Bir portre Dev Bir EserTalip AKSOY :Şu anda karşımızda Külünk ailesinden Ergin Külünk bey var, Ergin bey ! Türkiye kamuoyuna ve hicrethaber ailesi takipçilerine kendinizi tanıtırmısınız ? hikayenizi kendi ağzınızdan dinleyebilirmiyiz.? Ben Ergin Külünk, Yıldız Teknik Üniversitesi inşaat mühendisliğini bitirdik. İnşaat Mühendisiyiz 66 yaşındayız 60 senedir okuyoruz. Okul okumak da çalışmak gibidir ,60 senede Büyük bir keyifle okuduğumu söylüyorum.Yakın tarih merakım var, cennet mekan Abdülhamit ile ilgili Türkçe yayınlanmış birçok eserler kütüphanem de mevcut, birçok kez okuduğum kitapları o dönem sıkça okuyorum.O dönem ile ilgili de kitap çalışmam var yakında da inşallah çıkacak. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talepleri ile Bu projenin başındayım Dernek Başkanlığı sıfatı ile bu görevi yürütüyorum . Derneğimiz Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından özel proje alanı ilan edilen Çamlıca Tepesi'ndeki 75.7000 metrekarelik alan içerisinde Cami yapma iznini aldı Bununla ilgili gerekli çalışmaları yapık. Bu projeyi Derneğimiz 2012 senesinde bir yarışma ile yapma kararı aldı.Ulusal bir yarışma yaptık 2'nci seçilen projenin sahipleri Hayriye Gül Totu ve Bahar Mızrak'ın eserlerini yapmaya karar verdik.İlker KÜÇÜK:Ergin bey Genel olarak bu projeye katılım ilgisi nasıl idi.Yarışmamıza 62 eser katılmış oldu Tabii eserler jüri tarafından değerlendirildi, incelendi, şu an yapmakta olduğunuz Gece ve gündüz konseptli proje üzerinde mutabık kalındı.Bir Koordinatör Mimar kızın başkanlığında 10 kişiye yakın koordine mimarlarımız arkadaşımız projenin içine girdiler. İlker KÜÇÜK:Projede bayan mimarların olmasının bir pozitif ayrımcılığı var mı?Tüm bu eserler seçilinceye kadar bayanların olduğundan kimsenin haberi yoktu , Bunu ancak raportörler biliyordu, yarışmanın belli bir kuralları var idi , yeminli jüriler tarafından, barkod numarası ve sıraları ile değerlendirme sonucunda isimler ve kimlerin olduğu netleşti.Bu isimleri sadece raportör arkadaşlar biliyordu. Onlar da yeminli olduğu için kimse onlara sormadı.Yarışmada 92 bireysel ve kurumsal firmalar katıldı. Ama yarışma 62 Eser ile jüri karşısına çıktı.Bu 62 eser içerisinde jurimiz bize alternatif projeler önerdi. Bizim dernek yönetimimiz de bugünkü projeyi uygun buldu. Geriye dönüp baktığımız zaman bu iki hanımın projeyi çizdiğini görmüş olduk.İyi ki bunu seçmişiz dediğimiz son nokta oldu.Projemiz belli olduktan sonra ,hızlıca hem ihale sürecine, hem de projemizi tamamlamaya , hem de inşaatı nasıl koordine ederiz sürecine girdik.29 Mart 2013 tarihinde bir cuma günü, Besmele ile kurbanlar keserek harfiyat çalışmamıza başladık. Beş altı ay süren bir harfiyat çalışması yaptık. yaklaşık bir milyon metreküp toprağı buradan kaldırdık ve götürdük. 