Yeniden Refah Partisi, toplumumuzu fragmanlara bölüp, ayrıştırmaya çalışan anlayışa karşı, birleştirici ve bütünleştirici bir güç olarak ortaya çıkmıştır.
Geçmişte 28 Şubat post-modern darbe girişiminin vesayetçi kendilerine demokrat olan sözde kalemşörlerin, Yeniden Refah’ın kurulmasıyla birlikte sahne almaları hiç te şaşırtıcı olmadı.
Bu malum çevrenin sistematik saldırgan politikalarla içgüdüsel olarak hissettikleri Yeniden Refah’ın güçlü çıkışını önleyebilmeleri nafile olsa gerek. Bu anlayıştaki sözüm ona demokratların içinde bulundukları ruh halini ve açmazı anlamamak mümkün değildir.
Bizler, bir arada var olma ve hoşgörü bağlamında, her türlü gerginlikten uzak, hak, hukuk, adalet odaklı, saygı ve sevgiye dayalı, ötekileştirici ve ayrıştırıcı değil, birleştirici ve kucaklayıcı olgun ve düzeyli siyaset yapmayı amaç edinmiş bir anlayışa sahibiz.
Ortaya koyduğumuz siyasi strateji ve insanımızın bizlere karşı olan büyük teveccühü doğru yolda olduğumuzun en belirgin göstergesidir.
Yukarıda ifadesini bulan bu yeni siyasal zeminli gerçeklik anlayışı ile hareket eden Yeniden Refah, her türlü kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı siyasi söylemden uzak durmayı ve salt ülkemizin kangrenleşmeye yüz tutmuş sorunlarına çözüm olmaya odaklanmayı yeğlemektedir.
Yeniden Refah Partisi’nin önünü tıkayabilmek amacıyla kendilerini “hukukun üstünlüğü” anlayışının önünde görmeye çalışan 28 Şubat zihniyetli malum odakların “Yeniden Refah Partisi” kapatılabilir şeklinde yargıyı etkilemeye çalışmaları içinde bulundukları açmazın bir göstergesi niteliğindedir.
Ezcümle, geçmişte 28 Şubat kompartmanının“birinci mevki ”inde kendilerine yer edinip ısmarlama kalem sallayan sözde kalem erbabının, Yeniden Refah Partisi sendromu ile mevzi almaya çalışmaları ve kendilerince yargıyı baskılamaya çalışacakları zannı ile hareket etmeleri hiç te şaşırtıcı olmadı. Bu da Yeniden Refah Partisi’nin doğru yolda olduğunun en tabii göstergesi niteliğinde olsa gerek.