Bizlere şehadeti mütevaziliği hatırlatıyor. Lalelerin tarihte hatırı sayılır bir yeri var.
Rengarenk Lale Cümbüşünün Hatırlattıkları
MEDYA-İstanbul’da rengârenk milyonlarca laleler gözümüze gönlümüze temaşamıza hitap ediyor. Bu zevk sadece on beş günlük bir dönemi kapsıyor. Laleler kısa bir süre sonra solarak dökülüp yok oluyor.Enflasyonun yükseldiği, askeri ücretin 1603 tl olduğu bir dönemde müsrifliğin kalemlerinden biridir lale sevdası. Hollanda’dan milyonlar ödenerek lale ithal ediliyor. Coğrafyamızın dağlarında tarlalarında bolca kendiliğinden biten gelincikler var. Onlar kızıl laleler…Bizlere şehadeti mütevaziliği hatırlatıyor. Lalelerin tarihte hatırı sayılır bir yeri var. Yahya Kemalin “ lale devri” olarak tanımladığı devirde başımıza gelenler ihtilaflı olarak yazılıp çiziliyor. Bir dönem bir lale soğanı altın değerini buluvermişti. Yalılarla takas edilen günlerden bahsediyorum. Osmanlı’da III. Ahmet ve onun damadı Nevşehirli İbrahim paşanın hükmünün sürdüğü yıllarda büyük masraflarla inşa edilen sadabad köşkü yalılar büyük bahçeler yapıldı.Halk ekonomik şartları zor olduğu dönemde içki fuhşiyat yozlaşma almış başını gidiyordu. İdareciler devletçi tutumdan uzaklaşarak Avrupa sermayesine açılmış ve esnaf zor durumda kalmıştı. Gelir düzeyinde uçurumlar meydana gelmişti. Esnaf ve halk memnuniyetsizliklerini yavaş yavaş dillendirmeye başlamışlardı.Patrona Halil 30 kişi ile beraber 1730 yılında kıyama kalktılar. Bu kıyama yolsuzlukları arsızlıkları insan kayırmacılığından bıkan halk ve esnaf destek verdi. Bu kıyamın sonucu III. Ahmet’in padişahlıktan uzaklaştırıldı ve İbrahim paşa idam edildi. I. Mahmut tahta çıkmış ortalık sükûnete ermişti. Patrona Halil ağır vergilerin kaldırılmasını, simge haline gelen konakların yakılmasını ve vezirlerin idam edilmesini istemişti. 49 gün boyunca Divan-ı hümayuna yalın ayak başkanlık etmişti. Bunun nedeni “ dünyalık bir isteğinin olmadığını” göstermek idi.I. Mahmut’un altın ve makam tekliflerini ret etmişti. Patrona Halil’in kabri millet caddesiyle idi. Menderes döneminde yol yapımı için mezarlıklar küçültülünce kabri yok edilmiş.Tarih boyunca bu böyle olmuştur: Hak ve adalet üzerine olmadığımızda bu haksızlığa karşı kıyama durulur.