6 Ağustos 2013 tarihinde de resmi temel atma törenimizi yaptık.O tarihten bu yana yaklaşık 50 küsür aylik zaman geçti, yaklaşık projemizin %90’lık kısmını bitirmiş durumdayız. Talip AKSOY:Ergin Bey Bu İnşaat aşamasını başlamadan evvel projeden sonra, bu alanda herhangi bir yapı , mesken var mıydı. Burası zaten gençlerin top oynadığı top sahası idi. Tamamen çorak arazi idi.O noktada Herhangi bir sıkıntı yaşamadık.Talip AKSOY:projeniz tam olarak ne zaman nasipse bitecekAllah nasip ederse Önümüzdeki senenin Ramazan ayında ibadete açık bir şekilde bitmesini düşünüyoruz. Temenni ediyoruz, Dua ediyoruz Ramazan'da ibadete yetiştirmeyi düşünüyoruz.11 bin metrekare müze alanı düşünülüyor, bu külliyede müzede sergilenmek istenen eserler hangi tip eserler olacak.Eserlerimiz tamamen İslam eserleri olacak.Tabi İslami eserler derken Bu bir üst başlık bunun altında onlarcaBaşlık koyabilirsiniz. Tekke tabiri de İslami eser’dir, bir hat levhası da eserdir.Talip AKSOY:Hocam sizi tanıtırken mühendis kimliğiniz in yanında bir de siyasi bir geçmişiniz vardır bunlardan bahseder misiniz.Benim rahmetlik babam asker idi , astsubay idi. Ben İlkokulu Beş ayrı şehirde bitirdim, babamın mesleğinden dolayı en son 1969 senesinin ilkbahar’ında liseyi Diyarbekir'de bitirdik Babam emekli oldu, üniversiteyi okuyalım diye. 43 yaşında emekli oldu ve 1969 da İstanbul'a gedik .1969’da İstanbul'a gelince, Tabii hayatın,sosyal hayatın en yoğun en civcivli,en sıkıntılı bir döneme girme sürecinin başıdır.Üniversiteye başladık tabi, üniversite sosyal hayatı ile karşılaştık, sosyal hayat bizi genlerimizin gereği Mttb’ye götürdü.Siyasal İslam diyebileceğimiz o günkü, Milli Nizam ve Milli selamet partilerinde görev aldık.Sayın Cumhurbaşkanı’mız Tayyip Erdoğan ile zaten aynı yörenin insanıyız, annelerimiz arkadaş, yollarımız kesişti, o kesişimi halen devam ediyor. Yani 69 senesinde bizim tanışıklığımız 69 dan bu tarafa bizim muhabbetimiz hiç bozulmadan devam ediyor.Mttb peşinden Milli selamet partisi ve İl Gençlik Kolları Başkanlığıni yaptık. O zaman Cumhurbaşkanımız İl başkanı iken bizde teşkilatlanma başkanı idik.Bu süreçten Siyasette olduk daha sonra kardeşim Necdet Külünk ve hemen Onun akabinde küçük kardeşim Metin siyasi hayata başladılar ve Türkiye'deki milli Nizam Milli selamet çizgisindeki siyasi çalışmamız hiç kesintiye uğramadan devam etti halen de devam ediyor.İşte ailemizi de temsilen küçük kardeşim Metin istanbul milletvekili olarak siyasi hayatına devam ediyor. Biz de kendisine dua ediyoruz,destekliyoruz.Yıldız teknik’te okuduk, Mttb’ de eğitim aldık, şunu söyleyeyim oradan gördüklerimizi,tebliğ anlamında okullarımızda arkadaşlarımıza yansıtmaya gayret ettik.Mttb bizim kucağımıza çok şeyler kattı, bizim yetiştigimiz kuşaktır, o ocaktan yetişen insanlar bugün ülkemizi yönetiyor işte İsmail Kahraman, Recep Tayyip Erdoğan,aklınıza gelebilecek Hemen hemen herkes.En önemlisi fire vermedik biz arkadan hiç vurmadık. ayak oyunları hiç yapmadık, daima şeffaf olduk.kaybetsek de şeffaf olarak kaybeder dik. Ayak oyunu yapmadık; niye Çünkü bizi üstatlar yetiştirdi,bizi Kadir Mısırlıoğlu yetiştirdi bizi,Necip Fazıllar yetiştirdi. Bizi Nurettin Topçular yetiştirildi.O dönem’in insanları çok saf ama saf olduğu kadar net ve olduğu kadar da dümdüz, bilgileri bize vermeye gayret ediyorlardı.Ne kadar alırsanız tabi; Bu da benim o dönemdeki almış olduğunuz sosyal eğitim, ileriki hem de zamanda bizlere rehber oldu.Bütün bunlar çok önemli,çünkü bize bir kitap okuma alışkanlığı oluşturdu.