Hicrethaber Merkezi İSTANBUL
Halk Oylamasına Doğru (Baykal Tehdit Ediyor)
Bitlis Beşminare Düşünce Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Durer, son günlerde referanduma yönelik, meydanlarda Evet’e karşı propaganda yürüten Chp eski genel başkanı Deniz Baykal ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Başkanımız Serdar Durer yaptığı açıklamada şunları ifade etti; Chp’nin eski genel başkanı Deniz Baykal, siyasi hayatını laiklik üzerine inşa etmiş, ülkemizin laiklik gibi bir sorunu olmamasına rağmen, yıllarca laiklik üzerinden siyaset yapmayı kendisine vazife edinmiştir. Son olarak ta kendi milletvekili ile hem de evli bir bayanla ilişki yaşamış olan Baykal efendi, bugünde meydan meydan Evet’e karşı propaganda yürütüyor. Evet çıkarsa, ortalık karışır. Diyor. Bizde diyoruz ki kim senin yerinde olsaydı, azıcık utanırdı. 80 yaşına dayanmış birinin tüketmesi gereken sözler bu olmamalı. Bu kadar çiğ sözler tüketip, akıllardaki kötü Baykal profilini biraz daha perçinliyor.
Baykal’ın son günlerdeki bu tutumu akıllarda soru işareti bırakıyor. Acaba yine, yeniden Baykal’a Chp Genel Başkanlığı sözümü verildi?
Baykal Bey’e doğunun kadim kenti Bitlis’ten sesleniyoruz.
1. Baykal’a ve onun gibilere inat EVET diyoruz.
2. Şer odaklarının inadına EVET diyoruz.
3. Vesayete son vermek için EVET diyoruz.
4. Gerçek kuvvetler ayrılığı için EVET diyoruz.
5. Artık kardeş kanı akmasın diye EVET diyoruz.
6. Ülkemize şantaj yapanlara inat EVET diyoruz.
7. Darbeler döneminin bitmesi için EVET diyoruz.
8. Ülkemizin istikrarı için, istikbali için EVET Diyoruz.
9. Bir daha Anayasa kitapçığı fırlatılmasın diye EVET diyoruz.
10. Kirli koalisyon hükümetlerinin son bulması için EVET diyoruz.
11. Ülkemizdeki yetki karmaşasının son bulması için EVET diyoruz.
12. Kardeş halkların arasına nifak tohumu ekmek isteyenlerin inadına EVET diyoruz.
13. Daha mutlu, daha müreffeh, daha önünü görebilen, daha güçlü bir Türkiye için EVET diyoruz.
EVET için Bitlis il plaka numarası kadar değil, binlerce nedenimiz var. Bu güzelim vatanımıza, hayırsızlık etmeyin. Diyoruz. Şeklinde konuştu.
Daha sonra Çoğulcu Demokrasi Platformunda Söz alan Durer'in konuşması şöyle oldu
Bölge sorunlarının tartışıldığı Avrupa Birliği destekli Platformda: Aydın, Yazar, Akademisyenler ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden katılan STK temsilcileri yer aldı. Kurulda, Düşünce Akademisi Başkanı Serdar Durer'e söz hakkı verildi.
Durer; yaptığı konuşmasında, değişen Dünyanın Siyasal Dengelerini, Nükleer Enerji Politikalarını ve bu eksende yer alan Türkiye’nin durumuna vurgu yaptı. Gün boyu devam eden Platformun çalışmalarında Aydın ve Yazarların Serdar Durer’e gösterdiği ilgi gözlerden kaçmadı.
Serdar Durer konuşmasında şunları ifade etti;1900’de sadece bir milyar dokuz yüz milyon olan Dünya nüfusu 116 yılda üç misli artarak neredeyse altı milyara ulaştı. Teknolojik gelişmeler zaman ve mekan fikrini değiştirmiş mesafe olayı kaybolmuştur. İki Dünya savaşında 200’ü aşkın bölgesel savaşlar olmuş, yüz milyonu aşkın insan ölmüştür. Başta nükleer olmak üzere kitle imha silahları geliştirilmiş, savunmada teknoloji ön plana çıkmıştır. Yine bu yüzyılda sağ ve sol faşizmin yükseliş ve tükenişi yaşanmıştır.
