TÜRKİYE'DE SİYASİ VARRAHA EŞLİĞİNDE SEÇİME GİTMEK
Türkiye’de, üstü örtük olarak kişilere atfen kullanılan "Cumhur" ve "Millet" epitetleri, rayegân dinletisiyle, siyasi dağarcığımızın sentrik noktasına yerleşen ve çoğunluğun hareket noktasını kısıtlayan Hindu inanışındaki nagas ve nagini (erkek ve dişi kobralar) benzeri gerilim yüklü politikalar toplumu yeniden germe noktasına getirmiştir. Artık olaylara hangi veçheden bakılırsa bakılsın, mutlak suretle ‘nagas ve nagini’ ile yüz yüze kalmak kaçınılmaz bir olgudur.
Hindu inanışına göre; İblis (Rakşasa) Hiranyaksha, dünyayı kozmik okyanusun dibine götürür, bu aşamada kahraman Varraha ise bin yıl savaş vererek sözde dünyayı kozmik okyanusun dibinden çıkararak eski durumuna getirir. Hindu inanışı odur ki, Varraha, artık dört kolluyla kucaklayıcı, işbitirici, çözüm üretici bir mertebeye yükselmiştir. Varraha demek, dünyanın kozmik okyanustan kurtarılması demek olsa gerek ki, günümüz Türkiyesinde de, Varraha’dan mülhem siyasi bir tarz ortaya çıkmış gibi görülmektedir.
Kesif siyasi atmosferden bir türlü önlerini göremeyenlerin tek sığınağı olan, ‘çare ne? sorusuna cevap bulabilmektir aslolan maharet. Bu cümleden hareketle, Japonya’da Zen Budizm okuluna gelen bir genç, derin düşünme uygulayan eğitmene sorar: ‘aklımı yitirdim, nasıl bulabilirim ki?,bana bu konuda yardımcı olabilir misin?’ sorusu üzerine eğitmenin cevabı; ‘ ben de aklımı uzun zamandır yitirmiş durumdayım, ben şimdiye kadar bulamadım ki, sen bulabilesin veya ben sana bulabileyim.’
İşte bu noktada, Türkiye’de baş döndürücü bir hızla seyretmekte olan siyasi açmazın, ne zaman ve nasıl suhulet bulacağı doğrusu merak konusudur. Siayasi itifakların ortaya çıkardığı girift ve içinden çıkılması zor keşmekeş içerisinde birbirlerinin üzerine eklemlenmiş vaadlerle dolu bir seçim kampanyası sonucu 24 Haziran’da nasıl bir siyasi tablo ile karşılaşacağımız doğrusu merak konusudur.