Önceden neler okuyorduk tommiks Teksas’tan, çile okumaya başladık.Tommiks teksastan Çöle İnen nuru okuduk.Hararetle tavsiye ediyorum ideolocya örgü ,Çöle İnen Nur, tavsiyem Çile herkesin başucu kitabı olmalıdır.Bir değil Bir Çok Kez okunmalıdır.Üstat Necip Fazıl'ın tüm eserleri özellikle, Ulu Hakan Abdülhamid Han defaatle okunmalıdır.Bunlar benim başucu kitaplarımdır, kaç kez okuduğumu bilmem, Tabii okumak derken bunu biraz açmak lazım.Okumuyoruz 140 karakterli Twitter ile işimizi görmeye gayret ediyoruz.Biz 6 Ağustos 2012 yılında harfiyat çalışmamıza ve çalışmalara Start verdik projemiz Selçuklu ve Osmanlı mimari çizgileri takip etmekte olan neo-klasik bir camidir.Neo-klasik derken şunu kastettik.Klasik mimari modern unsurlar barındırıyor.Modern mimarinin en son teknolojisini burada kullanıyoruz. işte drabet beton dediğimiz beton, beton firması 500 sene ömür biçtiği çok özel bir beton ,sağlamlığımız 500 dediğimiz çok özel bir çelik ,ana kubbemizin altındaki Ana kubbe yazımız 16 adet Esma ül Hüsna dan oluşur, haşır süresinin son iki ayetinden istifade ederek ,16 adet Esma ül Hüsna’yı kuyruk ki tevhidi simgelesin diye.Ana kubbemizi taşıyan 4 büyük kemer’imizin aynasina Türkiye'de Cumhuriyet tarihinde ilk kez fetih süresi’nin tamamı’ni yazdık. 220 metre boyunda bu iki Aslan boyu olmak üzere, bu üç boyut yazıyı paslanmaz çelikten ürettik, cnc yardımıyla paslanmaz çelikten ürettik; nanoteknoloji ile onları altın rengine çevirdik baktığınız zaman kubbede altın renginde yazı göreceksiniz, ama aslında o beyaz paslanmaz çeliktir. Nedir? nanoteknoloji burada Sadece teknolojiyi yapan firmanın söylediklerini pazarlaya biliyorum sizlere, paslanmaz çeliğin üzerine herhangi bir yaldız herhangi bir boyama yahut sıvama değil, bir özel işlem ile paslanmaz çeliğin tüm hücrelerini nüfus ederek Sarartıyor; Talip AKSOY Ergin Bey Mermerleri nereden tedarik ettiniz ?Camimizin içerisindeki mermerleri biz Anadolu'nun her coğrafyasından getirdik nerede değişik bir mermer var ise, onu getirdik Elazığ, Malatya, Bolu, Marmara, Afyon aklınızda Neresi gelirse ulaşabildiğimiz Bize gelen mermerleri bir seçki yaparak sütunlarımiza yerleştirmeye gayret ettik.Talip AKSOY: Üstat bu devasa Projede kaç kişilik bir insan gücü vardır kaç kişi istihdam ediyor. Şu an İnşaat sahamızda 300'e yakın insanımız çalışıyor,ama İstanbul içerisinde ve dışında 25'e yakın atölyede 600-700 kişiyle çalışıyoruz, yaklaşık 1000 kişilik bir insan gücüyle bu projeyi Önümüzdeki senenin ilk yarısına ulaştırmaya gayret ediyoruz.6 minareden ,16 Şerafeden meydana gelen ,72 metre yüksekliğinde bir ana kubbe yüksekliği,34 metre çapında bir ana kubbe çapiyla Cumhuriyet tarihi’nin en büyük eseri Türkiye'de yapılan en büyük cami ünvanını alarak literatüre geçti.4 Adet minare’nin yüksekliği.107.1 ediyor noktayı kaldirirsak 1071 Malazgirt’i temsil ediyor.2 tanesi 90 metre’dir Biz de burada Usta Sinan Cami mimarisine atıfta bulunarak, getirdiği en önemli özellik altinora,altın oran insan vücudundaki organların Rabbimizin bizi yaratırken vücudumuzdaki organların biri birine olan oranıdır. Burnumuzun büyüklüğünün yüzümüze olan oranı gibi,kulağımızın büyüklüğünün kulağımıza olan oranı gibidir.Kulağımızın ağzımıza olan oranı gibidir. Bu oran Batı