9 Kasım 1989’da Berlin duvarının yıkılmasıyla Avrupa’nın bölünmüşlüğü son bulmuş, 3 Ekim 1990’da Almanya birleşmiş, Sovyet imparatorluğunun 21 Aralık 1991’de dağılmasıyla bir takım ideolojik ve askeri tehditler ortadan kalkmıştır. Yâda öyle bir süs verilmiştir. Dünya soğuk savaş sonrası gelişmelere henüz ayak uydurabilmiş, yön verebilmiş değildir. Sanayileşmiş memleketler, kazanılmış menfaatlerini koruma çabası içerisindeler. Ülkemizin acilen bir dış milli menfaatler haritasına ihtiyacı var. Bu milli menfaatlerimiz hususun da vatandaşımızın da bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
İstanbul’un fethinden 39 yıl sonra keşfedilen Amerika’nın bugün Dünya’ya yön verdiği bilinen bir gerçektir. Amerikan Başkanı Carter Türkiye üzerinden İran’a uçarak Tahran’a gider ve şahın sofrasında konuğu olup Şah’ın sofrasında bulunmaktan şeref ve zevk duyduğunu ifade eder. 1979’da Humeyni’nin ihtilalı ile tahtını kaybeden şah, bu defa sığınacak yer bulamaz. Başkan Carter dostluğuna, daha ziyade petrolüne o kadar önem verdiği Şah’ı Amerikan hastanelerine kabul etmemiştir. Bu durum birçok örnekle çoğaltılabilir. Amerika’nın Orta Doğu Stratejileri incelendiği ve doğru okunduğu vakit görülecektir ki Orta Doğu halklarının menfaati için bir şey yapmamıştır. Amerikan dış işleri bakanlığı göstermelik bir kurumdur. Amerikan dış politikasına yön veren, “Amerikan Dış İlişkiler Konseyi” Yani gizli Dünya örgütü CFR’dir. Tamamı Siyonistlerden oluşan bir örgüttür.
Milletler arası kuruluşlar, beraberinde milletler arası bürokrasiyi getirdi. NATO ve Birleşmiş Milletler bunun en bariz örnekleridir. Ancak acıdır ki ülkemiz bu kuruluşların ve diğerlerinin çoğunda etkin bir makama sahip olamadı. Çünkü Amerika buna müsaade etmedi.
Tek global güç olan Amerika ile ilgili şu tespitimi de paylaşmak istiyorum; Amerika şimdiye kadar silah kullanarak toprak kazanmış değil, Alaska’yı Ruslardan, Louisiana’yı Fransızlardan satın aldı. Dünya’nın bu tek global gücü, gücünü nasıl muhafaza ediyor? Sorusunun cevabı milletleri çarpıştırmasında saklıdır. Ancak şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim; Amerika’nın bugünkü gücü herhangi bir Avrupa memleketinin elinde olsaydı, Dünya çok çok başka türlü olurdu. Buda tabi ayrı bir konu.
Serdar Durer konuşmasına devamla; Bu yüzyılda Çin’in yeni bir kutup olarak ortaya çıktığı şüphe götürmez bir gerçektir. Büyük nüfusu, yılda % 10’na varan ekonomik kalkınması, teknolojik ve nükleer gücü ile Çin’in Pasifikte ve Dünya’da büyük bir rol oynaması ve söz sahibi olması kaçınılmazdır. İşte bu kadar güçlü bir gelişim ve değişim içinde olan Çin bizim içinde aslında bir fırsattır. Çin’den daha fazla istifade etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Bölgemizdeki yer altı kaynakları büyük güçleri sürekli buraya çekmekte ve bölgemiz sürekli istikrarsızlaştırılmaktadır. Gizli ve açık menfaat mücadelesi bulunmaktadır. Dünya’daki en büyük silahlanma yarışı Orta Doğu’dadır. Orta Doğu üzerine oynanan oyunların, özelikle Fırat’a kadar olan topraklara göz dikmiş olan güç odaklarının stratejilerine karşı, strateji ve taktik geliştiren merkezi hükümetin azami gayreti takdire şayandır.
Dünya’yı görmek boy, gözlük, dürbün işi değil, bir kültür meselesidir. Lüzumsuz konular, kısır çekişmeler, siyasi kavga içinde kaybolan idareciler, değil yarını, önlerini bile göremiyorlar. Tabi bazılarının da görmek için boyları yetmiyor. Ülkemizde kuvvetlerin yetki ihtilafı ve didişmeden vazgeçip milletle bütünleşmesi, emrinde ve yanında olması gerekmektedir. Yani politika sadece akla, kara kavgası, mevzileşmek ve birbirlerine her sabah ateş etmek değildir. Politika fikir yarışması, bir tez, antitez meselesidir. Üzülerek görüyoruz ki ülkemizde yıllardır hem ana muhalefet partisi, hem de diğer muhalefet partileri, hükümetin hızını artırmak yerine her defasında birçok olumlu ve güzel işin önüne geçiyorlar.
Durer sözlerine devamla; bütün insanlar için Dünya’daki en büyük tehditlerden biri hatta birincisi nükleer silahlanmadır. Nükleeri, ilk kez Hiroşima ve Nagazaki’de kullanan Amerika, bugün bazı ülkelerin Dünya’yı Nükleer ile tehdit ettiklerini iddia etmekte olup, muhtevası derin bir nükleer politikası izlemektedir. Bu konular hepsi başlı başına ayrı konular olup, önümüzdeki günlerde özelikle bu konuları ayrı başlıklar halinde işlememiz gerektiğini düşünüyorum. Beni dinleme nezaketinde bulunduğunuz için minnetlerimi arz ediyorum. Şeklinde konuştu.