Çünkü bazılarımız hayatı sondan başa doğru yaşarız.
Dik duruşumuz
Kuytularda ağladığımızdan ve dahi ağlayamadığımızdandır.
Kuytularda ağladığımızdan olsa gerek
Dik duruşumuz ruhumuzu teslim aldı.
Önce akıl kabul etmeliydi.
Düşünmeyi de,
Durmayı da,
Durdurabilmeyi de,
Öğrenmeli idi.
Her önüne gelene koşuşturmasının aslında bir "onay derdinin olmasından" olduğunun farkına varabilmeli idi.
Tüm koşuşturması "herkesin onayladığı ve sevdiği olmak" içindi.
Oysa kendi kendini onaylamayan,
Kendini sevmeyen,
Kendi kendine;
Tamam güzelim,
Kimsenin ne dediği önemli değil.
Önemli olan senin kalbine ne fısıldadığın, haykırdığın
Hadi !!!!
Az cesaret
Haykır
Öyküre, öyküre ağla.
Hayata sondan başlamış olmayı sana "bilgeliğin ikramı" olarak kabul et.
Kalk ve silkelen.
Ruhundaki o incinmişliğe iyi gelecek.
Sondan başa doğru sakin sakin ilerle.
O koşturan deli tay gibi,
Rüzgâra meydan okuyan ruhunun dizginlerini şöyle biraz gevşet.
Hissetsin !!!
Rüzgâr ve rüzgârın içinde saklanmış.
Hatta Rabbin tarafından ikram edilen mesajı ;
Kabul et.
Sonra bak sevdiklerine "seni sever haldeyken senin ruhuna tecavüz edişlerine" bir son ver.
Haddini bilmeli değil mi ?
Sevdiğim dediklerin
Oysaki en çok onlar ruhunu kirletmişler.
Sen sadece izledin.
Gizli kuytularda ağladın.
Ve dahi ağlayamadın.
Oysa bugün artık seyirci değil sınırları çizensin.
Sınırlarını yine ihmal ve ihlal edecekler.
Belki yine hadlerini aşıp ruhuna tecavüz edecekler.
Çözümün öğrenilmiş çaresizlik olmasına bir daha izin verme
Şairin dediği gibi; "Çok süründün Sakarya ayağa kalk"
Ve huzuru yakala.
Mutluluğu değil huzuru ara
Ve huzurun ilahi Kelimetullah da gizli olduğunu ruhuna haykır.
Duymak istemese de
Senin çözümlerin ilahi Kelimetullah ‘ta gizli
Modern psikoloji sana ancak sınırlarını çizmeyi öğretebilir.
İlahi Kelimetullah ise seni sınırlarının ötesine ulaştırır.
Rabbinle olan muhabbetini sağlam tut.
Rabbinle olan muhabbetin sırrının kullukta gizli olduğunu unutma.
Kul olduğunun farkına var.
Ancak kul olanlar, olabilenler sınırlarını ihlal edenleri Rabbine havale ederler.
Sakın kulun intikam alışı ile zulüm çizgisini "ihlal edilebilir" olabilirliği arasındaki ince çizgiyi ıskalama
"Zulüm edenlerden olmamak" derdini hiç yitirme
Seni insan kılan "nefsine kul etmeyen" en hakiki gerçek bu.
"Nefsin temizlensin" istiyorsan haddini bilmeyenleri, sınırlarını çiğneyenleri Allah'a havale edebilmeyi öğren.
Rabbinin adaleti ile ruhun huzur bulsun.
Dünyada görülen adaleti aramakla zaman kaybetme
Çünkü dünya gözü ile şahit olduğun adalet seni üzebilir.
Sevdiklerine kıyamadığın için bu haldesin.
Unutma
Sevdiklerin değil mi en çok sınırlarını ihlal edenler.
"Canım" dediklerin değil mi?
Seni en çok "yok" sayanlar.
Aslında bunu bir ikram gibi onlara sunan da sensin..
Tüm bunlar sadece bir parça sevilmek, onay görme adına değil miydi?
Hayatını onlara altın tepsi de ikram edişin.
Senin seçimin.
Neymiş;
Efendim hazır bulunan, ikram edilen, her sunulan;
Kaderin bir cilvesi olarak "değersizlik" acısı ile geri dönebiliyormuş.
Ve ruhunu parça parça liğme, liğme pert edebiliyormuş.
Hayata sondan başlamak aslında bir avantaj iken bu avantajı kurda kuşa yem etme.
Silkelen
Ve vira bismillah de
Ve önce kendin kendi ruhuna tecavüz etmeyi bırak.
Ruhunu teslim et.
Rabbinin merhameti ve rahim sıfatıyla bir gusle niyetlen.
Kelimetullah'ın sırrına vakıf olan ruhuna fısılda
Rabbim Rahimdir.
Rabbim Rahimdir.
Rabbin rahim sıfatına bırak kendini ki;
Ruhun huzur bulsun.
Huzur bulan ruh bedene ve akla yol versin.
Kendine gel.
İkram edileni geri çevirme.
Rabbim ikramına düçar olmuş iken;
Körlüğe talip olma
Kalp gözün pasını silen zikre kendini teslim et.
Ve ruhuna fısılda;
Rabbim Rahimdir.
Rabbim Rahimdir.
Rabbim Rahimdir.
Rabbim rahimdir.
Rabbim Rahimdir.