1 Mayıs’ın önemi ve tarihi yakından takip ediliyor. 1 Mayıs’ta neler olduğu vatandaşların araştırdığı konular arasında yerini alıyor. Ülkemizde 1 mayıs 1923’ten beri kutlanıyor. 1 Mayıs dünya genelinde İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlemesiyle başladı. Peki, 1 Mayıs’ın önemi ve tarihçesi nedir? İşte detaylar…
1 MAYIS NEDİR?
İşçilerin birlik ve dayanışma günü olan 1 Mayıs tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kutlanıyor. 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günüdür. Türkiye'de ilk kez 1923'te resmî olarak kutlanmıştır. 2008 Nisan'ında, "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM'de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir.
DÜNYADA 1 MAYIS TARİHİ
İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler.
1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago(Şikago)'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil'de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı.
Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı'na yol açtı.
Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 14 Temmuz-21 Temmuz 1889'da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü " olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.
Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs'ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır.
TÜRKİYE'DE 1 MAYIS'IN TARİHÇESİ
1 Mayıs İşçi Bayramının Türkiye'de önemi
Osmanlı Devleti döneminde işçi örgütlenmesinin en gelişmiş olduğu yer Selanik'ti ve 1911 yılında burada tütün, liman ve pamuk işçileri, 1 Mayıs gösterisi düzenleyerek bu günü kutladılar.
1912 yılında İstanbul`da ilk defa 1 Mayıs kutlaması gerçekleşti.
1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak "İşçi Bayramı" ilan edildi.
1924`te hükümet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı.
1925`te çıkan Takrir-i Sükun Yasası, İşçi bayramını kutlamayı yasakladı ve uzun yıllar bu yasak geçerliliğini korudu.
1935 yılında 1 Mayıs`a "Bahar ve Çiçek Bayramı" adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde işçi hareketleri yüzyılın ikinci yarısından itibaren ivme kazandı.
1976 yılında uzun yıllar sonra ilk defa geniş katılımlı 1 Mayıs kutlaması Taksim`de Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu`nun organizasyonu altında gerçekleşti.
1 MAYIS RESMİ TATİL
2008 Nisan'da "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM'de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir.
Dünyada 120 yılı, Türkiye’de de 100 yılı aşkın bir süredir kutlanan 1 Mayıs'a bu yıl Hükümet ve sendikaların uzlaşması ile gidiliyor. Geçmiş yıllardaki taksim ısrarına karşın bu yılki kutlamaların Bakırköy Halk Pazarı'nda gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.
1 Mayıs kutlamaları için gözler İstanbul’a çevrildi. Her yıl olduğu gibi geniş güvenlik önlemlerinin alındığı İstanbul’da Taksim Meydanı kutlamalara yasaklandı. Pazar günkü kutlamalar için Taksim’e çıkan bütün yollar kapatılması kararı alınırken, Bakırköy’de kutlama hazırlıkları da tamamlandı. İstanbul’dan sonra kutlamalar için gözlerin çevrildiği başkent Ankara’da da kutlama alanı olarak Kolej Meydanı belirlendi. Ankara Valiliği herhangi bir olumsuzluğun yaşanmaması için gerekli önlemlerin alındığını duyurdu.
1 MAYIS NASIL DOĞDU?
Peki, Türkiye'de günler öncesinde gerilim yaratan 1 Mayıs doğdu?
İşçi Bayramı’na uzanan sürecin ilk adımının 1856 yılında Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri çalışma saatlerinin azaltılması için başlattığı protestolara kadar dayanıyor. Ancak bu protestolar tarihte, ABD'nin Chicago kentinde işçilerin 1 Mayıs 1886'dan itibaren iş gününün 8 saat olması için başlattığı mücadelenin, 1889'da Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın Paris Kongresi'nde "işçilerin ortak bayramı" olarak kabul edilmesine kadar uzanıyor.
ABD'nin Chicago kentinde işçilerin 1 Mayıs 1886'dan itibaren iş gününün 8 saat olması için başlattığı mücadelenin temsili...
Amerikalı işçilerin, 8 saatlik iş gününü kabul ettirmek için mücadelesi 1884'te başladı. Chicago'da, Trade-Unions (İşçi Birliği) Kongresi de 1 Mayıs 1886'dan itibaren normal iş gününün 8 saat olarak belirlenmesini kararlaştırdı. 1 Mayıs 1886'da ABD'nin büyük kentlerinde beş binden fazla grev ilan edildi. Polisle grevciler arasında çıkan çatışmalarda bir işçi öldü, çok sayıda işçi yaralandı. 3 gün süren gösteriler sonrasında sendikacılardan dördü idam, dördü ağır hapis cezasına çarptırıldı.
Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın 1889 Paris Kongresi'nde (II. Enternasyonalin 1. kongresi),işçilerin dayanışmaları amacıyla yılda bir günün ortak bayram ilan edilmesi benimsendi. Amerikalı sendikacıların önerisi üzerine o gün ''1 Mayıs'' olarak belirlendi.
14 Temmuz-21 Temmuz 1889'da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü " olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi. Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs'ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır.
TÜRKİYE’DE 1 MAYIS: PARÇA PARÇA
Dünyada 1890’lı yıllara uzanan İşçi Bayramı, tarihi kaynaklara göre, Osmanlı Devleti’nde ilk kez 1911'de kutlandı. Selanik’teki tütün, pamuk ve liman işçileri Türk tarihinde ilk kutlayanlar arasına girdi. İstanbul’da ise ilk kez 1912 yılında kutlandığı bilgisi kaynaklarda yer aldı. 1’inci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşları’nın ardından 1 Mayıs uzun bir aradan sonra ilk kez 1921'de kutlandı. Türkiye Sosyalist Fırkasının (TSF) çağrısı üzerine İstanbul işçileri mayısın birinci pazar günü tatil yaptı. TSF merkezindeki bayramlaşmadan sonra partinin Genel Başkanı Hüseyin Hilmi Bey ve üç delege, sadrazamı ziyaret etti.
Ankara'da da Sovyetler Birliği ile dostluk ilişkileri çerçevesinde, 1 Mayıs 1922'de işçi bayramı kutlandı. 1 Mayıs 1923’te de ilk kez “resmi” olarak işçi bayramı kutlamaları yapıldı. Ancak, 1924 yılında “kitlesel” 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı. Ardından 1925 yılında çıkarılan “Takrir-i Sükun” yasasıyla kutlamalar 1935 yılına kadar yasaklandı.
Cumhuriyet'in ilanından sonra 27 Mayıs 1935 tarihli "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun" ile 1 Mayıs "Bahar Bayramı" olarak kabul edildi. Büyük ölçekli kutlamaların yaşanmadığı Türkiye’de 1 Mayıs yaklaşık 50 yıl aradan sonra tekrar ısındı. İlk açık 1 Mayıs kutlaması, 1975 yılında İstanbul Tepebaşı'nda bir gazinoda yapıldı. 1976 yılında ise Taksim Meydanı’nda Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyon’u (DİSK),geniş kapsamlı bir kutlama tertip etti.
KANLI 1 MAYIS: 1977
Tarihe “Kanlı 1 Mayıs” olarak geçen 1977’deki kutlamalar, daha sonraki yıllar için Taksim Meydanı’na özel bir anlam yükledi. Yaklaşık 500 bin kişinin katılımıyla o zamana kadarki en geniş katılımlı 1 Mayıs toplantısı düzenlendi. Şimdiki The Marmara otelinin yerinde olan Intercontinental oteli ve Sular İdaresi binasından işçilerin üzerine ateş açıldı. Çıkan arbede sonrası Kazancı Yokuşu’na doğru kaçmaya çalışanların birçoğu ezilerek hayatını kaybetti. Daha sonraki yıllarda bu ölümlü kutlamalar için Taksim Meydanı 1 Mayıs’ın simgesi haline geldi. Halen tam olarak aydınlatılamayan saldırı birçok senaryo ortaya atıldı.
1977'de çıkan olaylar, Taksim Meydanı'nı 1 Mayıs’ın simgesi haline getirdi
1978 yılında kutlamalar ve anma törenlerinin yapıldığı 1 Mayıs’ta, ertesi yıl 1979 yılında sokağa çıkma yasağı uygulanmasına rağmen, binlerce kişi kutlama yaptı. 1980 yılında sıkıyönetim nedeniyle kutlamalar yapılamazken, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından 1981 yılında Milli Güvenlik Konseyi 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı resmi tatiller arasından çıkarıldı.
Kanlı 1 Mayıs, 1 Mayıs 1977 İşçi Bayramında, 34 kişinin hayatını kaybettiği 136 kişinin yaralandığı olaydır.
KANLI 1 MAYIS'I HAZIRLAYAN SÜREÇ
1971 askeri darbesi işçi kesiminin yani DİSK’in (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) önünü kesmeye çalıştıysa da işçi hareketleri hiç durmadan eylemlerine devam ettiler.
