Evet sevgili dostlar uzun bir aradan sonra sizlerle birlikte olmanın mutluluğu içerisinde sözlerime başlıyorum... Siyasetin yerel seçimler öncesi adayların açıklanması ile halkın akılına takılan en büyük soru oldu “Dava Adamlığı”... Gelin ilk önce “Dava Adamlığının” tanımını yapalım... İnanmış olduğu ideolojik, siyasi değerler üzerine ömrünü adamış insanlara verilen bir sıfattır... Lakin bu son yıllarda eksen kayması yaşayan insanların ve bunlara pirim sağlayan siyasi partiler yüzünden malesef anlamını yitirmiş durumdadır... Gecesini gündüzüne katan, aile bağlarından feragat eden, sağlığından olan ve maddiyatını inandığı dava uğruna hiç tereddüt etmeden harcayan adamların yerini; siyasi büyüklerle resim çektiren, iş takipçiliği, yüksek makamlardaki dayıları tarafından bi yerlere uygun görülen tipler türedi... Eğitim durumu , ekonomik bağımsızlık durumlarını kriter olarak öne sürülerek uzaklaştırılmıştır. Hayatının hiçbir zerresinde direklere çıkıp bayrak asmayan, broşür dağıtmayan, kahvehane kahvehane dolaşıp derdini anlatamayan, inandığı değerler için hiçbir fikri kavgasına girmeyen takım elbiseli devşirmeler türedi... Devşirmeler dedim çünkü bu takım elbiseli tayfalar kendi menfaatleri doğrultusunda siyasi parti kapılarını aşındırlar kendilerini öyle pazarlarlar ki onlardan buyuk dava adamı yoktur... Malesef ama malesef yukarıda belirttiğim gerçek dava adamlarını saf dışı etmiştir.. Gelelim yaklaşan yerel seçimler öncesinde tüm siyasi partilere dosthane uyarımıza; halka gözlerini, kulaklarını kapatarak tepeden bakan, hör gören, dayılarının sayayesinde bi yerlere gelmeye çalışan takım elbiseli cellatlara teslim etmeyin bu halkı! Kendi değerlerinizden yetişmiş insanları halk huzuruna çıkarın ki dava adamlığının ruhunu kirletmeyin!!! Sözlerime son verirken yaklaşan yerel seçimlerin halkımızın hayrına sonuçlanmasını, kazasız ve belasız geçmesini Yüce Rabbimden niyaz ederim... Selam ve dua ile....