resminde özellikle çok kullanılır Usta Sinan bunu Cami mimarisine taşımıştır. bu yüzdendir ki, Usta Sinan'ı taklit ediyorsanız ya birebir kopya diyeceksiniz,ya da biraz oynarsanız o zaman Ucibe yapmış olursunuz.bu yüzden Anadolu'daSinan taklidi eserlerin tamam mı tenkide açık camilerdir.Sebep altınora kriterine uymadıkları için Yani bugün bir Selimiye’yi kopya yapmak mümkün mü? mümkün her şeyi ile kopyalanir. Yani minaresi ile minareye çıkan 3 merdiveniyle aklınıza gelen her şeyi ile kopya görmek mümkündür. Aynısını yapabilirsiniz ama ben bu kubbeyi biraz daha yükselttim dediğiniz anda o zaman oran biter Ucibe yapmış olursunuz.Bu yüzdendir ki her zaman Cami yapan arkadaşlarımıza, gayret eden insanlarımıza Allah onlardan razı olsun; Hep tavsiyemiz Lütfen bir mimari ekip ile çalışınız mimari ekibe vereceğiniz parayı mimari Ekip size inşaat sırasında Zaten size kazandıracaktır.Bu projede biz hiç kırık dökmuyoruz . Yaptığımız iş duruyor, proje değişikliği yapmıyoruz projede tartışıyoruz her şeyi bilgisayarda üç boyutlu haliyle gerekiyorsa programlar ile modelleme ile tartışıyoruz, karar verdikten sonra da geri dönmuyoruz.Çünkü biz bu projeyi Türkiye'de yaşayan insanlarımızın bireysel ve kurumsal bağışlarıyla yapıyoruz. Bu proje bir bağış projesi ile devam ediyor bu sebepledir ki o parayı harcarken olabildiğince hassas davranmak zorundayız en basit yönüyle vicdani sorumluluğumuzdur, hemen peşinden de prensibimizdir.İyi insanlar bize gönüllerinden para veriyorlar, Biz de bu projeyi yapalım diye kırıp attığınız her bir taş bu insanların parasıdır o gözden bakıyoruz biz böyle bakmaya gayret ettikçe arkadaşlarımız daha fazla hassas oluyorlar derneğimiz Bu noktada çok hassas büyük bir keyif ile Bu hassasiyeti gösteren arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.Bu projemiz sadece bir Cami projesi değil Cami bir projenin sadece bir bölümüdür, burası geleneksel anlamda bir külliye dir modern anlamda da bir kompleks olarakta tasarlandı. İşte burada 11000 metrekare İslam eserlerinin sergileneceği bir müze alanı 3500 metrekare bir sanat galerimiz var, sanat atölyelerimiz de eğitmenler tarafından sanatla ilgili eğitimler verilecektir.3000 metrekare büyüklüğünde yaklaşık 5000 kitabın olabileceği bir kütüphane çalışması ve 1000 kişilik bir konferans salonu camimizin avlusunun dış yüzeyinde ise 8 tane sanat atölyemiz de Usta Çırak ilişkisi ile geleneksel el sanatları eğitimlerinin verildiği Sanat eserlerinin teşhir edildiği sanat atölyeleri var, bunu hat sanatıdır, teşbihtir, kağıttır v.s3500 arabalık otoparkımız ama Bütün bunların yanında Bu proje Sivil Savunma anlamında çok önemli bir özelliğe sahiptir. O da inşallah lazım olmaz herhangi bir afet ve bir hacet durumunda yüz bin insanın barınabileceği kapalı bir mekana sahiptir.Biz Burada 100.000 insanın barındığı bileceğiz. Bu rakamlarda anadolu yakası için çok ciddi bir rakamdır.Projemizi 50 kişilik Teknik bir ekip ile yönetiyoruz, hem Derneğimizin gönüllülerinden meydana gelen teknik ekip, müteahhit firmanın profesörü olarak çalıştırdığı, Mimarlar müteahhit firmanın taşeronlarının teknik elemanları yaklaşık 50 kişilik bir ekiple projeyi ayağa kaldırmaya gayret ediyoruz.