1 Mayıs olaylarına bakmadan önce 1 yıl öncesini indelemek gerekir. Tarihler 1976 senesini gösterdiğinde İşçi Sendikaları gruplar halinde Taksim Meydanında 300.000 kişiyle 1 Mayıs İşçi Bayramını kutladılar. Fakat bu süreçten sonra işçi kesimi kendi arasında bölünmeye başladı. Özelikle darbeden sonra içeri atılan Sol liderlerin 1974 yılında affıyla birlikte iyice güçlenen gençlik farklı fraksiyonların etrafında toplanmaya başladı. İşte bu ayrışma “Kanlı Mayıs” için adeta bulunmaz bir fırsattı. Maocu (Çin) ve Moskovacı olarak bölünen kesim kendi yazılı mecmualarında birbirlerine düşmanca yazılarla 1 Mayıs 1977 yılında büyük bir oyunun içine sürüklendiler. Meydanda güvenlik 20 bin DİSK görevlisi tarafından sağlanacaktı. Ayrıca DİSK, 22 Nisan günü grupların atacağı ortak sloganları belirledi. Herkesin aklına gelen başına geldi. Saat 13’den itibaren Sol akın akın Taksim Meydanını doldurmaya başlamıştı.
Meydanda adeta iğne atsan yere düşmezdi. Sol’un bütün fraksiyonları oradaydı. DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler konuşmaya başlamıştı. Fakat aniden beşer dakika arayla iki el silah sesi duyuldu. Yüz binlerce insan birbirini eze eze kaçışmaya başladı. Daha ilk şok atlatılmadan Sular İdaresi ve İntercontinetal Oteli’nden (The Marmara Otel) kalabalığın üzerine uzun namlulu silahlarla ateş edilmeye başlanmıştı. Buda yetmezmiş gibi nerden geldiği bilinmeyen bir panzer alana girerek işçilerin üzerine su sıkarak insanları çiğnemeye başlamıştı. Bu kaçışmanın ortasında beyaz bir Renault marka arabadan göstericilerin üzerine kurşun yağdırılıyordu. Bu silahlı saldırılardan sonra 34 kişi hayatını kaybederken 126 kişi ise yaralanmıştı. Ölenlerden Meral Özkol adlı vatandaş panzerin altında ezilerek hayatını kaybetmişti. Ölen vatandaşların 5’i kurşunlanarak geri kalan 29 kişi ise ezilerek hayatını kaybetmişti. Yaralıların 39’u başından ve çeşitli yerlerinden silahla vurulmuşlardı. 1 Mayıs Olayları hiçbir zaman tam olarak aydınlatılmadı. Ne Kazancı Yokuşundaki kamyon ne beyaz Renault nede İntercontinetal Otelden açılan ateşin kaynağı öğrenilemedi. Fakat olaydan bir gün önce otele CIA ajanlarının yerleştiği ve olaydan sonra kayıtların silinerek örtbas edildiği öğrenildi. Aynı dönemde MİT tarafından Başbakan Süleyman Demirel’e olası bir darbe için telkinde bulunuldu. İzleyen günlerde Bülent Ecevit’e İzmir’de Havaalanında suikast düzenlenince acilen Kara Kuvvetleri Komutanı 1 Haziran 1977 tarihinde emekliye sevk edildi.
KANLI 1 MAYIS
1 Mayıs Taksim aslında yakın tarihin, emek mücadelesinin ve 1 Mayıs'ın en kanlı olaylarının yaşandığı yer. Provokasyon olduğu sonradan ortaya çıkan katliamda tam 34 işçiye mezar oldu Taksim. 1 Mayıs kutlamalarına 1977 yılında ev sahipliği yapan alandaki olaylarda yaşamını yitirenlerin anısına saygı ve faiilerin hala bulunamamasına dikkat çekmek isteyen sendikalar bu nedenle Taksim'den vazgeçmiyor. Peki o kanlı 1 Mayıs'ta, 1 Mayıs 1977'de neler yaşanmıştı?
500 BİN KİŞİ TOPLANMIŞTI
Kanlı 1 Mayıs 1977 günü İşçi Bayramı`nı kutlamak üzere çeşitli illerden İstanbul`a gelen yaklaşık 500 bin kişi DİSK`in organizasyonu önderliğinde Taksim Meydanı`nı doldurdu. Katılımın yüksek olması sebebiyle kortejlerin alana girmesi uzun sürdü, miting de uzadı. Öyleki son konuşmalar yapılırken alana yeni giren kortejler bile vardı. . Saat 19.00 sıralarında daha sonra silahlı saldırı sonucu katledilen dönemin DİSK başkanı Kemal Türkler konuşmasının sonuna geldiğinde etraftan silah sesleri duyulmaya başlandı.
