Vahşi Batıya göre, Türkiye son senelerde suç mevsimine girmiş olup, sık sık ağır suç nöbetlerine tutulmakta, buhranlar geçirmektedir Yıllardır varını yoğunu ortaya koyup, Batıyı memnun etmek için elinden geleni yapan Türkiye, bugüne kadar sahan artığı ve diş kırıntıları ile yetinmeyi becermiş, rıza göstermeyi hatta kabul ve tevekkülü milli hayat düsturu haline getirmeyi, silik, tâbi amâde yaşamayı adeta millî marka karakteri halinde tescil etmiş, şahsiyetsizlik girdabında debelenip gitmekte idi ...
Tâki kendisini Batının çöplüğünde aramaktan ve uslu çocuk olmaktan vazgeçmeye başlayıncaya kadar
Önceleri en ufak kendine geliş ve kımıldanış halleri, vahşi Batının hemen dikkatini çeker, önce anarşi ve terör devreye sokulur Kan ve gözyaşı, tam olgunlaştıktan sonra, şafaklarla beraber tank ve süngü desteğindeki ihtilâl bildirileri birbirini kovalar Bir günlük sokağa çıkma yasağından sonra, her şey sütliman olur, teselli kabilinden geçici bir sükûnet başlar İhtiyaç duyuldukça sokak ve ihtilâl tekrar el ele verir ve Türkiyede hayatın ahengi böylece devam eder giderdir
Vahşi Batı ihtilâllerin artık ihtiyaca cevap vermediğini fark ettikten sonra, bu defa her kendine geliş hamlemizi, kalkınma ve kuvvetlenmemizi, içimizden devşirdiği hıyanet çeteleri ile cezalandırma yoluna girdi
2013 Gezi hadisesi ve 2013 Aralık isyan ve istila hareketi Batı dünyasının Türkiyeyi cezalandırmada yeni tarzlarıdır
Tanzimattan beri, Türkiyenin işlediği, bilhassa son on senelik suçları öyle büyük ve ürkütücü görünmüş olmalı ki, Batı bunu ancak bir toplu kalkışma ve sivil ihtilâlle önleye bilirdir Zira Türkiyenin suç işleme kabiliyeti, öyle geçici ihtilâllerle, hatta şehir ve kır anarşisi ve terörü ile önlenebilecek cinsten değil...
Son on sene içinde Türkiyeye yirmi beş Türkiye ilâve edildi Hayal bile edilemeyecek yatırımlar, teşebbüsler tatbik sahasına girdi Marmaray Üçüncü Köprü, Kanal İstanbul ve Dünya Havaalanı Her biri bir ihtilâle gebe, bu baş döndürücü yatırımlar biranda ve birlikte devreye girince Batının yapacağı tek iş kalmıştı O da milyarlar dökerek, satın alabildiği ne kadar hain, münafık, casus, İslam düşmanı, Allah düşmanı, millet düşmanı, devlet düşmanı varsa hepsini birden zincirden boşanmış aç köpekler misali, Gezi Meydanına ve 17 Aralık odalarına saldırttı
Vahşi Batı, şimdilik, karadan, denizden, okyanus ötesinden, kutuplardan ve uzaydan idare ederek, Gezide, sokakta, meydanda resmi devlet dairelerinde, dosyalarda, kasetlerde, sahte ve montaj belgelerde iftira kampanyalarında ve her türlü Haçlı ve Siyon Yıldızlı kumpaslarda başarı gösterememiştir Lâkin bu, her şey halloldu demek değildir
Gezi ve 17 Aralık bitmemiştir ve devam etmektedir Marmaray, 3.Köprü, Kanal İstanbul ve Dünya Havaalanımız ilerledikçe ihanetin de asla durmayacağını ve tedbirin elden bırakılmamasını ve Türkiyenin gaflete düşmemesini ihtar etmektedir
Su uyur düşman uyumaz