Ciddi olanlarla muhabbetimize devam ediyoruz. İnsanlarımızı inim inim inleten faizci sistem nasıl değişecek, nasıl eski bir gazete gibi buruşturup atılacak bu faizci sistem?
Yedi maddeden bahsetmiştik. Birlikte bir göz atalım.
Kar ortaklığı anlaşmalarıyla
Özel sektör, fabrikayı ve fabrikanın tesisini kuracak. Yönetim kadrosu fabrikanın işletmesini satınalmadan iç-dış pazarlamaya kadar yönetecek. İşçiler ve işçi temsilcileri iş gücünü temin edecek. Şirket sahipleri hammaddeyi peşin veya faizsiz banka aracılığı ile temin edecek. Devlet, kanalizasyon, iletişim, su elektrik, yol gibi hizmetlerle kurulan ortaklıkla gerekli faizsiz krediler sağlanacaktır. Üretilen malın satışı ise devlet garantörlüğünde olacak. Böylelikle beş ortaklı işletme kurulmuş olacak. Her katılımcının yüzde ortaklığı aynı oranda olacak ayrıca kurulan işletme vergi ö d e m e y e c e k. Aldığı hizmetlerden dolayı da devlet ortak olduğundan elektrik, su, doğalgaz, iletişim gibi bir fatura da ö d e n m e y e c e k.
Hakkı mükteseb kredisi
Bir kimse parasını faizsiz bankaya yatırdığında miktarı ve bankada kalan süresi kadar yine faizsiz kredi kullanma hakkını elde etmiş olur. Mesela bir kişinin 100 bin TL’si 1 yıl boyunca bankada faizsiz kaldığı süre zarfında bu parayı ihtiyacı olan kişilerin kullanması neticesinde, kendi parası hariç aynı değer ve zaman kadar daha parayı kullanım hakkı elde etmiş olur ki teferruatlı kullanımı da olabilir. Hal böyle olunca herkes ileride faizsiz kredi kullanmak için parasının bu sistemde olmasını talep edecektir. Kimse elinde para tutmayıp hak elde etmek isteyecek ve para sürekli döner sermaye halinde olacaktır. Piyasalarda para sıkıntısı hiç yaşanmayacaktır.
Bu sistem aslında İslam’da Karzı hasen’dir (en güzel borç), bunun devlet nezaretinde uygulanması gerekmektedir, garantörlük ve yönetimi devlete ait olmalıdır.
Emek kredisi
Özel ve kişisel kuruluşlar, çalıştıracakları işçi sayısına göre özel emek kredisi kullanmaya hak sahibi olurlar. Bu uygulama işletmelerin daha fazla işçi çalıştırmasına sebep olacak ve işsizliği ortadan kalıcı olarak kaldıracaktır.
Rehin kredisi
İşletmeler ürettikleri mamülleri, rehin kredi sistemine vererek, verdiklerinin değerinin en az yarısı kadar kredi kullanmaya hak kazanacaklar. Aldıkları faizsiz kredi ile yeni üretimler yapabilecek ve yeni iş sahaları kurabilecekler.
Ödenilen vergi nispetinde kredi
İşletmeler devlete ödenmesine sebep oldukları vergi kadar krediyi kullanmaya hak sahibi olabilecektir. Ödenecek vergi de değil aslında istihdam. Zira devlet her kurulmuş işletmenin beşte biri nispetinde ortak olduğundan buna vergi demek doğru olmaz. Ancak günümüzde devlete ödenen vergi olarak adlandırıldığı için biz de böyle telaffuz ettik.
Yatırım projesi kredisi
İşletmeler veya işletme kurmayı projelendirenler üye oldukları meslek gurubundan alacakları ‘işe ehillik belgesi ve üye oldukları Ahlaki kurumlardan bu işletme güvenilir-emin’dir’ belgeleriyle birlikte uygun görülen projelerle faizsiz çalışan bankalara başvurarak projesini hayata geçirebilecektir. Faizsiz banka faizden bir gelir elde edemeyeceği için projelere isterlerse ortak da olabilecektir.
Selem Senedi (sipariş) kredisi
Bu uygulamada para peşin verilmekte, mal ise senede yazılmaktadır. Yani ücreti peşin ödenen, mal ise üretildiğinde teslim edilecek olan sistemdir. Her bir sistem hayata entegre edilip altı doldurulmalıdır. Ancak biz özellikle selem senedini konu almak istiyoruz.
Selem senedi uygulaması çok mühim bir uygulamadır. Nasıl mühim olduğunu öğrenmeniz bir sonra ki yazımızda olacak. İş bayağı ciddileşti ne dersiniz?
Ciddiyetinize istinaden devam edeceğim!..