ÇATILARDAKİ SİLAHLI KİŞİLER HALA BULUNAMADI
Sular İdaresi binasının üstünden ve meydandaki otelin çeşitli katlarından açılan bu ateş sonucu insanlar panik halde kaçmaya başladı, kısa bir süre içinde Etap Marmara Oteli`nin (Bugün The Marmara Oteli) de üst katlarından da ateş açıldı.İnsanlar panik halde kaçmaya çalışırken panzerler de kalabalığın arasına doğru girmeye ve kitleleri sıkıştırarak Kazancı Yokuşu`na itmeye başladı. Kalabalığa ateş açılıyordu fakat polis ateş açanlara değil, kalabalığın üstüne yöneldi. Bir kamyonun tıkadığı Kazancı Yokuşu`ndan aşağıya kaçmaya çalışan kalabalığı daha da korkutmak için bir daha ateş açıldı. İnsanlar panzerler altında kalarak ve birbirlerini ezerek kaçmaya devam etti.
TAM 34 KİŞİ ÖLDÜ
Kanlı 1 Mayıs: 28 kişi ezilme ya da boğulma nedeniyle, 5 kişi vurulma nedeniyle, 1 kişi de panzer altında kalarak yaşamını yitirdi, yaklaşık 130 kişi de yaralandı. Ölenlerin çoğu Kazancı Yokuşu'nun başında, park edilmiş kamyon yüzünden sıkışarak ölmüşlerdi. 470 kişi göz altına alındı fakat hiçbirinin olayla ilgisi kurulamadı. Ateşi kimin açtığı tam olarak belirlenemedi, olay halen aydınlatılamadı.. Sular idaresinin çatısından ve otel odalarından ateş açanlar bulunamadı. Resmi olarak kanıtlanamayan bilgilere göre olayın planlayıcısı CIA, Etap Marmara Oteli'ni bir gün önceden boşaltıp buraya Amerika'dan getirilenler ise CIA ajanlarıydı.
12 Eylül döneminde resmi tatil olmaktan çıkarılan 1 Mayıs, 30 yıla yakın aradan sonra Nisan 2009'da "Emek ve Dayanışma Günü" olarak resmi tatil ilan edildi. Bu 30 yıllık süreçte “illegal” olarak kutlanmaya çalışılan 1 Mayıs’ta pek çok olay çıktı.
Bunların en dikkat çekeni 1996 yılında Kadıköy’de 150 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen kutlamalar oldu. Yasaklı olan Taksim Meydanı yerine Kadıköy’de düzenlenen kutlamalarda 3 kişi hayatını kaybetmesi üzerine olaylar çıktı. Televizyonlarda yayımlanan görüntüler orantısız güç tartışmalarına yol açtı. Bunun üzerine Kadıköy’de kutlamalar 2005 yılına kadar yasaklandı. 2006 yılında 10 yıl aranın ardından düzenlenen kutlamalarda ise hiçbir olay yaşanmadı.
2007 yılında Taksim Meydanı’nda kutlama ve anma töreni düzeni yapmak isteyen gruplara izin verilmedi. Polis, Taksim’e çıkmak isteyenlere müdahale ederken, çıkan olaylarda birçok kişi yaralandı, resmi rakamlara göre de 580 kişi gözaltına alındı.
"Emek ve Dayanışma Günü" ilan edilen 1 Mayıs’ta kutlamaları 2008 yılında Taksim Meydanı’nda yapmak isteyen gruplara Valilik izin vermedi. 1 Mayıs günü Taksim’e çıkmak isteyen gruplara polis müdahale ederken, bir hastanenin acil servisine biber gazı gelmesi tartışmalara yol açtı. Ankara’da da Sıhhiye Meydanı’nda yapılmak istenen kutlamalarda olaylar çıktı.
RESMEN VE TEKRAR
1980 Darbesi sonrası resmi tatiller arasından çıkarılan 1 Mayıs, 2009 yılında tekrar resmi tatil olarak ilan edildi. 2010 yılında uzun bir aradan sonra en geniş kapsamlı kutlamalar gerçekleştirildi. Resmi rakamlara göre 140 bin, gayriresmi rakamlara göre 500 bin kişinin katıldığı kutlamalar Taksim Meydanı’nda olaysız bir şekilde gerçekleşti.
2013 yılına kadar polis gözetiminde ve yoğun güvenlik önlemi altında gerçekleşen kutlamalarda sadece ara sokaklarda olay çıkarken, katılım da düşük seyretti. 2013 yılında Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi nedeniyle Taksim Meydanı gösterilere kapatılırken, yine de meydana çıkmak isteyen gruplara izin verilmedi.
