Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, katıldığı bir TV canlı yayında Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet Han'ın İstanbul'u işgal ettiğini söyleyerek tepki çeken bir söze imza atmıştı. Canlı yayın sonrası Bakan Ersoy sosyal medya hesaplarından açıklama yapıp olayın bir dil sürçmesinden ibaret olduğunu belirtip "Önümüzdeki günlerde fethin şanına yakışır bir anma programı gerçekleştireceğimizin haberini de vermek istiyorum." ifadelerini kullanmıştı.
Zihnimiz ve kültürümüz işgal altında
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahmud Altunsoy, konuyla ilgili yazılı açıklamada bulundu.
Altunsoy şunları kaydetti:
"Kültür dünyamızın nesilden nesile aktarılmasında lojistik faaliyeti gösteren sinema, edebiyat, tiyatro, resim, musiki gibi aktarım araçlarımız on yıllardır fikir dünyamıza, zihni kayıtlarımıza ve kültür hafızamıza taarruz halindedir. Son yıllarda revaçta olan sosyal medya ve internet yayın platformları 21. asrın Türk gencini pranga altına almaya başlamış, bir ölçüde de başarılı olmuştur. Sinema filmlerimiz, bizi bize yabancılaştırmak için kurgulanmakta, on yıllardır sanatçı diye adlandırılarak topluma sunulan isimler, kültürümüze bigane tavırlarla ekranlarda boy göstermektedirler. İnternet yayın platformları ahlaksızlığı bir meze gibi evlerimizin salonlarına sokmakta, her türlü psikolojik bozukluğu, cinsel sapkınlığı, toplum düşmanlığını ve ben merkeziyetçiliğini aşılama yarışıyla yayınlar sunmaktadırlar."
'Umarız ki yalnızca dil sürçmesidir'
Maddi ve manevi kültür unsurlarımızın, tıpkı topraklarımızın korunduğu gibi devlet gücüyle korunması gerektiğini vurgulayan Altunsoy sözlerine şöyle sürdürdü:
"Geçtiğimiz günlerde katıldığı bir TV programında Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy, Hz. Peygamberin komutanını ve askerini ayrı ayrı müjdelediği, medeniyetimize asırlar öncesinden muştuladığı aziz şehir İstanbul’un fethini 'işgal' olarak dillendirmiştir. İster dil sürçmesi diyelim, ister kültür yabancılığı bu vahim hata Milli Savunma Bakanı’nın bölücü terör örgütü mensuplarını gerilla olarak isimlendirmesi ile aynı mahiyettedir. Bu vahamet iktidarın ötekileştirdiği cenah tarafından dillendirilmiş olsa Bakan Bey sosyal medyada, gazete manşetlerinde, parti gruplarında linç edilmişti. Bir örneğini Gezi Parkı olaylarında duvarlara yazılan pespaye cümlelerde de temaşa etmiştik; “Zulüm 1453’te başladı.” gibi. Umarız ki yalnızca bir dil sürçmesidir. Aksi halde bu aziz milletin Kültür ve Turizm Bakanı işgal ile fetih arasındaki anlam farkını bilemeyecek kadar medeniyetimizin diline de dinine de yabancı olduğu düşünülecektir."