PEKİ BU DÜZENLEME NİÇİN YAPILDI?
Türkiye Varlık Fonu AŞ tarafından "tamamen teknik" denilerek geçiştirilen düzenlemelerin ne işe yaradığı ise açıklanamadı.
Oysa rahatsızlık duyulan haberlerde Türkiye Varık Fonu'nun bir bütün olarak satışından söz edilmiyordu. Fon bünyesindeki devasa kuruluşların katılma paylarının alım ve satımımına ilişkin sınırların kaldırıldığı vurgulanıyor; alıcıların alanını genişleten, elini rahatlatan düzenlemeye dikkat çekiliyordu.
İŞTE O DÜZENLEME
Türkiye Varlık Fonu, tek bir kuruluştan oluşmuyor. İçerisinde THY, Ziraat Bankası, Türk Telekom, BOTAŞ, PT, Milli Piyango, TCDD, Türkiye Denizcilik İşletmeleri, Çaykur, Eti Maden, Kayseri Şeker Fabrikası, Türkiye Jokey Kulübü gibi kuruluşlar bulunuyor. Bünyesinde pek çok tüzel kişiliği barındırıyor. 12 Mart 2019 günü Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, Türkiye Varlık Fonu varlık toplamının (200 milyar lira olduğu varsayılıyor) yüzde 35'ine kadar tutarında senet çıkarılıp fondaki varlıkların satılabilmesine ortam hazırlanıyor.
KİMLERE GÖZ KIRPILIYOR?
Ayrıca Türkiye Varlık Fonu'na aktarılmış kurumların yağmaya açılması için bütün hisselerinin satılmasına gerek yok. Bu kurumlardan birinin yüzde 51 payı bir sermaye grubuna satılırsa, satın alanlar yönetimi ele geçirmiş oluyor. Üstelik devletin elindeki yüzde 49 payı da kendi paralarıymış gibi kullanabilme olanağına kavuşuyorlar. Cumhurbaşkanı kararnamesi ile satış izni verilen yüzde 35'lik oran, bunların hepsine yeter...
Üstelik kararnameye göre yüzde 35'lik oran istenirse artırılabiliyor.
Türkiye Varlık Fonu'ndan yapılan açıklamada, "Tamamen teknik bir düzenleme getiren tebliğden Türkiye Varlık Fonu'nun satılması gibi bir anlam çıkarmak mümkün değildir." ifadeleri kullanıldı.
Türkiye Varlık Fonu'ndan yapılan açıklamada, III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in (III-52.1.c) 12 Mart .2019 tarih ve 30712 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmasından sonra Türkiye Varlık Fonu'nun satılacağına dair haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
İlgili tebliğ uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Hazine ve Maliye Bakanlığı ve ipotek finansman kuruluşlarına ilave olarak Türkiye Varlık Fonu tarafından para ve sermaye piyasası araçları ihraç edilmesi durumunda, SPK'ya tabi yatırım fonlarının bu araçlara yapacağı yatırımlarda ilgili fıkrada belirtilen sınırlamalardan muaf tutulacağının ifade edildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Tamamen teknik bir düzenleme getiren ilgili tebliğden Türkiye Varlık Fonu'nun satılması gibi bir anlam çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca, Türkiye Varlık Fonu'nun satışıyla ilgili hiçbir gündem bulunmamaktadır. Büyük ve güçlü Türkiye vizyonu çerçevesinde, ülkemizin finansal güç merkezi olma misyonuyla faaliyet gösteren Türkiye Varlık Fonu, portföyündeki varlıkların değerini en üst seviyeye taşıma, Türkiye'nin stratejik yatırımlarına sermaye desteği sağlama, ulusal şirketlerden bölgesel ve küresel liderler çıkarmaya katkıda bulunma ve uzun vadede ülkenin yetenek havuzu olmak hedefleriyle faaliyetlerine devam etmektedir."
"Borçlanmak için paralel hazine kuruluyor"
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yapılan ve Türkiye Varlık Fonu'nun ihraç edebileceği para ve sermaye piyasası araçlarının yatırım fonlarına ilişkin yoğunlaşma ve ihraççı sınırlamalarından muaf tutulmasını öngören değişiklik fonda bulunan şirketlerin tamamen satılabileceğine yönelik haberlere ve iddialara neden oldu.
Konuya ilişkin Euronews Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Ekonomist Yazar Prof.Dr. Yalçın Karatepe durumun bu olmadığını ifade ediyor ve maksadın bazı ekonomik göstergeleri manipüle etmeye yönelik daha farklı bir hedef taşıdığını dile getirmişti.