2014 ve 2015 yıllarında ise polisin aldığı geniş güvenlik önlemleri nedeniyle kutlamalar sönük geçerken, Valiliğin izin verdiği Yenikapı ve Zeytinburnu’nda kutlama sessiz sedasız gerçekleşti.
1 MAYIS NEDİR?
İşçilerin birlik ve dayanışma günü olan 1 Mayıs tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kutlanıyor. 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günüdür. Türkiye'de ilk kez 1923'te resmî olarak kutlanmıştır. 2008 Nisan'ında, "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM'de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir.
DÜNYADA 1 MAYIS TARİHİ
İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler.
1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago(Şikago)'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil'de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı.
Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı'na yol açtı.
Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 14 Temmuz-21 Temmuz 1889'da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü " olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.
Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs'ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır.
TÜRKİYE'DE 1 MAYIS'IN TARİHÇESİ
1 Mayıs İşçi Bayramının Türkiye'de önemi
Osmanlı Devleti döneminde işçi örgütlenmesinin en gelişmiş olduğu yer Selanik'ti ve 1911 yılında burada tütün, liman ve pamuk işçileri, 1 Mayıs gösterisi düzenleyerek bu günü kutladılar.
1912 yılında İstanbul`da ilk defa 1 Mayıs kutlaması gerçekleşti.
1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak "İşçi Bayramı" ilan edildi.
1924`te hükümet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı.
1925`te çıkan Takrir-i Sükun Yasası, İşçi bayramını kutlamayı yasakladı ve uzun yıllar bu yasak geçerliliğini korudu.
1935 yılında 1 Mayıs`a "Bahar ve Çiçek Bayramı" adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde işçi hareketleri yüzyılın ikinci yarısından itibaren ivme kazandı.
1976 yılında uzun yıllar sonra ilk defa geniş katılımlı 1 Mayıs kutlaması Taksim`de Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu`nun organizasyonu altında gerçekleşti.
1 MAYIS RESMİ TATİL
2008 Nisan'da "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM'de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir.
Dünyada 120 yılı, Türkiye’de de 100 yılı aşkın bir süredir kutlanan 1 Mayıs'a bu yıl Hükümet ve sendikaların uzlaşması ile gidiliyor. Geçmiş yıllardaki taksim ısrarına karşın bu yılki kutlamaların Bakırköy Halk Pazarı'nda gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.
1 Mayıs kutlamaları için gözler İstanbul’a çevrildi. Her yıl olduğu gibi geniş güvenlik önlemlerinin alındığı İstanbul’da Taksim Meydanı kutlamalara yasaklandı. Pazar günkü kutlamalar için Taksim’e çıkan bütün yollar kapatılması kararı alınırken, Bakırköy’de kutlama hazırlıkları da tamamlandı. İstanbul’dan sonra kutlamalar için gözlerin çevrildiği başkent Ankara’da da kutlama alanı olarak Kolej Meydanı belirlendi. Ankara Valiliği herhangi bir olumsuzluğun yaşanmaması için gerekli önlemlerin alındığını duyurdu.
1 MAYIS NASIL DOĞDU?
Peki, Türkiye'de günler öncesinde gerilim yaratan 1 Mayıs doğdu?
İşçi Bayramı’na uzanan sürecin ilk adımının 1856 yılında Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri çalışma saatlerinin azaltılması için başlattığı protestolara kadar dayanıyor. Ancak bu protestolar tarihte, ABD'nin Chicago kentinde işçilerin 1 Mayıs 1886'dan itibaren iş gününün 8 saat olması için başlattığı mücadelenin, 1889'da Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın Paris Kongresi'nde "işçilerin ortak bayramı" olarak kabul edilmesine kadar uzanıyor.
ABD'nin Chicago kentinde işçilerin 1 Mayıs 1886'dan itibaren iş gününün 8 saat olması için başlattığı mücadelenin temsili...
Amerikalı işçilerin, 8 saatlik iş gününü kabul ettirmek için mücadelesi 1884'te başladı. Chicago'da, Trade-Unions (İşçi Birliği) Kongresi de 1 Mayıs 1886'dan itibaren normal iş gününün 8 saat olarak belirlenmesini kararlaştırdı. 1 Mayıs 1886'da ABD'nin büyük kentlerinde beş binden fazla grev ilan edildi. Polisle grevciler arasında çıkan çatışmalarda bir işçi öldü, çok sayıda işçi yaralandı. 3 gün süren gösteriler sonrasında sendikacılardan dördü idam, dördü ağır hapis cezasına çarptırıldı.
Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın 1889 Paris Kongresi'nde (II. Enternasyonalin 1. kongresi),işçilerin dayanışmaları amacıyla yılda bir günün ortak bayram ilan edilmesi benimsendi. Amerikalı sendikacıların önerisi üzerine o gün ''1 Mayıs'' olarak belirlendi.
14 Temmuz-21 Temmuz 1889'da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü " olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi. Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs'ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır.
TÜRKİYE’DE 1 MAYIS: PARÇA PARÇA
Dünyada 1890’lı yıllara uzanan İşçi Bayramı, tarihi kaynaklara göre, Osmanlı Devleti’nde ilk kez 1911'de kutlandı. Selanik’teki tütün, pamuk ve liman işçileri Türk tarihinde ilk kutlayanlar arasına girdi. İstanbul’da ise ilk kez 1912 yılında kutlandığı bilgisi kaynaklarda yer aldı. 1’inci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşları’nın ardından 1 Mayıs uzun bir aradan sonra ilk kez 1921'de kutlandı. Türkiye Sosyalist Fırkasının (TSF) çağrısı üzerine İstanbul işçileri mayısın birinci pazar günü tatil yaptı. TSF merkezindeki bayramlaşmadan sonra partinin Genel Başkanı Hüseyin Hilmi Bey ve üç delege, sadrazamı ziyaret etti.
Ankara'da da Sovyetler Birliği ile dostluk ilişkileri çerçevesinde, 1 Mayıs 1922'de işçi bayramı kutlandı. 1 Mayıs 1923’te de ilk kez “resmi” olarak işçi bayramı kutlamaları yapıldı. Ancak, 1924 yılında “kitlesel” 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı. Ardından 1925 yılında çıkarılan “Takrir-i Sükun” yasasıyla kutlamalar 1935 yılına kadar yasaklandı.
Cumhuriyet'in ilanından sonra 27 Mayıs 1935 tarihli "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun" ile 1 Mayıs "Bahar Bayramı" olarak kabul edildi. Büyük ölçekli kutlamaların yaşanmadığı Türkiye’de 1 Mayıs yaklaşık 50 yıl aradan sonra tekrar ısındı. İlk açık 1 Mayıs kutlaması, 1975 yılında İstanbul Tepebaşı'nda bir gazinoda yapıldı. 1976 yılında ise Taksim Meydanı’nda Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyon’u (DİSK),geniş kapsamlı bir kutlama tertip etti.
KANLI 1 MAYIS: 1977
Tarihe “Kanlı 1 Mayıs” olarak geçen 1977’deki kutlamalar, daha sonraki yıllar için Taksim Meydanı’na özel bir anlam yükledi. Yaklaşık 500 bin kişinin katılımıyla o zamana kadarki en geniş katılımlı 1 Mayıs toplantısı düzenlendi. Şimdiki The Marmara otelinin yerinde olan Intercontinental oteli ve Sular İdaresi binasından işçilerin üzerine ateş açıldı. Çıkan arbede sonrası Kazancı Yokuşu’na doğru kaçmaya çalışanların birçoğu ezilerek hayatını kaybetti. Daha sonraki yıllarda bu ölümlü kutlamalar için Taksim Meydanı 1 Mayıs’ın simgesi haline geldi. Halen tam olarak aydınlatılamayan saldırı birçok senaryo ortaya atıldı.
1977'de çıkan olaylar, Taksim Meydanı'nı 1 Mayıs’ın simgesi haline getirdi
1978 yılında kutlamalar ve anma törenlerinin yapıldığı 1 Mayıs’ta, ertesi yıl 1979 yılında sokağa çıkma yasağı uygulanmasına rağmen, binlerce kişi kutlama yaptı. 1980 yılında sıkıyönetim nedeniyle kutlamalar yapılamazken, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından 1981 yılında Milli Güvenlik Konseyi 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı resmi tatiller arasından çıkarıldı.
Kanlı 1 Mayıs, 1 Mayıs 1977 İşçi Bayramında, 34 kişinin hayatını kaybettiği 136 kişinin yaralandığı olaydır.
KANLI 1 MAYIS'I HAZIRLAYAN SÜREÇ
1971 askeri darbesi işçi kesiminin yani DİSK’in (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) önünü kesmeye çalıştıysa da işçi hareketleri hiç durmadan eylemlerine devam ettiler.
