaya kadar gözyaşı içinde ibadetle geçirmişlerdir.
Kul olarak baktığımızda, kelimelerle ifade edilemeyecek derecede muazzam bir kurtuluş fırsatı olan Kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olması demek, bu gecenin otuz bin geceden daha değerli olması demektir. Bu gecede yapılan her salih amelin karşılığı otuz binle çarpılıyor demektir. O gece kılınan teravih 20 rekât değil 600 bin rekâtmış gibi değerlendiriliyor. O gecede okunan bir ayet 30 bin ayet okunmuş sevabı kazandırıyor.
Kaybedilen her dakikanın kıymeti 30 bin dakika, yapılan her ibadetin değeri ise 30 bin kattır.
“O ramazanın tamamındadır.” “O’nu ramazanın son onunda arayın!” diye buyrulan bu mübarek geceyi, istiğfar, Kur’an, salavat, namaz ve dualarla geçirmek ve feyzinden faydalanmak gerekir. Bu gece Cenab-ı Hakk’ın rahmet kapısında af ve mağfiret ümidiyle beklemeli ve Mevla’mızı hoşnut edecek ibadetlerle geçirmeliyiz.
İnsanlığın kurtuluşuna vesile olan Kitab-ı Kerim’in indiriliş gecesi olan bu gecede inananlar olarak dua ve niyazda bulunmalı, çokça şükretmeli, sadaka vermeli ve böyle bir gece ile bizi ödüllendirdiği için Yüce Allah’a bol bol ibadet etmeliyiz. “Bu geceyi ihya edenin bin ay bir şey yapmasına gerek yok” şeklinde anlamsız bir düşünce içinde değil, “bu gecede yapılan ibadetlerin sevabı eksiklerimizin tamamlanmasına vesile olur” ümidiyle geceyi değerlendirmeliyiz.
Günde beş defa Allah’ın huzuruna duran insanın kulluğundan dolayı meydana gelebilecek hatalarının affı için bu gece kaçırılmayacak fırsatlarla doludur.
Ayların sultanı Ramazan, Ramazan’ın sultanı da Kadir gecesidir.
Bu gece şeref ve izzetle dolu bir gecedir.
İnsanlığın semavi risaletle şereflendiği gecedir.
Bu gece kaza namazları kılınmalı, Kur’an-ı Kerim okunmalı, Peygamber Efendimize salât ü selam getirilmeli, vaaz ve nasihatlere kulak verilmeli, dostluk ve kardeşlik tohumları ekilmeli, nefis muhasebesi yapılmalı, bir daha işlememek üzere hatalardan af dilemeli, samimiyetle Cenab-ı Hakk zikredilmeli, korku ve ümitle Rabbe dua edilmelidir.
İçki içen, ana babasına asi olan, sılayırahimi terk eden ve bidat ehli olanların dışındakilerin affedildiği bu gece sadece kendimize değil, birbirimize de dua etmeliyiz. Zorda kalanlara, aç ve açıkta olanlara, şehitlere, zulüm altında olanlara yapacağımız dualar da bu gecenin feyzi ile yerini bulacaktır.
“Allah’ım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!”
Selam ve dua ile…