Neredesin ey vicdan? Vuslat Derneği Genel Koordinatörü Cüneyt Süleymanoğlu, “Arakan’da, Myanmar’da yaşanan kan ve gözyaşı tablosu artık sivil toplumlar düzeyinde çözülecek durumdan çıkmıştır. Dünya vicdanını kanatan bu duruma artık Birleşmiş Milletler ve devletler nezdinde müdahale edilmelidir” diye konuşurken, Derneğin Yurt Dışı Projeler Müdürü Ensar Küçükaltan ise, “Her şey bir bölüşümün parçası. İngilizler’in 1946 yılında başlattığı zulüm tablosu, bugün devam ediyor” dedi. Kan, gözyaşı, zulüm… Arakan kan ağlıyor… Peki biz bu katliam tablosunu seyrederken, insanlık vicdanını kanatan bu zulme karşı ne yapıyoruz? Ne yapmamız lazım? Bu vicdanları sızlatan tabloya nasıl yaklaşıyoruz? Bengaldeş sınırına sığınan “Hiçbir yerin vatandaşı” Myanmarlı’ların durumunu bizzat bu bölgelerde bulunan ve yardımlarını gerçekleştiren Vuslat Derneği Yurtdışı Proje Müdürü Ensar Küçükaltan ile konuştuk. Süleymanoğlu: Sivil toplumlar düzeyini aştı Vuslat Derneği Genel Koordinatörü Cüneyt Süleymanoğlu, “Arakan’da, Myanmar’da yaşanan kan ve gözyaşı tablosu artık sivil toplumlar düzeyinde çözülecek durumdan çıkmıştır. Dünya vicdanını kanatan bu duruma artık Birleşmiş Milletler ve devletler nezdinde müdahele edilmelidir” derken, Ensar Küçükaltan ise bu katliamın bilerek fay hatları oluşturularak yıllar öncesine dayanan bir proje olduğunu ve İngilizlerin petrol bölüşümü için bölgenin boşaltılması projesi olduğunu kaydediyor. Hiçbir yerin vatandaşı Müslümanların Myanmar’daki toplam nüfusunun 1.5 milyon civarında olduğunu kaydeden Küçükaltan, 700 bin kişinin de bölge bölge Bengaldeş sınırına doğru geldiğini belirterek, “Orada insansız bir bölge istiyorlar. Bu sadece Müslümanlarla ilgili de değil. Bizim gördüğümüz tabloda, kamplarda Hindular da vardı. Önümüzdeki 10 yıl içinde ortaya çıkacak, burada büyük güçlerin petrol hatları ve emellerinden bahsediliyor. Yer altı kaynaklarıdan bahsediliyor. Bu insanlara neden hiçbir yerin vatandaşı diyoruz, Myanmar’da vatandaşlık alamıyorlar, Bengaldeş’te de mülteci statüsü alamıyorlar. Bengaldeş’liler kimsenin oraya gelip o insanlara yardım etmesini istemiyorlar. Siz bu insanlara yardım ettikçe bu insanlar daha fazla geliyor diy orlar. Bizim ülkemiz 180 milyo nluk bir ülke, “Biz kendi insanımızı besleyemiyoruz, bu insanlara bakamayız” diyorlar. Bengaldeş’in tavrının altında bu var. Bengaldeş’in başında Hasina diye bir kadın var, hem laik hem de İngiliz, Hint yanlısı. Cemaati İslami liderlerinin asılması meselesi vardı orada, yeni idamlar da söz konusu olabilir” açıklamasını yaptı. Kolera, tifo, ishal…Hastalıklar kol geziyor Şu anda bu bölgelerde kış şartlarının yaşandığını, kampların çamur deryası içinde olduğunu, insanların ağaçların arasına bir tente serip barınak yaptıklarını ifade eden Küçükaltan, şöyle devam etti: “insanlar ı tamamen oraya yığma amaçlı barınaklar var. Hijyen sıkıntısından dolayı hastalıklar çok fazla. Kolera gibi, tifo gibi hastalıklar var. 320 bin civarında çocuk var orada. Bu çocukların hepsi bakıma muhtaç. Yeterince protein alamıyorlar. Gıdaya ulaşamıyorlar. İçtikleri su kirli su. Bir d oktor ekibiyle gittik biz oraya, doktorlarımız dedi ki, “Buraya sağlıklı giren bile hasta çıkar” dedi. 46 bin ishal vakasından bahsediliyor. Bu sadece bir sağlık kurumuna ulaşabilenler. Yaklaşık 40 tane kuruluşun orada sağlık tesisleri var. Günlük bin 500 vaka geliyor. 