İlker KÜÇÜK:Yurtdışından Afrika'dan herhangi bir ülkeden Misafirleriniz oluyor mu ?Evet, çok misafirlerimiz oluyor; bu konuda basınımız başta olmak üzere yurtiçinden,yurtdışından çok ziyaretçimiz geliyor en büyük destekçilerimiz yurt dışındaki yaşayan vatandaşlarımız onlar çok sahipleniyor var bu projeyi, Bu da Sayın Cumhurbaşkanı’mızın bu projede isminin anılmasıdır. Biz de bununla gurur duyuyoruz Çünkü o bizim hamimizdir.Afrika Müslümanları bu projeye çok ilgi göstermektedirler.Önemli bir hikaye size aktarayım, buradanisviçre'den tanıdığımız bir hanım kızımız bizi aradı kardeşim İstanbul'a geliyor!.. O’na bir sürpriz yapmak istiyorum, Sizden rica etsem kardeşimi caminizde gezdirir misiniz? dedi bu mu dur? sürpriziniz evet dedi, büyük bir keyif ile Elbette dedik, delikanlı İsviçre'den geldi kendisini karşıladık, yanında da Hıristiyan arkadaşı ile geldiler ,arkadaşlarımıza da rica ettik caminin girilebilecek her noktasına gittiler ve ziyaret ettiler ,sonra ablasını dinledim.Çok fazla memnun olduklarını söylediler.Talip AKSOY: Ergin bey Türkiye ve dünyadaki basının bu Eser ile ilgisi nasıl ?Türkiye'de Anadolu Ajansı ve diğer ajanslarının geneli periyodik olarak gelirler, çekimlerini yaparlar. Vatandaşımızı ve kamuoyunu bilgilendirirler. Kamuoyu bizim bir projemiz ile yakından ilgili, elimizden geldiğince bu projemize hizmet etmeye gayret ediyoruz.89 kişilik bir fotoğrafçı timimiz var bizim, bu ekibimiz zamanını kendisinin belirlediği bir dönemde gelir fotoğraf çekerler her imalatın fotoğrafı çekilir, yaklaşık arşivimizde 25000 fotoğraf var şu anda, fotoğrafları tarıyoruz çamlıcanın hikayesini hazırlıyoruz.TRT belgeselimizi çekiyor, Bizim de sabit kameralarımiz ile çekimler yapıyoruz.Üsküdar Anadolu'nun bir ucu ve Fethi gören ilk şehir, ruh hali ve bu konumuyla önemlidir. Bu proje ile Önceden Avrupa Yakası'nda bulunan silüeti şu anda Çamlıca'ya taşımış olduk.İlker KÜÇÜK:Cumhurbaşkanımızın Burası ile ilgili önemi nedir ?Evet Cumhurbaşkanı’mızın güzel olan her projeye ehemmiyet verildiği manidardır. Reis-i cumhur’umuzun çok ehemmiyet duyduğu projelerden bir tanesidir. Cumhuriyet döneminde yapılan en büyük eser, büyük anlamında da mimari anlamda da iyi bir kategori sınıfına girmiştir ve bizden sonra da bu tür eserleri yapabilecek insanlar bizi geçmelidirler.Ecdadın Yaptığı hiçbir Eser ile yarışmadik. Bu eseri yaparken Elbette ki ecdadın o muhteşem eserlerinden ilham aldık. yarışamazdıkta . Ecdat Çeşmesi bile bizim için bir şaheserdir.Biz geçmişimizden emaneten devraldığımız bu eserleri Aynen muhafaza ederek geleceğimize nakletmek ten vazifeliyiz.Bu güzelim eseri inşa ederken kemerlerimizi Osmanlı tarzı kemerleri kullandık. Avrupa'daki kemerlerde kemerdir, elbetteki ama bizim kullandığımız Osmanlı Selçuklu mimarisindeki stiller tercihimizdir.Talip AKSOY:Üstat bu yapıda çalışan yabancı uyruklu Mimar mühendis kimse var mı ?Hayır! Tamamen kendi vatandaşlarımızdan oluşan mimar dan işçiye kadar hepsi Türk.Tabii bu bizim projeyi iki Hanım mimarın konsepti ile 10 kişiye yakın mimar arkadaşlarımız çalışmalarını yapıyorlar.Talip AKSOY:Caminin ibadet kısımları kaç kişiliktir?25 000 kişi halı serili yerde namaz kılabilecek, 12500 kişi iç Avlu muzda namaz kılabilecek, dış avlumuzda yani sert zeminde ise 63000 kişi aynı anda namaz kılabilecek.Birkaç yüzbin kişi cenaze namazı kılabilecek.Selçuklu Osmanlı mimarisinde tek, 72 metrede 34 metre çapındaKubbe ile dünyada tek.Bir camiyi herhangi bir diğer camiden ayırt etmek için ancak mimari farklılığı ile ön plana çıkarabiliriz.