Günahlardan kurtuluş demek olan
Berat, Şaban ayının on beşinci gecesi olup dinimizin mübarek ve mukaddes
saydığı zamanlardan biridir.
Müminlerin iki bayramı vardır.
Bunlar Ramazan bayramı ile Kurban bayramıdır. Meleklerin de iki bayram gecesi
vardır. Bu bayramlar da Şaban ayının on beşinci gecesine rastlayan “Berat”gecesi ile ramazanın yirmi yedinci gecesine rastlayan “Kadir”gecesidir.
Bir rivayete göre Peygamber
Efendimize Allah’ın emrinden kaçanlar dışında bütün ümmete şefaat yetkisinin
verildiği gecedir bu gece. Ondan dolayı bu geceye “Şefaat Gecesi”de denmektedir. Peygamber Efendimiz (sav) Berat gecesine çok önem vermiş ve bu
geceyi ibadetle geçirmiştir. Hz Aişe’den rivayetle “Peygamber Efendimiz
bu gece namaza durdu. Secdeyi o kadar uzattı ki ruhunu teslim etti zannettim.”
Borçtan, hastalıktan, suç ve
cezadan beraat etme, kurtulma, günahlardan arınma, temize çıkma, ilâhî af ve
rahmete nail olma gecesidir bu gece.
Hakkıyla ifa edenlerin cehennem
azabından emin olup cennetle müjdelendiği, dünya afetlerinden kurtulup şeytanın
tuzak ve hilelerinden uzak kaldığı gecedir bu gece.
Kâhin, sihirbaz, kin güden,
içkiye düşkün olan, ana-babasını inciten ve zinada ısrarlı olanların dışında
bütün Müslümanların mağfiret olunduğu gecedir bu gece.
Kur’an-ı Kerim’in yedinci semadan
dünya semasına indirildiği gecedir bu gece.
Af kapılarının açıldığı gecedir
bu gece.
Allah’ın (cc) kullarının haline
muttali olduğu gecedir bu gece.
Af dileyenlerin bağışlandığı
gecedir bu gece.
Meleklerin bayram ettiği gecedir
bu gece.
Yıllık manevi muhasebe
işlemlerinin başladığı, müminlerin ilahi bağışa erdiği, günah yükünden
kurtulduğu, tefekkür, tezekkür ve yenilenme gecesidir bu gece.
Yardım dileyenlerin yardım
gördüğü gecedir bu gece.
Allah’ın (cc) dünya semasına
nüzul tecellisi ettiği gecedir bu gece.
Sema kapılarının açıldığı gecedir
bu gece.
Kırılan kalpleri onarma,
dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma gecesidir
bu gece.
Rahmet kapılarının açıldığı,
zemzem suyunun açık bir şekilde taştığı gecedir bu gece.
Allah Teâlâ’nın kendisine şirk
koşmayan herkesi bağışladığı gecedir bu gece.
Duaların geri çevrilmediği
gecedir bu gece.
Ecelimiz, rızkımız, başımıza
gelecek her türlü işin tayin olduğu gecedir bu gece.
Alnımızın yazısının yazıldığı
gecedir bu gece.
Rızıkların tertip olunduğu sakk
gecesidir bu gece.
Amellerin Cenabı Allah’a arz
olunduğu mübarek gecedir bu gece.
Ruha azap veren sıkıntılardan
berae gecesidir bu gece.
Şekavetimiz veya saadetimizin
takdir edildiği rahmet gecesidir bu gece.
Günahlardan temizlenme gecesidir
bu gece.
Yüce Yaradan’ın affına erebilmek
için yaratılanı affetme gecesidir bu gece.
Merhamet gecesidir bu gece.
Her türlü şer, kötülük, zulüm,
haksızlık ve adaletsizlikten beri olunan, onlardan teberra edilerek uzak
kalınan gecedir bu gece.
İlahi ihsan, feyiz ve bereketle
dopdolu bir gecedir bu gece.
Allah’ın güneşin batmasıyla dünya
semasında tecelli edip, fecir doğana kadar “Yok mu benden af isteyen, onu
af edeyim? Yok mu benden rızık isteyen, ona rızık vereyim? Yok mu bir musibete
uğrayan, ona afiyet vereyim?” diye buyurduğu ve kullarına her biri için
fırsat verdiği gecedir bu gece.
Kıblenin Kudüs’teki Mescid-i
Aksa’dan, Mekke’deki Kâbe istikametine çevrildiği gecedir bu gece.
Bizler de bu geceyi Peygamber
Efendimizin (sav) yaptıklarını tatbik ederek geçirmeliyiz. Dua etmeli, Yaradan’a
yalvarmalı, bilerek veya bilmeyerek yaptığımız günahlardan tövbe etmeliyiz. Gücümüzün
yettiği kadar bu geceyi ibadetle geçirmeli, vaktimizi geleceğimiz ve
ahiretimize harcamalıyız. Allah Zülcelâl, biz kullarına bu gece çok merhamet eder
ve bize rahmet kapılarını açar. Her bir rahmet kapısında bir melek
görevlendirilir. Kapılardaki melekler şöyle seslenirler. “Ne mutlu bu
gece rükû edenlere!” “Ne mutlu bu gece secde edenlere!” “Ne mutlu bu gecede
Kur’an okuyanlara!” “Ne mutlu bu gece dua edenlere!” “Ne mutlu bu gece Allah’ı
zikredenlere!” “Ne mutlu bu gece Allah korkusundan ağlayanlara!” “Ne mutlu bu
gece Müslümanlara!”
“Ya İlahi! Sen Kur’an-ı
Kerim’inde ‘Allah, dilediğini siler; dilediğini de sabit tutup olduğu gibi
bırakır’ buyuruyorsun. Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana
sığınıyoruz. Senden yine sana iltica ediyoruz. Senin şanın yücedir. Sana
yaptığımız senayı, senin kendine yaptığın senaya denk bulmuyoruz. Sana layık
bir surette hamd etmekten aciziz” niyazıdır duamız. Allah’ım! İsmimiz
günahkârlar defterinde yazılmış ise, onu sil ve sana layık olan kullar
defterine yaz! Eğer ismimiz mutlular defterinde yazılmış ise onu orada sabit
kıl!”
İlahi bağışa erme ümidiyle bu
geceyi ibadetle geçirmek, günah yükünden kurtulma arzusuyla zikir içinde olmak,
bir daha yapmamak üzere suçlardan af dilemek, kişinin baki âlemde kurtuluşuna
sebep olabilir. Bundan dolayı böyle mübarek geceleri vesile bilmek, kişilerin
ve ümmetin hayrınadır. Aksini söylemek fayda yerine zarar verir.
Tövbe için Berat gecesini
beklemeye gerek yok. Buna ömrümüz de yetmeyebilir.
Günaha tekrar geri dönmeme
ciddiyeti ile yapılan nasuh bir tövbe ile günahlarımızdan kurtulduğumuz gece
bizim Berat gecemizdir.