18 bin dizanteri vakası görülmüş. 30 bin tane cilt hastalığı görülmüş” Bu bölgede sivil toplum kuruluşlarının yapabileceği şeylerin sınırlı olduğunu kaydeden Küçükaltan, “ Su kuyusu yapabiliriz, yemek dağıtabilirsiniz, orada barınak yapabilirsiniz. Sağlık hizmetleri sağlayabilirsiniz. Burada hizmet yapabilmeniz için önce hükümetten izin almanız gerekiyor, izin aldıktan sonra kampta asker denetiminde bu hizmetleri gerçekleştirebilirsiniz. İşin bir de bürokrasi kısmı var. İş sivil toplum hizmetlerinden çıkmış durumda. Devletler sisteminde, Birleşmiş Milletlerin burada yapacağı şeyler var. Kamplarda erkek sayısı çok az, neredeyse 1’e 8 oranında. Çünkü erkekleri katletmiş durumdalar. Gelenler hep kadın, çocuk, yaşlı… Böyle bir sıkıntı” değerlendirmesini yaptı. Vuslatın ihtiyaç analizi Vuslat Derneği olarak bu bölgeye gitmeden ihtiyaç analizi yaptıklarını, önce kampları gezdiklerini ifade eden Küçükaltan, “Önce biz gıda yardımıyla işe başladık. Mültecilere yönelik olarak gıda paketleri hazırladık. Bizim oradaki partner kurumlarımızla bunu yaptık. Gıda paketinin içeriğini biz belirledik. Onun dışında baktık ki, g ıda paketi yetmeyecek, bir de hijyen paketi koyduk. Oraya uygun olarak sineklik, sivrisineklerden dolayı sıtma vakası da görülüyor. İshal önleyici tozlar koyduk, sabun koyduk. Bunları bir paket haline getirdik. Bir de insanların protein alması lazım diyerek, kurban kesimi gerçekleştirdik. Bu şekilde paketimizi zenginleştirerek mültecilere verdik. Çok da memnun kaldılar” diye konuştu.TİKA’nın bile orada 4 bin kişiye yemek verebildiğini, yardımların devede kulak kaldığını belirten Küçükaltan, acil olarak buraya yapılması gereken çalışmanın da su kuyusu açmak olduğunu belirterek, “Biz şimdi su kuyuları projesine hız verdik. Hijyen eksikliğinden d olayı o kamplarda çok fazla hastalık var. Bengaldeş’in toprağının özelliği bu. Arsenikli bir toprağı var, suları fazla kullanamıyorlar. Elimizden geldiğince orada su kuyusu açarak, o insanların hijyen ihtiyaçları nı karşılamış olacağız. Bunun yanında gündelik olarak yemek dağıtım hizmetimiz de devem edecek. Su kuyusu açabilmemize yardımcı olmak isteyen vatandaşlarımız 5 liradan 5 bin liraya kadar yardımlarını kısa mesaj olarak 6067’ye gönderebilir ve bağışlarını yapabilirler” dedi.
AİLE ve YAŞAM
10 Kasım 2017 - 16:57
Arakan kan ağlarken Vuslat mülteciler için çıkarma yaptı
Kan, gözyaşı, zulüm… Arakan kan ağlıyor… Peki biz bu katliam tablosunu seyrederken, insanlık vicdanını kanatan bu zulme karşı ne yapıyoruz? Ne yapmamız lazım? Bu vicdanları sızlatan tabloya nasıl yaklaşıyoruz? Bengaldeş sınırına sığınan “Hiçbir yerin vatandaşı” Myanmarlı’ların durumunu bizzat bu bölgelerde bulunan ve yardımlarını gerçekleştiren Vuslat Derneği Yurtdışı Proje Müdürü Ensar Küçükaltan ile konuştuk.
AİLE ve YAŞAM
10 Kasım 2017 - 16:57