İlker KÜÇÜK:Başkanım bir soruda bir mühendis olarak madde ile mana bu eserde buluşturmuş mu?Evet! çok güzel bir soru Teşekkür ederim şu hikayeyi anlatırım, Mimar Sinan'a atfedilen bir cami inşaatın da bir işçi aynı taşı götürüyor, getiriyor bir gün kendisini çağırıyor hela taşı götürüp getiriyorsun bu aldığın Para sana helal mi? gibi soruyorMadem ki sordunuz size söyleyeyim, ben de her gün hamam yapmam gerekiyor, abdest almam gerekiyordu. O yüzden bu inşaat’ta hamam olmadığı için abdest alamadım bu halimle bu camiye taş taşımaya gönlüm elvermedi, bu taşı götürüp getiriyorum. Mimar inşaatı durduruyor İnşaat tamamen kapatılıyor, önce hamam yapılıyor, sonra Camii inşaatına başlanıyor. Bizde camimizi yapmadan evvel ilk önce sıcak suyumuzu buraya getirdik.İlker KÜÇÜK:Başkanım siyasetin içerisinde hayatı geçmiş birisi olarak, gençlere ve sonra gelecek olan nesillere ne tür bir tavsiyede bulunmak istersiniz ?Yaşımıza hürmeten sorduğunuz soruya cevap verecek olursam, maalesef okumuyoruz.Okuma alışkanlığımızı da geri getirmek için ne yapmamız gerekiyorsa onu kazanalım.Okuyun, okuma grupları oluşturun. Mutlaka tasavvufla, mutlaka ilgilenin.Tabii Kur'an ve sünnetten taviz vermeyen Tasavvuf erbapları ile bir araya gelmeye gayret edin.Bizim gençliğimiz de bizi törpüleyen insanlar Muhammed Zahid Kotku( rahmetullahi aleyh) Mahmut Ustaosmanoğlu, Erenköylü Sami Efendi Hazretleri(k.s) Karagümrüklü Muzaffer Hoca, Efendi Yahyalı Hasan Efendi, Sadrettin Yüksel Hocaefendi, Prof. Dr.Necmettin Erbakan,Necip Fazıl,Malatyalı Efendi vs bütün bunlar bizim bütün Gençliğimizin hareketliliğini bir bakışıyla törpüleyen güzel insanlar idi.Yanında huzur duyabileceğiniz insanların dizinin dibinde oturunuz. Bu havayı koklayın o havayı alın.Siyaset bu ülkede ,insanımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Siyaseti ona göre yapmak gerekiyor politika yapmamak gerekir, siyaset yapmak politika farkli.mutlaka İlgilenilmesini tavsiye ediyorum.Mevlana'nın bu sözleri hepimize Bir Işık mahiyetindedir.Devlet yöneticilerine özellikle Yukarı çıkarken üzerinde bastığınız omuzların, Yarın aşağı inerken de sizlere lazım olduğunu unutmayın.Siyaset ile politika arasındaki fark budur.Bizim aldığımız siyasi terbiyede öncelik şeffaflık tır, prensipler öncelikli çalışma var yapılıyor idi, onun için diyorum başucu kitabı göreceğimiz mahiyetteki ipuçları ile hareket edeceğiz.O zaman kendimizi daha sağlıklı daha hareketli bir zeminde olduğumuzu görürüz.Okursak düşünürsek gelişir iz ve bu formülleri burada görürüz. Bulamazsak çok yardımcı bulacaz, yardımcı bulmak için gayretimiz ne olacak,Yaşanmış tecrübeler var ,bu tecrübeleri paylaşacağız, Cami yapmışsanız bana geleceksiniz, tecrübelerimiz ile size faydalı olacağız.Siyasette de tecrübenizi birikiminizi bilginize ihtiyacı olan gençlere idarecilere paylaşacaksınız.Talip AKSOY:Başkanım en son soruyu sorarak, bitireceğiz siyaset ve aksiyon İnsanı, iki değeri,tanıdığınız birisi Milli görüş lideri rahmetli Erbakan Hoca, diğer birisi ise Şehit Metin Yüksel, bunlarla ilgili ne söylemek istersiniz.?Erbakan Hoca Mektep idi,mektep hoca’nın Allah rahmet eylesin, Hoca birkaç yönden bize bir çok ciddi önümüzü açmış Ufuk insanıydi.