Musul yanıbaşımızdaki, çok uzakta tutulmasına rağmen son Osmanlı Meclisi Mebusan kararı ile Misakı Millî hudutlarımız dahilinde ve resmen bize aittir
Bize yar edilmeyen, gidemediğimiz, sahiplenemediğimiz Musulumuz, bugün yeniden Batı emperyalizminin pençesine düşmüştür
Arap Baharı yeşil kuşak Büyük Ortadoğu Projesi gibi istilâ hamleleri, şimdi yeni bir gözbağcılığı sahneye koyan Amerikan Lokomotifine takılı Batı, yine ortadoğuda, yine yanıbaşımızdadır
Bu seferki plân petrolle alakalı değil Zira Irak Petrolü Amerika tarafından çoktan zimmete geçirilmiştir
Hedef önce Türkiye Cumhuriyetidir, sonra, ileride lâzım olur diye Ortadoğuda Hristiyanvâri mezhep ayrılığını şimdiden mayalandırmaktadır
Ortadoğuda, İngiltere'nin izni ve tavsiyesi olmadan adım atamayan Amerika, Taliban ve Elkaide'den alamadığı semereyi şimdi IŞİT adlı yeni bir belâ ile temine çalışmakta ve Ortadoğuya Müslüman kanı ve gözyaşı serpmeye başlamaktadır
İlk hedef Türkiyedir ve henüz tamamlanmamış 2013'ün haziran ve aralık hesaplarını kapatmak kastı, halâ olanca kin ve keskinliği ile devam etmektedir.
Türkiye'nin kabuğunu kırmasını, zorlukları aşmasını ve sıkıntılarını yenerek büyümesini hazmedemeyen Batı, ilerlememizi durdurmak, kuvvetlenmemizi bozmak, milli varlığımızı örselemek ve ümidimizi kırmak plânında hazırladığı Paralel isimli Hıyanet Kooperatifi başaramayınca, bu defa IŞİT denilen yeni bir bela jokerini masaya sürdü
IŞİT sünni makyajlı olmakla beraber ehlisünnet düşmanıdır. Yahut Amerika ve cümle Batı ne isterse odur Esat'a ve İran'a asla karşı değildir. Çünki Amerika ve Batı'nın bugün Esat ve İran diye problemleri yoktur. Zannedilenin aksine, IŞİT'in vazifesi önce Türkiye'ye zarar vermek, ardından İran'ın Şia siyasetini Ortadoğu' da kuvvetlendirmek ve Esat'ı her bahanede malzeme halinde kullanmak üzere, yerinde muhafaza etmektir
Hedefte ve tehlikede olan biziz, Türkiyedir hedef, millî kalkınma ve kuvvetlenme hamlesine başlamış Erdoğan'ı durdurmak, Türkiyeyi cezalandırmak, bizi kalkınma ve refah yolundaki sevdamızda pişman kılmaktır
Batı'ya göre, 80 milyonu ile Müslüman Türkiye, 30-Martta cesur lideri Erdoğan'a sahip çıkmakla büyük suça iştirak etmiştir ve cezlandırılmalıdır
Bizim Musulumuzun kaçıncı defadır işgâli, Erdoğan'ı tahrik etmek, bizi savaşa sokmak ve Ortadoğuda bir kanlı Türk Baharı doğurmaktır
Amerika'nın, içimizdeki yerli IŞİD'i halindeki paralel hıyanet şakîlerinin yarım bıraktıklarını, şimdi dışarıdaki IŞİT tamamlamaya çabalamaktadır
ABD, bu kanlı hevesinde muvaffak olamayacak, hesabı tutmayacak, netice alamayacaktır
30-Mart, Türkiye'nin millî uyanış sabahına, İslâmın diriliş sabahına, Kur'anın kurtuluş sabahına uyandığını ilan etmiştir 10 Ağustos'da bu asil uyanışı teyid ve tescil edecektir Meselenin aslı politik değildir
30-Marta politik gözle bakanlar, yanıldıklarını, 10 Ağustosda da kiralık kafalarını millî irade ve şuur duvarına çarparak görmüş olacaklardır
Artık bilinmesi gereken, Erdoğan'ın mert ve sert bir lider olduğunun yanında, akıllı bir siyaset ve devlet adamı olduğudur Sabır ve siyasi dehadır ki, devlet adamında gazab ve merhameti ahenkleştirmekte, ne zaman hangi kararı isabetle vereceğini ilham etmektedir
Erdoğan Musulumuz bahsinde tuzağa düşmemeli Batı'nın gayri meşru veledi Paralel hıyanetine karşı asla gevşememeli siyasi deha ile mert cesaret ahengini elden bırakmamalı ve ustaca kullanmaya devam etmelidir
Musulumuz, dikkatli olmayı, maceraya itibar ve iltifat etmemeyi, her türlü iç ve dış tahrikten kaçınmayı ve yapılması lazım geleni mutlaka yapmayı ve bu meselede soylu milletimizin Erdoğan'a ihlas ile sahip çıkmaya devamını ihtar edicidir
Ebedî refah ve saadetimiz, Allah'ın rızası çerçevesinde milli ve manevi plânda el ve gönül birliği yapmamıza ve hürriyetimize ihlasla sahip çıkmamıza bağlıdır Bu ise, her hal ve şartta, dosta ve düşmana karşı, Erdoğan'ın etrafında bütünleşmekten ve betonlaşmaktan geçer