ANKARA-Ankara’da gerçekleştirilen, AGD Şubat Ayı Genişletilmiş Bölge ve Şube Başkanları Toplantısı’nda konuşan AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Turhan ‘'Afrin Operasyonu esnasında hakka yürüyen tüm kardeşlerimize Cenabı Allah’tan rahmet diliyoruz, acılı ailelerine sabırlar diliyoruz. Temennimiz bir an evvel Suriye’de akan kanın durması, yaraların sarılması, kardeşliğin tesis edilmesidir’’ dedi.
SAVAŞIN KAYBEDENİ MÜSLÜMANLAR
Suriye’deki savaşın yedinci yılının bitmek üzere olduğunu söyleyen Turhan, ‘’Yedi yılda altı yüz binden fazla insan yaşamını yitirmiş, binlercesi yaralanmıştır. On milyonu aşkın Suriyeli evini, yerini, yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır. Şehirler yıkılmış, alt yapı çökmüş, tarihi doku silinmiştir. Günde beş vakit ezan okunan, günde beş vakit aynı kıbleye dönülen topraklarda barut kokusu ve kan kokusu vardır. Bu savaşın kazananı kimdir diye sorulsa, herkes eline bir harita alıp bölgeye baksa, kazananın İsrail olduğunu görecektir. Amerika ve Rusya çıkarları gereği birbirleriyle rakip olsalar da yine çıkraları gereği asla birbirleriyle savaşmadıklarını hepimiz görmekteyiz. Sünnisiyle, Şiisiyle; Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Farisi’siyle bu savaşın kaybedeni tüm Müslümanlardır’’ şeklinde konuştu.
EĞİTİM İSTİHDAM DEĞİL. SEVGİ MERKEZLİ OLMALIDIR
Pazartesi günü okulların açılacağını hatırlatan Turhan, Milli Eğitim’in sınav sistemine değindi. Yeni sistemle ilgili yönetmeliklerin yayınlanıp değiştirildiğine dikkat çeken Turhan, ‘’Gençlerimizin kalplerinde iyinin, doğrunun, faydalının ve adil olanın yer bulmasını sağlayacak bir sisteme ihtiyacımız vardır. Yaşanılabilir Bir Türkiye ve Yeni Bir Dünya için adaleti, kardeşliği, paylaşmayı ve merhameti önceleyen; inancını ve kimliğini koruyarak başkalarının da hak ve hukukunu gözeten nesillere ihtiyaç var. Kendi tutumlarının peşinden koşan değil, başkalarının haklarını korumanın derdinde olan gençlere ihtiyacımız var. Gösterişsiz, sabırlı ve azimli bir şekilde insanların hayrına çalışacak kadrolara ihtiyacımız var. Biz istiyoruz ki gençlerimize kendi yakınları aleyhine dahi olsa adaleti gözetmenin ve durmaksızın adalet için gayret etmenin, hakkı anlatmaktan vazgeçmemenin şuuru verilsin. Irkçılığa karşı olma bilinci verilsin. İnsan ve çevre sağlığına önem verme, ekosistemin hakkını gözetme bilinci verilsin. Yalan haberlerle ve propagandalarla mücadele etme şuuru verilsin. İşte o zaman bu eğitime milli bir eğitim denilecektir. Bu açıdan eğitim istihdam değil, sevgi merkezli olmalıdır’’ dedi.
ADALETİ AYAKTA TUTMAKLA MÜKELLEFİZ
Yeryüzünde sınırları içerisinde az ya da çok Müslümanların olmadığı hiçbir ülke olmadığını belirten Turhan, ‘’Sanayi devrimi ve yüksek teknolojiye geçiş, insanlığa birçok kolaylıklar getirmiştir. İletişim teknolojileri gelişmiş, uydu yayınları ve internet ağı dünyayı sarmıştır. Akıllı makineler, akıllı binalar ve daha da ilginci akıllı robotlar üretilmektedir. Ancak bütün bu gelişmelere rağmen yeryüzünde hak ve adalet hakim değildir ve birçok problem yaşanmaktadır. Açlık, susuzluk, gelir dağılımda ve enerjinin kullanımında adaletsizlik, madde bağımlılığı, aile yapısının bozulması, çocuk ölümleri, ekolojik dengenin bozulması, hedonizm ve bireyselcilik vs. Modern dünyanın çevreye, topluma, insana, eşyaya ve hadiselere karşı farklı bir bakışa ihtiyacı var. Elbette bu İslam’dır. Biz, inancımız gereği her şeye karşı adaleti ayakta tutmakla mükellefiz’’ ifadelerinde bulundu.