1 Mayıs olaylarına bakmadan önce 1 yıl öncesini indelemek gerekir. Tarihler 1976 senesini gösterdiğinde İşçi Sendikaları gruplar halinde Taksim Meydanında 300.000 kişiyle 1 Mayıs İşçi Bayramını kutladılar. Fakat bu süreçten sonra işçi kesimi kendi arasında bölünmeye başladı. Özelikle darbeden sonra içeri atılan Sol liderlerin 1974 yılında affıyla birlikte iyice güçlenen gençlik farklı fraksiyonların etrafında toplanmaya başladı. İşte bu ayrışma “Kanlı Mayıs” için adeta bulunmaz bir fırsattı. Maocu (Çin) ve Moskovacı olarak bölünen kesim kendi yazılı mecmualarında birbirlerine düşmanca yazılarla 1 Mayıs 1977 yılında büyük bir oyunun içine sürüklendiler. Meydanda güvenlik 20 bin DİSK görevlisi tarafından sağlanacaktı. Ayrıca DİSK, 22 Nisan günü grupların atacağı ortak sloganları belirledi. Herkesin aklına gelen başına geldi. Saat 13’den itibaren Sol akın akın Taksim Meydanını doldurmaya başlamıştı.
Meydanda adeta iğne atsan yere düşmezdi. Sol’un bütün fraksiyonları oradaydı. DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler konuşmaya başlamıştı. Fakat aniden beşer dakika arayla iki el silah sesi duyuldu. Yüz binlerce insan birbirini eze eze kaçışmaya başladı. Daha ilk şok atlatılmadan Sular İdaresi ve İntercontinetal Oteli’nden (The Marmara Otel) kalabalığın üzerine uzun namlulu silahlarla ateş edilmeye başlanmıştı. Buda yetmezmiş gibi nerden geldiği bilinmeyen bir panzer alana girerek işçilerin üzerine su sıkarak insanları çiğnemeye başlamıştı. Bu kaçışmanın ortasında beyaz bir Renault marka arabadan göstericilerin üzerine kurşun yağdırılıyordu. Bu silahlı saldırılardan sonra 34 kişi hayatını kaybederken 126 kişi ise yaralanmıştı. Ölenlerden Meral Özkol adlı vatandaş panzerin altında ezilerek hayatını kaybetmişti. Ölen vatandaşların 5’i kurşunlanarak geri kalan 29 kişi ise ezilerek hayatını kaybetmişti. Yaralıların 39’u başından ve çeşitli yerlerinden silahla vurulmuşlardı. 1 Mayıs Olayları hiçbir zaman tam olarak aydınlatılmadı. Ne Kazancı Yokuşundaki kamyon ne beyaz Renault nede İntercontinetal Otelden açılan ateşin kaynağı öğrenilemedi. Fakat olaydan bir gün önce otele CIA ajanlarının yerleştiği ve olaydan sonra kayıtların silinerek örtbas edildiği öğrenildi. Aynı dönemde MİT tarafından Başbakan Süleyman Demirel’e olası bir darbe için telkinde bulunuldu. İzleyen günlerde Bülent Ecevit’e İzmir’de Havaalanında suikast düzenlenince acilen Kara Kuvvetleri Komutanı 1 Haziran 1977 tarihinde emekliye sevk edildi.
KANLI 1 MAYIS
1 Mayıs Taksim aslında yakın tarihin, emek mücadelesinin ve 1 Mayıs'ın en kanlı olaylarının yaşandığı yer. Provokasyon olduğu sonradan ortaya çıkan katliamda tam 34 işçiye mezar oldu Taksim. 1 Mayıs kutlamalarına 1977 yılında ev sahipliği yapan alandaki olaylarda yaşamını yitirenlerin anısına saygı ve faiilerin hala bulunamamasına dikkat çekmek isteyen sendikalar bu nedenle Taksim'den vazgeçmiyor. Peki o kanlı 1 Mayıs'ta, 1 Mayıs 1977'de neler yaşanmıştı?
500 BİN KİŞİ TOPLANMIŞTI
Kanlı 1 Mayıs 1977 günü İşçi Bayramı`nı kutlamak üzere çeşitli illerden İstanbul`a gelen yaklaşık 500 bin kişi DİSK`in organizasyonu önderliğinde Taksim Meydanı`nı doldurdu. Katılımın yüksek olması sebebiyle kortejlerin alana girmesi uzun sürdü, miting de uzadı. Öyleki son konuşmalar yapılırken alana yeni giren kortejler bile vardı. . Saat 19.00 sıralarında daha sonra silahlı saldırı sonucu katledilen dönemin DİSK başkanı Kemal Türkler konuşmasının sonuna geldiğinde etraftan silah sesleri duyulmaya başlandı.