Çok zeki bir insan idi, bakışlarına, hedefine girdiğiniz andan tesir altına girmiştiniz. Rabbim ona öyle bir özellik vermişti.’’Hayat İman ve Cihad’tan ibarettir ‘’ hiç değişmeyen bir sözüydü. Selamet partisi’nde Biz siyaset yaparken Her toplantı Her konuşmada Sandıklara sahip çıkın derdi, Sandıklara sahip çıkarsınız seçimi kazanmış olursunuz Neticede bizde Sandıklara sahip çıkarak bugünlere gelindik.Gençler Bunu unutmayın seçim sandıklara sahip çıkmakla kazanilir.Akıncılar tabii 2. Mektebimiz, Bizim aksiyon MektebimizAkıncılar’da Yakup kaldırım ile çalıştım. Bu hareketin aksiyon merkeziydi Biz burada dövmeden kavga etmeyi cümlemi seçerek kullanıyorum dövmeden kavga etmeyi öğrendik. Yani tartışmayı öğrendik. Tabii söz bir yerde kendisini rahmetle andığımız Metin Yüksel’i anmak durumundayız . Metin Yüksel hem kardeşim Metin’in vefa lisesinde, hem adaşı,hemde sınıf arkadaşı idi.Ülke bazı durumlardan, bazı geçitlerden geçmek zorundaydı; bu geçitlerden geçtik, çok az zayiat vererek geçtik,sayısal anlamda diğer camialar çok daha fazla şehit ve zayiat verdiler. süreçten geçtiler ama netice itibariyle ‘’Aynı silah tüccarları bir eliyle birisine, diğer eliyle de birisine, seri numaraları birbirini takip eden silahları sattı’’ diyor da O zaman medya o zamanki gazeteler, işte rahmetli Erbakan Hoca bizi sokakta sadece tartışmaya yönlendirdi, kavgaya asla yön vermedi ‘’tartışın ama kavga etmeyin’’ derdi. Çünkü yarın birbirinize lazım olacaksınız.Tarihe baktığımız zaman ecdadımız hiçbir zaman sayısal çoğunluk ile iktidar olmamıştır. Adil olmak gibi bir erdemleri vardı. Lenin olabilirsiniz? Mussolini alabilirsiniz ? Hitler olabilirsiniz ? Adil olduğunuz sürece yaşarsınız.ülkemizde inşallah yaşar, Adil değilseniz işte orada kıyamet kopar. Bizde en küçük devletimiz olan ailemizde adalet ile hükmederek oradan başlayarak öteye doğru Götürebiliriz.
AİLE ve YAŞAM
11 Kasım 2017 - 18:19
Çamlıca Camii'si Ramazan'a Yetişiyor
AİLE ve YAŞAM
11 Kasım 2017 - 18:19
Çok Okunan Haberler
AK Parti Küçükçekmece İlçe Başkan vekili Sert'ten Çarpıcı Açıklamalar:"İhalelerde...
İsrail'de savaş hazırlığı! Okullar tatil edildi:
"Eyüp Sabri Atay'dan Kent Lokantası İçin Çağrı: 'Yiğitsen'!"
Brokoliyi 5 dakikadan fazla pişirmeyin
Uzun çalışma saatleri ve yoğun teknoloji kullanımı vertigoyu tetikleyebilir:
Küçükçekmece Belediyesi İkinci Meclis Toplantısı Yapıldı/VİDEOLU
Küçükçekmece Sinopspor Kendi Seyircisi Önünde Berabere Kaldı!
Gebze Kaymakamı Özyiğit, Başkan Büyükgöz'e Hayırlı Olsun Ziyarette...
Bahçelievlerde Skandal: Maçta Sağlıkçı Bulunmaması Tepkilere Yol...
Olası İran saldırısı öncesi bölgede tansiyon yükseldi! Haberler...
Gençlerde artan kalp hastalıkları aşıdan mı yoksa yaşam tarzından...
Gazze Belediye Başkanı Fetih1453 Derneği'ne Teşekkür Etti
İlginizi Çekebilir