Allahın Kuran-ı Kerimde, Belhüm adall hayvandan da aşağı olarak vasıflandırdığı hıyanet güruhu, uşağı olduğu dışarıdaki düşman merkezlerden aldığı talimatlarla bir anda vatan toprağımızı ateş çemberine gömmeye başladı.
Başaramadılar, ama yaptıkları kasıtlı ve plânlı tahribat 41 cana mâl olduğu gibi, binlerce ev, iş yeri, araba, banka, alışveriş merkezi, dükkân ve benzin istasyonu yakılarak devlete ve millete trilyonlarca liralık maddi kayıp ve zarara yol açmıştır.
Aklı, vicdanı ve namusu Haçlı Batıya ve Siyon Yıldızına kiralanmış bu hıyanet eşkıyasının tahribatı karşısında, Türkiyenin hemen her bölgesinden, her seviyede insanların, siyasilerin, kanaat önderlerinin ve STKların imkân ve cesaretleri nispetinde tepkileri gazete ve televizyonlara intikal edilmiş oldu.
En önemlisi, tepkilerin en içten ve ciddi olanları, Kürtlerden ve Kürt bölgelerinden geldi.
Siirtli Müslüman Kürtler ve Araplar, Allahın, İslâmın ve insanlığın can düşmanı olan Haçlı-Yahudi kırması bu hainlere karşı huzuru ve kardeşliği tercihe devam edeceklerini, bunda kararlı olduklarını, gayri Müslim PKKyı telin ettiklerini açıkça haykırdılar.
Bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadoludaki Terörün her şekline karşı olanların tepkileri arasında, ağırlığı, derinliği ve ciddiyeti en fazla dikkati çeken Siirtlilere ait olanıdır.
Asırlarca, Dünya atlasındaki İslâm beldelerine ilim ve iman meşalesi halinde ışık veren evliyâ yatağı Siirt adına, Ekim 2014ün son haftasında İstanbulda basın bildirisi ile teröre ciddi tepki verilmiş oldu.
İstanbuldaki Siirtlilerin il, ilçe ve köy derneklerinin tamamı bir araya gelerek Kobani bahanesi ile koparılmış hıyanet fırtınasına karşı tek vücut oldular. Set germeye çalıştılar ve vatan çapında insanları, huzura ve kardeşliğe davet ederek, teröre tepkilerini dile getirdiler.
Siirtliler, basın açıklamasında masum insanların evlerini, iş yerlerini yakıp yıkmak ihanetinin, örf ve adetlerimize, kültürümüze ve dini inançlarımıza tam ters olduğunu ve 7-8 Ekim tahribatının bir yol kazası olarak kalmasını bir daha tekrarlanmamasını, huzur ve barışa bir daha böyle bir saldırının olmamasını dileyerek milleti kardeşliğe, sevgiye ve birbirlerine sarılmaya davet ettiler.
Siirtlilerin, bildirisi özetle şöyledir; Türkiyedeki barış, huzur ve kardeşlik havasından, rahatsız olan ve rantları kesilme tehlikesi ile karşı karşıya bulunan bazı kurum ve devletlerin, işte bu barış, huzur ve kardeşliğimize ve bunun mimarlarına bunun için her bahane ile savaş açmaktadırlar.
Kobani bahanesi ile sokaklarımızın cehenneme çevrilmesini asla tasvip etmiyoruz.
Ülkemiz, bölgemiz ve üç lisan sahibi Siirtimiz bütün bu olup bitenleri hak etmemiştir. Siirtliler olarak inanıyoruz ki; Türkün, Arapın, Kürtün kardeşliği asla bozulmayacak ve bu kardeşliğimiz bundan sonra daha da sağlamlaşarak devam edecektir.
Bu bir kardeş kavgasıdır ve biz Siirtliler olarak kardeş kavgasını tasvip etmiyoruz. Allaha inananları kardeşliğe davet ediyoruz. Birilerini sevindirmeyelim. Provokatörlere zemin hazırlamayalım, düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürmeyelim. Bunları Allah rızası için yapalım. Çünkü biz birbirimizi vururken düşmanlarımız sevinerek ellerini ovuşturuyorlar. Hıyaneti kışkırtıp memleketimizi kaosa sürüklemeye çalışıyorlar.
Siirtliler, saygı ve takdirle karşılanması gereken kardeşliğe davetlerini şöyle belirtiyorlar;
Gün ayrışma günü değil, kaynaşma ve birleşme günüdür. Sıkı yumruk olan eli değil,tokalaşacak eli önemsiyor ve birleşmeye davet ediyoruz.
Gönülden iştirak ettiğimiz bu asil hareket ve ifadelerin topyekün şehirlerimizde gerçekleşmesi yegâne temennimizdir.
Tebrikler, Siirtli huzur gönüllüsü Kardeşlerime.
Allah sizi ve topyekün milletimizi korusun