Türkiye Varlık Fonu AŞ tarafından "tamamen teknik" denilerek geçiştirilen düzenlemelerin ne işe yaradığı ise açıklanamadı.
Oysa rahatsızlık duyulan haberlerde Türkiye Varık Fonu'nun bir bütün olarak satışından söz edilmiyordu. Fon bünyesindeki devasa kuruluşların katılma paylarının alım ve satımımına ilişkin sınırların kaldırıldığı vurgulanıyor; alıcıların alanını genişleten, elini rahatlatan düzenlemeye dikkat çekiliyordu.
İŞTE O DÜZENLEME
Türkiye Varlık Fonu, tek bir kuruluştan oluşmuyor. İçerisinde THY, Ziraat Bankası, Türk Telekom, BOTAŞ, PT, Milli Piyango, TCDD, Türkiye Denizcilik İşletmeleri, Çaykur, Eti Maden, Kayseri Şeker Fabrikası, Türkiye Jokey Kulübü gibi kuruluşlar bulunuyor. Bünyesinde pek çok tüzel kişiliği barındırıyor. 12 Mart 2019 günü Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, Türkiye Varlık Fonu varlık toplamının (200 milyar lira olduğu varsayılıyor) yüzde 35'ine kadar tutarında senet çıkarılıp fondaki varlıkların satılabilmesine ortam hazırlanıyor.
KİMLERE GÖZ KIRPILIYOR?
Ayrıca Türkiye Varlık Fonu'na aktarılmış kurumların yağmaya açılması için bütün hisselerinin satılmasına gerek yok. Bu kurumlardan birinin yüzde 51 payı bir sermaye grubuna satılırsa, satın alanlar yönetimi ele geçirmiş oluyor. Üstelik devletin elindeki yüzde 49 payı da kendi paralarıymış gibi kullanabilme olanağına kavuşuyorlar. Cumhurbaşkanı kararnamesi ile satış izni verilen yüzde 35'lik oran, bunların hepsine yeter...
Üstelik kararnameye göre yüzde 35'lik oran istenirse artırılabiliyor.
Türkiye Varlık Fonu'ndan yapılan açıklamada, "Tamamen teknik bir düzenleme getiren tebliğden Türkiye Varlık Fonu'nun satılması gibi bir anlam çıkarmak mümkün değildir." ifadeleri kullanıldı.
Türkiye Varlık Fonu'ndan yapılan açıklamada, III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in (III-52.1.c) 12 Mart .2019 tarih ve 30712 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmasından sonra Türkiye Varlık Fonu'nun satılacağına dair haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
İlgili tebliğ uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Hazine ve Maliye Bakanlığı ve ipotek finansman kuruluşlarına ilave olarak Türkiye Varlık Fonu tarafından para ve sermaye piyasası araçları ihraç edilmesi durumunda, SPK'ya tabi yatırım fonlarının bu araçlara yapacağı yatırımlarda ilgili fıkrada belirtilen sınırlamalardan muaf tutulacağının ifade edildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Tamamen teknik bir düzenleme getiren ilgili tebliğden Türkiye Varlık Fonu'nun satılması gibi bir anlam çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca, Türkiye Varlık Fonu'nun satışıyla ilgili hiçbir gündem bulunmamaktadır. Büyük ve güçlü Türkiye vizyonu çerçevesinde, ülkemizin finansal güç merkezi olma misyonuyla faaliyet gösteren Türkiye Varlık Fonu, portföyündeki varlıkların değerini en üst seviyeye taşıma, Türkiye'nin stratejik yatırımlarına sermaye desteği sağlama, ulusal şirketlerden bölgesel ve küresel liderler çıkarmaya katkıda bulunma ve uzun vadede ülkenin yetenek havuzu olmak hedefleriyle faaliyetlerine devam etmektedir."
"Borçlanmak için paralel hazine kuruluyor"
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yapılan ve Türkiye Varlık Fonu'nun ihraç edebileceği para ve sermaye piyasası araçlarının yatırım fonlarına ilişkin yoğunlaşma ve ihraççı sınırlamalarından muaf tutulmasını öngören değişiklik fonda bulunan şirketlerin tamamen satılabileceğine yönelik haberlere ve iddialara neden oldu.
Konuya ilişkin Euronews Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Ekonomist Yazar Prof.Dr. Yalçın Karatepe durumun bu olmadığını ifade ediyor ve maksadın bazı ekonomik göstergeleri manipüle etmeye yönelik daha farklı bir hedef taşıdığını dile getirmişti.