0
Çocuklarımızı koruyamıyoruz!
22 Haziran’da kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara’dan kara haber geldi.
Türkiye’nin nefesini tutarak izlediği arama çalışmaları sonunda küçük kızın cesedine elektrik direğinin dibinde ulaşıldı.
İşkence edilip cinsel istismar sonrası boğularak öldürüldüğü belirlenen Eylül, pazar günü feryatlarla toprağa verildi.
Ağrı’da Ramazan Bayramı’nın ilk günü Bezirhane Köyü’nde kaybolan 3,5 yaşındaki Leyla’yı arama çalışmaları devam ediyor. 19 gündür izine rastlanmadı.
Van’da daha 4 kilogram ağırlığındaki yeni doğan bebek istismara uğradı.
Hastaneye getirilmesiyle, uğradığı istismar sonucu hayatını kaybettiği ortaya çıktı.
Yalova’da çocuk parkından kaçırılan 5 yaşındaki E.U. isimli kız çocuğu ölü bulundu.
E.U.’yu M.Ş.A.’nın kaçırdıktan sonra cinsel istismarda bulunarak öldürdüğü öğrenildi.
Diyarbakır’da 9 yaşındaki M.Ö.’nün 37 yaşındaki babası M.S.Ö tarafından 1 ay boyunca tecavüze uğradığı ortaya çıktı.
M.S.Ö. mahkemede kendisini, “Çocuğumun kabızlık sorunu var” diye savundu.
Son yıllarda kadına, çocuğa yapılan taciz, şiddet, ölümler ve gençlerin uyuşturucu bataklığına sürüklenişi ile ilgili haberler gündemimizi yoğun bir şekilde ürkütücü boyutlarda işgal etmeye başladı.
Çocuğa karşı cinsel saldırı, taciz, tecavüz davalarında 2008-2013 arası yüzde 400 artış olmuş.
2008’de 7 bin 500, 2009’da 13 bin 812, 2011’de 18 bin 334.
- Son 3 yılda taciz ve tecavüze uğrayan ve adli mercilere yansıyan çocuk sayısı 70 bin.
- Son 10 yılda bu sayı 250 bin dolayında.
- Son 10 yılda adli makamlara ulaşan tecavüze uğrayan çocuk sayısı 7 bin.
- Cinsel istismarda kamuoyuna yansıyan, bilinen, görünen, adliyeye yansıyan rakamlar bunlar…
2017 yılında 387 çocuk, cinsel istismara uğradı. Bu yıl öldürülen 20 çocuğun yarısı, yani 10 çocuk babası tarafından öldürüldü.
Şimdi kadınlara yapılan şiddet ve cinsel istismar konusuna gelirsek…
2017 yılında tam 409 kadın öldürüldü 2018 ocak ve şubat ayında ise 75 kadın öldürülürken son 10 yılda tam 2 bin 337 kadın şiddet görerek hayatını kaybetti.
Yıllara oranla baktığımızda İstanbul, İzmir, Antalya gibi büyük şehirlerde kadın cinayetleri daha fazla. Bu illeri Bursa, Adana, Şanlıurfa gibi iller takip ediyor.
Kadına, çocuğa yapılan şiddet, taciz ve ölümlerin yanında ürkütücü olan ve çığ gibi büyüyen bir sorunumuz gençlerin uyuşturucu bataklığına saplanışıdır.
Kadına ve çocuğa şiddet haberleri kamuoyu gündemini birkaç gün meşgul ediyor ve unutulup gidiyor.
Uyuşturucu…
Türkiye’nin en önemli ve üzücü problemlerinden biri haline gelen uyuşturucu bağımlılığı bir jenerasyonun gözlerimizin önünde heba oluşuna sebep olmaktadır.
Bugün Türkiye’nin yaklaşık 60 ilinde uyuşturucu madde kullanımı vakası gencecik çocuklarımızın hayatını, geleceğini tehdit etmektedir.
Uyuşturucu imalatı, uyuşturucu türlerinin çoğalması, satışı ve en önemlisi kullanan insan sayısında her geçen gün önlenemeyen artışı geleceğimiz açısından çok büyük tehlikelerin habercisidir.
Çocuk istismarı, kadına şiddet ve uyuşturucu bağımlılığı olgusuna yaklaştığımızda istatistik veriler maalesef ürkütücü boyutlarda…
81 milyonluk ülkemizde, çocuklarımızı, gençlerimizi maalesef madden ve manen koruyucu değerlerle kuşatamıyoruz.
Ülkemizde 100 bine yakın çok iyi imkanlara sahip sivil toplum kurumlarımızın varlığına rağmen bir şeylerin yolunda gitmemesi bir yerlerde hata ve eksiklik olduğunu ortaya koyuyor.
Sivil toplum örgütlerimizin son 15 yılda kısa vadeli popülist siyasi ve ekonomik projelere angaje olmaları tartışılması gereken bir konu haline gelmiştir.