ÇATILARDAKİ SİLAHLI KİŞİLER HALA BULUNAMADI
Sular İdaresi binasının üstünden ve meydandaki otelin çeşitli katlarından açılan bu ateş sonucu insanlar panik halde kaçmaya başladı, kısa bir süre içinde Etap Marmara Oteli`nin (Bugün The Marmara Oteli) de üst katlarından da ateş açıldı.İnsanlar panik halde kaçmaya çalışırken panzerler de kalabalığın arasına doğru girmeye ve kitleleri sıkıştırarak Kazancı Yokuşu`na itmeye başladı. Kalabalığa ateş açılıyordu fakat polis ateş açanlara değil, kalabalığın üstüne yöneldi. Bir kamyonun tıkadığı Kazancı Yokuşu`ndan aşağıya kaçmaya çalışan kalabalığı daha da korkutmak için bir daha ateş açıldı. İnsanlar panzerler altında kalarak ve birbirlerini ezerek kaçmaya devam etti.
TAM 34 KİŞİ ÖLDÜ
Kanlı 1 Mayıs: 28 kişi ezilme ya da boğulma nedeniyle, 5 kişi vurulma nedeniyle, 1 kişi de panzer altında kalarak yaşamını yitirdi, yaklaşık 130 kişi de yaralandı. Ölenlerin çoğu Kazancı Yokuşu'nun başında, park edilmiş kamyon yüzünden sıkışarak ölmüşlerdi. 470 kişi göz altına alındı fakat hiçbirinin olayla ilgisi kurulamadı. Ateşi kimin açtığı tam olarak belirlenemedi, olay halen aydınlatılamadı.. Sular idaresinin çatısından ve otel odalarından ateş açanlar bulunamadı. Resmi olarak kanıtlanamayan bilgilere göre olayın planlayıcısı CIA, Etap Marmara Oteli'ni bir gün önceden boşaltıp buraya Amerika'dan getirilenler ise CIA ajanlarıydı.
12 Eylül döneminde resmi tatil olmaktan çıkarılan 1 Mayıs, 30 yıla yakın aradan sonra Nisan 2009'da "Emek ve Dayanışma Günü" olarak resmi tatil ilan edildi. Bu 30 yıllık süreçte “illegal” olarak kutlanmaya çalışılan 1 Mayıs’ta pek çok olay çıktı.
Bunların en dikkat çekeni 1996 yılında Kadıköy’de 150 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen kutlamalar oldu. Yasaklı olan Taksim Meydanı yerine Kadıköy’de düzenlenen kutlamalarda 3 kişi hayatını kaybetmesi üzerine olaylar çıktı. Televizyonlarda yayımlanan görüntüler orantısız güç tartışmalarına yol açtı. Bunun üzerine Kadıköy’de kutlamalar 2005 yılına kadar yasaklandı. 2006 yılında 10 yıl aranın ardından düzenlenen kutlamalarda ise hiçbir olay yaşanmadı.
2007 yılında Taksim Meydanı’nda kutlama ve anma töreni düzeni yapmak isteyen gruplara izin verilmedi. Polis, Taksim’e çıkmak isteyenlere müdahale ederken, çıkan olaylarda birçok kişi yaralandı, resmi rakamlara göre de 580 kişi gözaltına alındı.
"Emek ve Dayanışma Günü" ilan edilen 1 Mayıs’ta kutlamaları 2008 yılında Taksim Meydanı’nda yapmak isteyen gruplara Valilik izin vermedi. 1 Mayıs günü Taksim’e çıkmak isteyen gruplara polis müdahale ederken, bir hastanenin acil servisine biber gazı gelmesi tartışmalara yol açtı. Ankara’da da Sıhhiye Meydanı’nda yapılmak istenen kutlamalarda olaylar çıktı.
RESMEN VE TEKRAR
1980 Darbesi sonrası resmi tatiller arasından çıkarılan 1 Mayıs, 2009 yılında tekrar resmi tatil olarak ilan edildi. 2010 yılında uzun bir aradan sonra en geniş kapsamlı kutlamalar gerçekleştirildi. Resmi rakamlara göre 140 bin, gayriresmi rakamlara göre 500 bin kişinin katıldığı kutlamalar Taksim Meydanı’nda olaysız bir şekilde gerçekleşti.
2013 yılına kadar polis gözetiminde ve yoğun güvenlik önlemi altında gerçekleşen kutlamalarda sadece ara sokaklarda olay çıkarken, katılım da düşük seyretti. 2013 yılında Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi nedeniyle Taksim Meydanı gösterilere kapatılırken, yine de meydana çıkmak isteyen gruplara izin verilmedi.
2014 ve 2015 yıllarında ise polisin aldığı geniş güvenlik önlemleri nedeniyle kutlamalar sönük geçerken, Valiliğin izin verdiği Yenikapı ve Zeytinburnu’nda kutlama sessiz sedasız gerçekleşti.